Dersim’deki Pembelik Barajı’nın su tutmasıyla Arduç Ailesi’nin yaşadığı Ilısu Mezrası’nın Türkiye ile bağını sağlayan karayolu ve köprü sular altında kaldı.

Tek başlarına kaldıkları köylerinde tam bir yıldır mahsur kalan Adile, Ayhan ve Yıldız Arduç ile İsmail Altay dokuz gün önce açlık grevine başladı. Dersim Belediyesi’nin verdiği bir botla erişilebilen köylüler, köprü yapılana kadar eylemlerini sürdüreceklerini söylüyor.

Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre Dersim ile Elazığ arasındaki Peri Çayı üzerinde inşa edilen Pembelik Barajı’nın su almasıyla birlikte Ilısu Mezrası’nda tek hane olarak yaşayan Arduç Ailesi’nin Türkiye ile bağı koptu.

Barajın suyu, Ilısu’nun Dersim ile bağını sağlayan karayolu ile Elazığ’ın Karakoçan ilçesiyle bağını kuran Akkuş Köyü Köprüsü’nü de altına aldı. Baraj alanında olmadıkları halde yaşadıkları mezrada bir yıldır mahsur kalan Arduç Ailesi, çalmadık kapı bırakmadı. Erzak temin edemeyen Arduç Ailesi’ne, Tunceli Valiliği ve AFAD birer kez gıda malzemesi getirdi. En son Tunceli Belediyesi, mezraya ulaşımın sağlanabilmesi için bot hediye etti.

Bunun üzerine 42 yaşındaki Ayhan Arduç, 46 yaşındaki eşi Adile Arduç, 50 yaşındaki abla Yıldız Arduç ile akrabaları İsmail Altay, köprü yapılması için dokuz gün önce açlık grevine başladı. Eylem sonrası açıklama yapan Tunceli Valiliği, inşaatı üstlenen Limak Holding’in “Pembelik Barajı HES Projesi’ne göre su tutmaya başlanmadan önce yeni yolların tamamlanacağı yönünde taahhütte bulunduğunu duyurdu.

Bu nedenle “ÇED sürecindeki verdikleri taahhütnameye aykırı davrandıkları” için şirkete 19.372 TL para cezası kesildiğini açıklayarak, cezanın tebliğ edildiği 16 Nisan 2015’ten itibaren altı ay içerisinde ihlalin giderilmesi için süre verildiği belirtildi. Buna rağmen ne yol ne köprü yapıldı.

‘VALİLİK TOPU ŞİRKETE, ŞİRKET VALİLİĞE ATIYOR’

Eylemlerinde onuncu günü geride bırakan Ayhan Arduç, 2001 yılında geçirdiği iş kazası nedeniyle kısmi felç olduğunu, hayatını sürdürmekte zorlandığını, açlık grevi nedeniyle ilaç da alamadığını ifade ediyor.

Dersim dışında okuyan iki çocuklarının da kendilerini gelip göremediğini kaydeden Arduç, en yakın zaman köprü yapılmasını istediklerini kaydediyor. Arduç, köylerinde mahsur kaldıklarını anlatarak, şöyle devam ediyor:

“Bir an evvel bu sorun çözülsün istiyoruz. Anayasal hakkımız elimizden alınmış, gasp edilmiştir. Açık cezaevinde gibiyiz. 2015 Türkiyesi’nde insan ve engelli haklarından, köye dönüş projesinden bahsediliyor. Bir yandan da insanlar köye hapsediliyor. Valilik, ‘Şirkete süre tanıdık, tekrarlanırsa işlem yapacağız’ diye açıklama yaptı. Demek ki ikinci kış da buradayız. Şirket de ‘Yapmayacağız’ diyormuş. Valilik topu şirkete, şirket de valiliğe atıyor. Olan bizlere oluyor. Biz mağdur olmuş durumdayız. Şimdi bir senedir, yaşamak denirse, o şekilde yaşıyoruz.”