TBMM Genel Kurulu’nda, HDP’nin Türkiye’nin yeni ekonomik modelinin araştırılması önergesinin öne alınarak bugün görüşülmesi önerisi görüşüldü. 

Öneri AKP ve MHP’li milletvekillerinin oyları ile reddedildi.

CHP Konya Milletvekili Abdullatif Şener, “OECD ortalaması yüzde 15, Türkiye’de yüzde 71’lik bir gıda enflasyonu var. Dar gelirliler çarşıya pazara gidemez olmuştur, alışveriş yapamaz olmuştur, çocuk açlığı ve sefaleti bu ülkenin en temel ekonomik sorunu haline gelmiştir” dedi. Öneri üzerine konuşan HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, şunları söyledi:

"GERÇEĞİ YANSITMAYAN ENFLASYON VE YÜKSEK İŞSİZLİK…"

“AKP’nin mevcut ekonomi politikasının özelleştirme, emek piyasasını esnekleştirerek sömürme, her alanda yolsuzluk, rant ve talanı sürdürme üzerine kurulduğunu, ülke kaynaklarının büyük bölümünü de savaş politikalarına ayırdığını biz biliyoruz. AKP hükûmetlerinin ısrarla sürdürdüğü bu politikalardan kaynaklı, ülke büyük bir buhranın, krizin eşiğinde. Bir yandan her geçen gün değersizleşen Türk lirası bir yandan yüksek döviz kurları bir yandan yüksek ama ona rağmen hâlâ gerçeği yansıtmayan enflasyon ve yüksek işsizlik…

"HİÇBİR HEDEF TUTTURULAMADI, CİDDİ BİR ÇÖKÜŞ DE BERABERİNDE GELDİ"

Tüm bu tanımların gösterdiği tek bir şey var: Türkiye ekonomisi her geçen gün hızla büyük bir kriz ve çöküşün eşiğine gelmektedir. Türkiye üretecek, ihraç edecek, kendine yetecek bir ülke konumundan maalesef çıktı.

İnsanların alım gücü düştü, hayat pahalılığı arttı, geçim zorlaştı, temel yaşam ürünlerine bile erişim imkânsız hâle geldi. İnsanlar bayramdan bayrama ancak bir kilo et alır duruma geldi. Süt, peynir, yumurta lüks tüketim ürünleri hâline geldi.

Her gün yoğurda, yağa, peynire, süte zamlar peş peşe geliyor. Yani bakın, yarın 23 Mart Ramazan ayının başlangıcı. Bir çarşıya, pazara çıkın, gerçekten insanların bayram alışverişi yapacak gücü de yok, ekonomik koşulları da yok. Siz gıda fiyatlarına her gün zam üstüne zam yapıyorsunuz. Bakın, bir ramazan kolisinin fiyatında bile bir önceki yıla oranla yüzde 100 bir artış söz konusu.

Düşünün, insanlar evine artık bir ramazan pidesi bile götüremeyecek duruma geldi. 300 gramlık bir ramazan pidesinin fiyatı 10 TL; düşünebiliyor musunuz, bir ekmek 10 TL olmuş durumda. Yani aslında insanlar ramazan ayını bile açlık içerisinde geçirmek zorunda kalacak. Bir tarafta israf, saltanat, rant, iktidar; diğer tarafta yoksulluk, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, yerli ve millî ekonomi modeliniz aslında tam da budur.

Bakın, 2021 yılının sonlarına doğru AKP-MHP ittifakı yeni ekonomik modele geçildiğinin işte, büyük bir propagandayla duyurusunu yaptı.

Bu modele göre ne olacaktı? Türkiye üretecek, ihraç edecek, döviz geliri ve bütçe fazlası oluşacak, istihdam hızla artacak, dış ticaret açığı ve cari açık azalacaktı. Peki, yeni ekonomi modeline yüklenen bu hedeflerin ardından iki yıl geçti, hiçbir hedef tutturulamadı, ciddi bir çöküş de beraberinde geldi. Yeni ekonomi modelinin temel hedeflerinden olan dış ticaret açığı, cari açık, bütçe açığı, modelin iddiasının aksine istikamette ilerlemekte ve tarihî rekorlar kırmaktadır.

