ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'nin geçen hafta Rusya'dan S-400 hava savunma sistemini teslim almaya başlamasına ilişkin yaptığı açıklamada, ABD'nin Türkiye'ye F-35 savaş uçağı satmayacağını söyledi.

Beyaz Saray'daki Kabine Toplantısı'nda konuşan Trump, yaptırım konusuna değinmezken, S-400 teslimatına rağmen Türkiye ile ilişkilerin iyi olduğunu vurguladı.

BBC Türkçe, ABD'nin Türkiye'ye F-35 satışını iptal kararı ve olası yaptırımlar konusunda Amerikan basınında yer alan haberleri derledi.

CNN Trump'ın eski başkan Obama'yı suçladığını vurguladığı haberinde, Türkiye'yi Rus savunma sistemini satın almaya iten gelişmeleri yanlış anlattığını ve "itildikleri çok zor durumdan" dolayı Erdoğan'ı anlayışla karşıladığını ifade ediyor.

Haberde Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Türkiye'ye yönelik yaptırımlar konusunda ısrar ettiği, ancak Trump'ın Erdoğan ile olan şahsi ilişkisini bozmamak adına direndiği belirtiliyor.

Trump'ın Türkiye'ye yaptırımları ötelediğini vurgulayan haberde, Demokrasileri Savunma Vakfı yetkilisi John Hannah'nın şu sözlerine yer veriliyor:

"Gecikmenin asıl nedeni Başkan. Yaptırımları tetiklemek ve Türkiye'nin F-35 alımını sekteye uğratmak istemiyor. Erdoğan'a talihsiz bir yakınlık besliyor."

İsmi açıklanmayan bir kaynağa dayandırılan bir bilgiye yer verilen haberde, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'ın yaptırımlar konusunda adım atmak istemelerine rağmen Trump'ın Erdoğan ile ilişkileri korumak amacıyla ayak sürüdüğü ifade ediliyor.

Trump'ın Türkiye'ye F-35 satışını iptal kararını isteksizce aldığı açıklamasına yer veriliyor:

"Biz şimdi Türkiye'ye diyoruz ki başka bir füze sistemi satın almak zorunda kaldığınız için size F-35 savaş uçağı satmıyoruz. Onlar zor bir durumdalar, ABD de zor bir duruma sokuldu… Ne olacağını göreceğiz. Ama adil bir durum değil bu. [Erdoğan] Rus füzesi aldığı için milyarlarca dolarlık uçakları satamıyoruz ona. Bu adil bir durum değil."

Türkiye ile Patriot füze sistemi müzakerelerine katılmış olan Savunma Bakanı yardımcısı olan James Townsend'in ise Trump'ın yorumlarını "cahilce" olarak niteleyen değerlendirmesine yer veriliyor.

Townsend, "[Trump'ın] personeli bilmiyor veya ona söylemeye korkuyor, ya da Erdoğan, Başkan'ı manipüle ediyor."

Washington Post, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 savunma sistemini almasının ardından, dünkü kabine toplantısında, Başkan Donald Trump'ın ABD'nin Türkiye'ye 100'ü aşkın F-35 satışını iptal edeceğini yazdı.

Trump'ın konuşmasında, Türkiye'ye Patriot savunma sistemi satışını engelleme konusunda Obama yönetimini suçladığına dikkat çeken gazete, başkanın F-35 satış iptalinde pek istekli davranmadığını vurguluyor.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus'un, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Trump'ın, ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında Türkiye'ye uygulanacak yaptırım yasasını "yakından gözden geçirdiğini" ifade ediyor.

Başkan'ın yaptırımları durdurma yetkisini kullanması halinde Kongre'nin Trump'a karşı çıkacağını ifade eden gazete, Türkiye'nin F-35 alımını iptal etmesini öngören ayrı yasal düzenlemenin mimarlarından biri olan Senatör James Lankford'un şu sözlerine yer veriyor: "Tek seçenekleri… hangi yaptırımların uygulanacağına karar vermek."

Gazete, Dış İlişkiler Komitesi başkanı Senatör E. Risch'in "Yapacağımızı söylediğimiz şeyi yapmamız gerekiyor. Türkiye aynaya bakarak çizginin hangi tarafında olacağını ayık kafayla değerlendirmeli" sözlerine yer veriyor.

Gazete ayrıca ABD'nin F-35 satışının iptali konusundaki uyarılarına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Trump'ın yaptırımlardan kaçınmak için bir yol bulacağına inandığını ifade ediyor.

