Eski Kıyı Boyu Şapsığ Derneği ve Şapsığ Yaşlılar Konseyi Başkanı, aktivist Ruslan Gvaşe, Çerkes Sürgünü ve Soykırımı'nın 153. yılında "izinsiz anma programı" yaptığı gerekçesiyle Lazarevsk Bölge Mahkemesi'nce çarptırıldığı para cezasını protesto etmek amacıyla açlık grevine başladı.

Türkiye’deki Çerkesler ve dostları tarafından, Ruslan Guaşev'in yanında olmak için, 21 Eylül Perşembe günü Rusya konsolosluğu önünde bir basın açıklaması yapılacak. Çerkes-Fed tarafından düzenlenen organizasyona isteyen kurumlar pankartlarıyla iştirak edebilecek.

21 Eylül 2017 Perşembe günü Saat:14.00’da İstiklal Caddesi üzerinde Galatasaray Lisesi önünde toplanılarak buradan topluca Rusya Federasyonu Konsolosluğu önüne gidilecek. Burada yapılacak basın açıklaması ile yönetimin Kafkasya’nın yerli halkı Çerkeslere karşı uyguladığı yıldırma ve sindirme politikaları protesto edilerek, süresiz açlık grevine başlayan Çerkes kanaat önderi Ruslan Gvaşe’ye destek deklare edilecek.

NE OLMUŞTU?

Çerkes Sürgünü ve Soykırımı'nın 153. yılı kapsamında, 21 Mayıs 2017’de Kıyı Boyu Şapsığ Bölgesi'nde, Çerkesler açısından sembolik öneme sahip olan Çığ Daxe ağacının altında savaş ve sürgünde hayatını kaybeden Çerkeslerin ruhu için dua eden ve konuşma yapan Gvaşe, Lazarevsk Bölge Mahkemesi tarafından "izinsiz anma programı" yaptığı gerekçesiyle 10 bin ruble para cezasına çarptırıldı.

Rus-Kafkas Savaşı’nın sona erdiği gün ve şehitler için Yas tutma Günü olan 21 Mayıs’ta her yıl Golovinka köyünde kutsal ağacın altında toplanılarak anma programları düzenleniyor. Bu yıl 21 Mayıs yas günü etkinliklerini izinsiz düzenledikleri gerekçesiyle Ruslan Gvaşe ve arkadaşları Lazarevski Bölge mahkemesine verilerek dava edilmiş, Ruslan Gvaşe 10 bin Ruble para cezasına çarptırılmıştı. Cezaya itiraz eden Gvaşe’nin duruşması 2 Ağustos 2017 tarihinde Krasnodar Eyalet Mahkemesinde görüşülmüş, Eyalet Mahkemesi birden fazla hak ihlali olduğunu belirlediği kararı bozarak yeniden incelenmek üzere Soçi Lazarevski mahkemesine iade etmişti. Lazarevski Bölge Mahkemesi 30 Ağustos’ta Ruslan Gvaşe’yi mahkum ettiği davayı tekrar gözden geçirmiş fakat kararında ısrar etmişti. Gvaşe’nin avukatı Marina Dvubrovina ise karara itiraz etmişti.

Gvaşe, bu kararın üzerine açlık grevine başladığını Facebook sayfasından, "Halkıma ve şahsıma karşı yapılan haksızlıklar karşısında süresiz açlık grevine başlıyorum" sözleriyle duyurdu.

Krasnodar Eyalet Mahkemesi’ne ikinci kez gönderdiği itiraz dilekçesinin kararlılıkla takipçisi olacağını belirten Gvaşe, yapılan bütün bu haksızlıkların mensubu olduğu Çerkes toplumunu hedef aldığını, bölge yönetiminin hiçbir şeyi anlamak istemediğini, her alanda bu toplum ile oynadıklarını söyledi.

Gvaşe, kendisine açlık grevinden vazgeçmesi için ısrar edenlere ise sonuç alınana kadar her türlü mücadeleyi vereceğini ve açlık grevini devam ettireceğini deklare etti.