“BÜTÇE AÇIĞI 1 TRİLYON TL'Yİ GEÇECEK"

Bu kapsamda, 2023 yılı Ocak ve Şubat aylarında sadece iki ayda dış ticaret açığı 26,5 milyar dolar arttı, 2023 yılı Ocak ve Şubat aylarında sadece iki ayda bütçe açığı 202,8 milyar TL arttı. Bu hızla bütçe açığının 1 trilyon TL’yi geçeceği düşünülmektedir, bu da ek bütçe yapma zorunluluğunu doğuruyor. Ayrıca, 2023 yılı Ocak ve Şubat aylarında sadece iki ayda cari açık 22 milyar dolar arttı. Peki, Maliye Bakanı o zaman ne diyordu ya da bu ‘yeni Türkiye modeli’ olarak pompaladığınız modele göre yani ‘epistemolojik bir kopuş’ olarak ifade ettiğiniz, özünde ise gerçeklerden kopuş olarak tarif edilen ne yeni ne de bir model olan bu ucube modelin sonucunda aslında olan şey neydi? Toplumsal hiçbir sorunu çözemedi; işsizlik, yoksulluk, açlık, ekonomik kriz gittikçe arttı. Bu modelin ne olduğunu sorduğumuzda ise Maliye Bakanı halkla, toplumla dalga geçer gibi kendi gözlerindeki ışıltıyı bu modelin gerekçesi hâline getiriyordu ya da ‘Benim gözümdeki ışıltıya bakın, güveni buradan alın’ diyebiliyordu. Yeni ekonomi modeli tüm iddiaları ve hedefleri bakımından çökmüştür.”

"TÜRK EKONOMİSİ İFLASIN EŞİĞİNDE"

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Türkiye ekonomisindeki kötüye gidişin eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile başladığını kaydederek, “Hiçbir bilimsel yanı olmayan ekonomi modeli ile Türk ekonomisi iflasın eşiğine getirilmiştir” dedi.

Ataş, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Bir uyuyun, 6 ay sonra uyanın, çok farklı noktalarda olacağız” sözünün üzerinden 1,5 yıl geçtiğini vurgulayarak, “Ne oldu, dış ticaret açığı, bütçe açığı ekonomi modelinin iddiasının aksine tarihi rekorlar kırdı. 2023 yılının sadece ilk 2 ayında dış ticaret açığı 26,5 milyar dolar arttı, cari açık 22 milyar dolar arttı, bütçe açığı ise 202,8 milyar TL arttı. Enflasyon yüzde 127’yi geçti” diye konuştu.

"BÜTÜN EKONOMİK GÖSTERGELER TAHRİP OLMUŞTUR"

CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, AKP hükümetini ilan ettiği ekonomi politikalarının tutmadığını ve iflas ettiğini vurgulayarak, “Sadece dış ticaret ve cari açığı bozmadılar, bütün ekonomik göstergeler tahrip olmuştur. Bakıyoruz, cari açık en önemli hedefleriyken ocak ayında tüm tarihin en yüksek cari açığı ortaya çıktı. 2023 Ocak’ında 10 milyar dolara yakın aylık cari açık vardır. Hani sizin hedefiniz cari fazla vermekti, bir ayda böyle tarihi rekor kırılır mı?” diye sordu.

Şener, enflasyonun rekor üstüne rekor kırdığını kaydederek, “Özellikle gıda enflasyonu son derece önemlidir çünkü gelir dağılımının ne kadar bozulduğunu görmek istiyorsanız, en düşük gelir grubunun harcamak zorunda olduğu gıda fiyatlarına bakmanız lazım. OECD ülkeleri içerisinde gıda enflasyonu en yüksek ülke Türkiye’dir. Hatta OECD ortalaması yüzde 15, Türkiye’de yüzde 71’lik bir gıda enflasyonu var. Dar gelirliler çarşıya pazara gidemez olmuştur, alışveriş yapamaz olmuştur, çocuk açlığı ve sefaleti bu ülkenin en temel ekonomik sorunu haline gelmiştir” dedi.