Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de ortalama hanehalkı büyüklüğü 2014 yılında değişmeyerek 3,6 oldu. Yoksulluk sınırının altında yaşayan hanehalklarının oranı yüzde 22,4 oldu. Boşanmaların yüzde 39,6’sı evliliğin ilk beş yılı içinde gerçekleşti. Boşanan çift sayısı 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,5 artarak 130 bin 913 oldu.

Ortalama hanehalkı büyüklüğü illere göre incelendiğinde, 2014 yılında ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il, 7,3 kişi ile Şırnak oldu. Şırnak ilini 6,6 kişi ile Hakkari, 6,1 kişi ile Şanlıurfa ve Batman, 6,0 kişi ile Siirt illeri izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu il ise 2,7 kişi ile Çanakkale oldu. Çanakkale ilini 2,8 kişi ile Balıkesir ve Eskişehir, 2,9 kişi ile Burdur ve Edirne illeri izledi.

Hanehalklarının yapısı incelendiğinde; 2012 yılında yüzde 8,6 olan tek kişilik hanehalkı oranının 2013 yılında yüzde 8,9’a, 2012 yılında yüzde 8,1 olan tek ebeveynli hanehalkı oranının 2013 yılında yüzde 8,2’ye yükseldiği; üç kuşağı içeren geniş hanehalkı oranının ise 2012 yılında yüzde 13,5’ten, 2013 yılında yüzde 13,1’e düştüğü görüldü.

YOKSUL HANEHALKLARI

Yoksulluk sınırının altında yaşayan hanehalklarının oranı yüzde 22,4 oldu. Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde; 2013 yılında tek ebeveynli ve en az bir çocuğu olan hanehalklarının yüzde 28,9'u 2013 yılında hesaplanan göreli yoksulluk sınırının altında yaşadı.

25 yaşından küçük olup ekonomik açıdan pasif ve ebeveynlerinden en az biri ile yaşayan kişiler olarak tanımlanan Bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranı (yüzde 27,2), bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranından (yüzde 7,7) yaklaşık 3,5 kat fazla oldu.

İki yetişkinli, üç ya da daha fazla bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranı 2013 yılında yüzde 49,6 oldu. Tek başına yaşayıp 65 ve daha yukarı yaşta olan kişilerin yoksulluk oranı ise 2009 yılında yüzde 15,1 iken 2013 yılında yüzde 17,9’a yükseldi. Bu hane tipi ve yaş grubundaki erkeklerin yoksulluk oranı yüzde 9,1 iken bu oran kadınlar için yüzde 13,0 oldu.

KABA EVLENME HIZININ EN YÜKSEK İL KİLİS

Evlenen çift sayısı 2001 yılında 544 bin 322 iken bu sayı 2014 yılında 599 bin 704 oldu. Kaba evlenme hızının 2014 yılında en yüksek olduğu il, binde 10,78 ile Kilis oldu. Kilis’i binde 9,97 ile Adıyaman, binde 9,65 ile Van izledi.

BOŞANMA VERİLERİ

Boşanan çift sayısı 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,5 artarak 130 bin 913 oldu. Kaba boşanma hızının 2014 yılında en yüksek olduğu il, binde 2,87 ile Antalya oldu. Antalya’yı binde 2,72 ile İzmir, binde 2,53 ile Muğla izledi. Türkiye'de 2014 yılında meydana gelen boşanmaların yüzde 39,6’sı evliliğin ilk 5 yılında, yüzde 21,8’i ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Nisan 2015 tarihli verilerine göre, Türkiye genelinde mevcut koruyucu aile sayısı 3 bin 459 oldu. İllere göre koruyucu aile oranı incelendiğinde; en fazla koruyucu ailenin yüzde 9,7 ile İstanbul’da olduğu görüldü. İstanbul’u yüzde 8,4 ile İzmir, yüzde 5,5 ile Ankara, yüzde 4,7 ile Kayseri ve yüzde 3,3 ile Bursa illeri takip etti.

BİREYLERİ EN FAZLA AİLELERİ MUTLU ETTİ

Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre 2013 yılında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade eden bireylerin oranı 2013 yılında yüzde 73,0 iken, 2014 yılında bu oran yüzde 73,3’e yükseldi. Erkeklerin yüzde 77,3’ü 2014 yılında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade ederken, bu oranın kadınlar için yüzde 69,3 olduğu görüldü.

Toplumda itibarlı olmayı sağlayan en önemli nedenin düzgün aile yaşamı olduğunu ifade edenlerin oranı 2013 yılında yüzde 45,6 iken 2014 yılında yüzde 42,9’a düştü. Bu oranın 2014 yılında erkeklerde yüzde 38,6 kadınlarda ise yüzde 47,2 olduğu görüldü. Düzgün aile yaşamını toplumda itibarlı olmayı sağlayan en önemli neden olarak görenlerin en yüksek olduğu yaş grubu yüzde 50,2 ile 65 ve daha üzeri yaş grubu iken, bu oranın en düşük olduğu yaş grubu yüzde 37,8 ile 25-34 yaş grubunda olduğu görüldü.

Çevresindeki diğer kişilerin aile yaşam biçimlerinin kendileri için önemli olduğunu ifade eden bireylerin oranı 2013 yılında yüzde 50,9 iken 2014 yılında yüzde 51,1’e yükseldi. Bu oranın 2014 yılında erkeklerde yüzde 51,9 kadınlarda ise yüzde 50,3 olduğu görüldü.

KADINA YÖNELİK AİLE İÇİ ŞİDDET VE ÇOCUKLAR

Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması, 2014 sonuçlarına göre, eş veya birlikte olduğu erkeklerin fiziksel ve/veya cinsel şiddetine maruz kalmış ve kalmamış kadınların 6-14 yaşları arasındaki çocuklarında görülen bazı davranış sorunları incelendiğinde; şiddete maruz kalmış kadınların yüzde 30,6’sının çocuğunda 'Anneye veya diğer çocuklara saldırgan olma' davranışı görülürken, aynı davranış için bu oran şiddete maruz kalmamış kadınların çocuklarında yüzde 17,2 oldu.

Davranış sorunları içerisinde 'Hırçınlaşarak ağlama' incelendiğinde ise şiddete maruz kalmış kadınların yüzde 51,9’unun çocuğunda bu davranış görülürken, şiddete maruz kalmamış kadınların çocukları arasında aynı davranış yüzde 35,0 oranında görüldü. (BUGÜN)