Yaptırım muafiyetinin "hata olacağını" ifade eden Senatör Marco Rubio'nun Türkiye'nin misillemede bulunabileceği ve ABD'nin Suriye ve Irak'ı bombalamada İncirlik hava üssünü kullanmasını engelleyerek ABD'nin kuzey Suriye'deki Kürt müttefiklerine karşı askeri operasyonlarını artırabileceği ihtimaline dikkat çektiğini belirtiyor.

CNBC'ye konuşan yorumcular, ABD'nin NATO müttefiki Türkiye'ye uygulayacağı yaptırımların Moskova ile gelecekteki silah anlaşmalarını caydırıcı etkide bulunsa da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in elini güçlendirebileceğini vurguluyor.

Yazıda, son günlerde dolar bazlı tahviller ve Türk lirasındaki düşüşe, yatırımcıların Türkiye'nin güvenilirliği konusundaki endişelerine ve Merkez Bankası başkanının görevden alınması sonrasında kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'nin puanını düşürmesine dikkat çekiliyor.

Ancak yorumcular Türkiye'ye uygulanacak yaptırımların Putin'in işine yarayacağını vurguluyor.

Bluebay Asset Management'tan Timothy Ash'ın "Yaptırımlar Türkiye'yi Batı yörüngesinden daha da uzaklaştırmaya, Rusya ve İran gibi Batı'nın hasımlarının elinin daha da güçlenmesine neden olacaktır" sözlerine yer veriliyor.

Araştırmacı ve siyasi yorumcu Dr. Ali Bakeer "Türkiye'yi kendine çekme konusunda Rusya son yıllarda ABD'den daha akıllıca davrandı. Moskova'nın ABD ile Türkiye arasındaki uçurumun açılması hedefine yardımcı olmak ve Ankara'ya yaptırım uygulayarak NATO içinde çatlak yaratmak büyük bir hata olacaktır" diyor.

NE TÜR YAPTIRIMLAR UYGULANABİLİR?

CNBC, bazı bölge uzmanlarının, CAATSA kapsamında Trump yönetiminin seçeceği yaptırımların ordu ile bağlantılı şirketlere yönelebileceği, bunun ise Türkiye ekonomisini fazla etkilemeyeceği görüşüne yer veriyor. Ancak bu yaptırımların bankaları da kapsaması halinde Türkiye'nin kredi derecesinin ve liranın olumsuz etkileneceği vurgulanıyor.

Yaptırımların ülke ekonomisini ve yatırımcı güvenini etkileyebileceğine dikkat çekilen yazıda, geçen yıl Türk lirasının dolar karşısında yüzde 30 değer kaybettiği ve ekonominin yüksek enflasyon ve cari açık gibi sorunlarla boğuştuğu ifade ediliyor.

Pentagon'un Türkiye'yi F-35 programından çıkarma uyarısının gerçekleşmesi veya yaptırımların Türkiye'nin savunma sanayiini etkilemesi halinde ise Bakeer'in "Türkiye ekonomisi ve ABD ile ilişkiler büyük zarar görür ve Türkiye daha fazla Rusya'ya doğru itilir" yorumuna yer veriliyor.

New York Times gazetesinde konu ile ilgili yer alan haberde, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemini satın almasıyla Ankara'nın müttefiki Washington ile 'ilişkilerin gerildiğini', Moskova ile ise hem ikili ilişkilerin geliştiği, hem de Suriye'deki savaşın sona ermesinde Türkiye ABD ile ters düşerken, Rusya ile ise 'ortaklık yaptığı' belirtiliyor.

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e kıyasla, Türkiye'ye daha 'mesafeli kaldığı', Putin'in ise 'ticaret ve bölgede işbirliği ile daha sıcak ilişkiler kurduğu' vurgulanıyor.

New York Times, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın izlediği diplomasiye ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Erdoğan, 17 yıllık iktidarı boyunca Türkiye'yi, kendine göre, Çin, Rusya, Avrupa Birliği ve ABD ile rekabete edebilecek kadar, daha güçlü, uluslararası arenada da daha bağımsız bir aktör haline getirmeye çalıştı.

"Bunu yaparken de, müttefiklerini yabancılaştırma pahasına, çıkarları için tarafları manipüle etmekten çekinmedi. Çift taraflı kurduğu ilişkiler ile kimin tarafını tuttuğu konusunda Avrupa ile Amerika'yı afallatıyor."

Kaynak: BBC Türkçe