Uluslararası Parlamentolar Arası Birlik (IPU)'nun 13-18 Ekim’de Cenevre’de yapılan 139. Genel Kurul oturumunda HDP'li milletvekillerine yönelik baskılar ile tutuklu ve zorunlu yurtdışında olan milletvekillerinin durumu gündeme geldi.

IPU İnsan Hakları Komitesi, tutuklu milletvekillerinin durumuyla ilgili endişelerini dile getirirken, bu konuda adım atılması konusunda bir dizi görüş ve karar bildirdi. 

IPU'nun aldığı kararlar şöyle: 

Komite; 2018 seçimleri sonrası artık bir kısmı parlamenter olmayan HDP’li üyelerin durumuyla ilgili derin endişe duymaktadır. Ekim ayı itibariyle HDP'li milletvekillerinin en az 20'si hapis cezasına çarptırılmış, 9'unun milletvekilliği düşürülmüş, 14’ü sürgüne gitmiş ve yurt dışında siyasi sığınma için başvurmuştur. 9 milletvekili de tutuklu bulunmaktadır. 

Terör propagandası olarak kabul edilen ancak açık şekilde barışçıl bir içeriğe sahip Mart 2013’te Newroz konuşmalarından dolayı Selahattin Demirtaş ve Sırrı Sürreya Önder yakın zamanda 5 yıla yakın cezaya çarptırılmıştır. Komite bu mahkumiyet gerekçesi konusunda yetkililerden daha fazla bilgi ve gerekçeli kararın bir kopyasını almak istemektedir. 

HDP üyeleri hakkındaki terörizmle ilgili suçlamaları destekleyen kanıtların, esasen konuşmalara, protestolara cenazelere katılımla, yani parlamenterlerin siyasi faaliyetleriyle ilgili olmasından endişe duyulmaktadır. Parlamenterlerin temel hakları her zaman güvence altında olmalıdır, milletvekilleri misilleme korkusu olmadan özgürce konuşabilmelidir. 

Parlamenterleri siyasi güdümlü suçlamalardan korumak için meclis dokunulmazlığı çok önemlidir. Bu dokunulmazlık aynı zamanda meclis kurumunun bağımsızlığını ve güvenilirliğini de korumaktadır. Komite, “geçici” bir anayasa değişikliğiyle, normal prosedürün askıya alınarak 139 milletvekilinin meclis dokunulmazlığının kaldırılmasını bir kez daha kınar.

Söz konusu milletvekillerinin barışçıl ve yasal siyasi faaliyetlerine ilişkin davalarda yer alan yargıçlar toplu olarak işten çıkarıldığından ve Fethullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) davasının bir parçası olarak suçlandığından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bu konuları yeniden gündeme alması gerektiğini belirtmektedir. 

Türk makamları IPU İnsan Hakları Komitesinin değerlendirmesinin nesnelliğine meydan okurken, sahada gerçekleri doğrulamasına izin vermemektedir. Komite, Türk makamlarının yinelenen talebine cevap vermediğini üzülerek belirtmektedir. Yine de komite,  Türkiye'de görevlendirilecek bir delegasyonun HDP parlamenterlerinin durumunun daha kapsamlı olarak anlamasına yardımcı olunacağına inanmaya devam etmektedir. Bunun mümkün olması için delegasyonun tutuklu ve dışarıda olan parlamenterler ile yargı makamlarıyla bir araya gelmesi gerekmektedir. Türk makamları, misyonu en kısa zamanda bu temelde yetkilendirmeye teşvik etmelidir. 

Türk makamları, Komite’nin 138. IPU oturumundan bu yana meydana gelen gelişmeler konusunda bilgi sağlamamıştır. Türkiye delegasyonu Komite'ye geniş bir sözlü ifade sunmasına rağmen yeni bir yazılı belge sunmamıştır. Ancak HDP, mahkeme kararlarının kopyaları da dahil olmak üzere kapsamlı bir doküman sunumu yapmıştır.

Komite; bu davanın acil çözümünü desteklemek için somut adımlar atmak için tüm IPU üyesi parlamentolara çağrısını yeniler. Ayrıca tüm ilgili bölgesel ve uluslararası kuruluşların yardımına güvenir. Komite'nin bu davayı incelemeye devam etmesini ve zaman içerisinde geri raporlamasını talep eder.