Gvaşe’nin avukatı Marina Dvubrovina, “Açlık grevinin, yargının eylemlerine duygusal bir tepki olduğunu, Gvaşe’nin, bölgesel mahkemede ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde mücadelenin devamı konusunda sağlam bir tavır aldığını ve amacının adalete ulaşmak olduğunu” söyledi.

Marina’nın itirazı, 30 Ağustos mahkeme kararının yasadışı, haksız olduğu, din ve vicdan özgürlüğü ile inanç hakkını ihlal ettiği ve ortada idari bir suç olayının bulunmamasını esas alıyor.

Ruslan Gvaşe, Golovinka’daki Tulip ağacının Adigelerin geleneksel dini kültürünün bir nesnesi olarak bilindiğini belgeleriyle mahkemeye sunuyor.

Avukatına vasiyet niteliğinde bir vekaletname bırakan Gvaşe, kendisinin bir şekilde ömrü yetmez ise bile davasının Rusya Federasyonu ve uluslararası hukuk düzeyinde sonuna kadar takibini istedi.

TÜRKİYE’DEKİ ÇERKESLERDEN DESTEK

Rus Çarlığı’nın uyguladığı soykırım ve sürgün sonrası başta Anadolu olmak üzere çeşitli coğrafyalara dağılan Çerlesler de Ruslan Gvaşe’ye sahip çıkıyor.

Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) ve Çerkes Dernekleri Federasyonu (ÇERKES-FED) yaptıkları açıklamalarda, Ruslan Gvaşe'nin yalnız olmadığını vurguladı.

KAFFED'in açıklamasında, "Ulusal azınlıkların kendi kimliklerini ve kültürel değerlerini yaşatma haklarına, din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına alan evrensel insan hakları standartlarına, Rusya'nın taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve Rusya Federasyonu Anayasası'na açıkça aykırı olan bu karar dünyadaki Çerkesleri ve Çerkes dostlarını rahatsız etmiştir. Rusya Federasyonu'ndan bu cezayı acilen iptal etmesini ve benzer hak ihlallerinin tekrarlanmaması için gerekli önlemleri almasını talep ediyoruz" denildi.

ÇERKES-FED'in açıklamasında, "Adaletsiz uygulamaları protesto ve halkının sesini duyurmak için açlık grevine başlayan Gvaşe'ye yapılan tüm baskıları kınıyor, haklı mücadelesini sonuna kadar destekleyeceğimizi ve her zaman yanında olacağımızı açıkça deklare ediyoruz" ifadelerine yer verildi.

Çerkes tarihçi Murat Yalçın ise anayasal vatandaşlık haklarını kullanarak, kendi vatanlarında anadilleri ile anma programı düzenleyen insanları ve benzer çalışmalarda bulunan sivil toplum örgütleri ile aktivistleri cezalandırmayla ilk defa karşılaşmadıklarını kaydetti.

BASKILAR RADİKAL DİNCİ GRUPLARA YARAMAKTA

Binlerce yıldır kendi vatanlarında kendi kültürleri ile var olmak isteyen bölge halklarına yönelik Rus baskısının her yıl artarak devam ettiğini iddia eden Yalçın, şöyle konuştu:

"Keyfi yasak ve gözaltılar, faili meçhul cinayetler, hukuka aykırı uzun süreli hapis ve para cezaları gibi tüm uygulamaların amacı Çerkesler başta olmak üzere bölgede yaşayan yerli halkın milli hafızasını silmek, onları baskı altında tutup sindirmek. Bu baskılar ve sindirme hareketleri özellikle de bölgedeki radikal grupların işine yaramakta, Rusya karşıtı dini radikal gruplara katılım son yıllarda büyük artış göstermekte. Gvaşe başta olmak üzere diğer Çerkes aydınlar ve aktivistler asla yalnız değildir. Rus yetkililer ve makamlar, var olan hukuksuzluklara ve baskılara Rusya yararına son vermelidir."