TV5 Genel Yayın Koordinatörü Mehmet Ali Kayacı’nın babası Recep Kayacı, 13 kişinin ölümüyle sonuçlanan TSK’nın Gare operasyonunu eleştiren retweet'leri nedeniyle tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

'Kaçma ve delil karartma şüphesi' olmamasına rağmen babasının sadece görüşlerini beyan ettiği için tutuklanmasını eleştiren Kayacı, yaşananları şöyle anlattı:

“Gare bölgesine 13 Şubat 2021 tarihinde düzenlenen operasyonun ardından silahsız 13 vatandaşımız katledilmiş olup, bu operasyonun vatandaşlarımızın hayatına mal olduğunu belirten paylaşımları (retweet) nedeniyle babam Recep Kayacı gözaltına alınmış ve 18 Şubat 2021'de 'terör örgütü propagandası yapmaktan' tutuklanmıştır. T.C. Konya 3. Sulh Ceza Hâkimliği'nin gereğini düşündüğü açıklamasında, 'silahlı mücadele yapılmasını teşvik ettiği, terör örgütü destekçisi olduğu, serbest kalması halinde paylaşımlara devam edeceği hususunda edinilen kanaat, adli kontrol kararlarında şüphelinin bu kurallara uyacağı kanaat oluşmaması kanaati ile C.M.K.'nın 100 ve devam maddeleri gereğince tutuklanmasına' karar verildi.”

Babasının karakoldaki sorgusuna ilişkin de bilgiler veren Kayacı, “Karakol ve sorgu savunmasında babam Recep Kayacı, fikir ve düşüncelerini paylaştığını belirterek kendisine yöneltilen sorulara; ‘Ne kendisinin ne de ailesinden bir kimsenin terörle bağlantısının olmadığını, terörü veya silahlı terör örgütünü desteklemediğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin operasyon yaparak mağarayı bombaladığını, asker, polis ve MİT görevlilerinin şehit olabileceği uyarısında bulunduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin Gare ve diğer bölgelere savaşarak değil barışçıl gitmesini düşündüğünü, 'rehinelerin mağarada olduğunu bilen devlet, böyle bir operasyon yaparak hata yapmıştır'’ şeklinde cevap vermiştir” ifadelerini kullandı.

'DOĞRULARI SÖYLEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Doğruları söylemekten vazgeçmeyeceklerini ifade eden Kayacı açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Operasyonun başarısız olduğunu nitelendiren 900 kadar insan gözaltına alınırken, fikir ve düşüncelerinde geri adım atmayan babam tutuklanmıştır. Hayatı, adalet önünde onurlanırken; adalet, karanlık çağda bir kez daha aydınlığa ulaşamamıştır. Bu zulümkâr düzenin temsilcileri bilmelidir ki adeta açık cezaevine dönüştürülen ülkemizde kapalı cezaevine alınan babamı ya teslim aldıkları gibi sağlıklı alacağız ya da omuzlarında uğurlarken karşılayacağız. Üzerimize hangi suç atfedilirse atfedilsin, bizler vatanımızı seviyoruz ve sevmeye devam edeceğiz. Son nefesimizi bu topraklarda huzurla teslim edeceğiz. Hem de elimizden kalem düşmeden, doğruları ifade etmekten vazgeçmeden, önce hakka sonra hukuka güvenerek hayatımızı onurlandırmaya devam edeceğiz. Düşünebilen insan da iyi bilir ki, taş bağlanır aç kalır, kalem düşer kelam düşmez, hak ve hukuk çerçevesinden öte tercih, insanın ne kendisine ne ailesine ne de ülkemize hiçbir şey kazandırmaz.”

'ADALET NÖBETİNDEKİ HERKESİ SELAMLIYORUM'

Hangi partiye oy verirse versin herkesin birlikte barış içerisinde yaşayabildiği bir ülkenin hayal olmadığını ifade eden Kayacı, “AK Parti ile CHP, HDP ile MHP, DP ile BBP, İYİ Parti ile Saadet Partisi'ne oy verenlerin birlikte yaşadığı bir ülke tasavvurunun hayal olmadığı; sofralarımızda, düğünlerimizde, bayramlarımızda hatta ve hatta cenazelerimizde idrak ettiğimiz bir hakikattir. Bu vesile ile iç güçlerle kaosa sürüklenen ülkemizde her birimize düşen vazifenin birbirimizi dinlemek olduğunu hatırlatıyor, toplumun her kesimini daha itidalli olmaya, uhulete ve suhulete davet ediyorum. Huzura susayan ülkemizin Adalet Nöbeti'ndeki her bir ferdini saygıyla selamlıyor, bu Karanlık Çağ'ın (üreten ve düşünen bir ülke ile) son bulacağına gönülden inanıyorum. Bu ülke hepimizin. 84 milyon birlikte yaşayacağız, birlikte güleceğiz, birlikte ağlayacağız. Ancak yeri geldiğinde de Vatan ve Milli Şairimizin dediği gibi 'Korkma'dan 'Hakikat'i ifade edeceğiz. Her doğrunun her yerde üslubu ile söylenmesi dileğiyle...” ifadelerini kullandı.