14 Şubat 2017 tarihinde gözaltına alınan ve yaklaşık iki hafta sonra “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve terör propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Deniz Yücel, 9 aydır Silivri Cezaevi’nde tutuklu.

Yücel hakkındaki iddianame ise henüz hazırlanmış değil. Yücel’in avukatları da geçen nisan ayında Yücel’in hakim karşısına çıkarılmayışı ve ağır tecrit koşullarında tutulması gerekçesi ile AİHM’e başvurmuştu.

Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel ile ilgili AİHM'nin Türkiye’ye verdiği savunma süresi ise bugün doluyor. Türkiye 24 Ekim’de AİHM’ye başvurmuş ve altı hafta ek süre talep etmişti. AİHM de üç hafta ek süre tanımış ve Türkiye'nin 28 Kasım’a kadar savunma yapması gerektiğini açıklamıştı.

DW Türkçe’ye konuşan Yücel’in avukatı Veysel Ok, “Türkiye savunma vermemeyi tercih edebilir” diyor. Veysel Ok, yargı sürecini ve Yücel’in tutukluluk koşullarını DW Türkçe’ye anlattı. 

İddianame hala ortaya çıkmış değil. Bu konuda size ulaşan son bilgiler nelerdir?

Ben ve Deniz Yücel'in diğer avukatları her hafta savcılığın önüne gidiyoruz. Ancak ne yazık ki henüz savcılık odasından içeri adım atabilmiş değiliz. Cumhuriyet Savcısı'nı Deniz tutuklandığından beri tek bir kez göremedik. Türk Ceza Kanunu'na göre, savcı sanık aleyhine delil toplarken lehine olacak delilleri de toplar. Ve bunun için savunma makamı ile iletişim halinde olur. Türk hukuk pratiğinde durum budur. Oysa bu dava örneğinde, biz 9 ayı aşkın süredir Cumhuriyet Savcısı'nı görebilmiş, kendisiyle konuşabilmiş değiliz. Bunun nedenini yazılı olarak sorduğumuzda ise bize "Prensip olarak avukatlarla görüşmüyoruz" deniyor. Bize verilen bu yanıt ne savunma hakkı ilkesi ne de hukuk devleti ile bağdaşır. 

Alman hükümeti, AİHM'deki Deniz Yücel davasına müdahil oldu. Bir başka ülkenin Türkiye'deki bir davaya müdahil olması pek sık rastlanan bir şey değil. Bu durumun davaya etkisi ne olur?

Deniz Yücel'in Alman vatandaşı olması nedeniyle biz AİHM'den Alman hükümetinin davaya müdahil olması talebinde bulunmuştuk. AİHM de bu talebimizi kabul etti. Dolayısıyla davaya ilişkin Alman hükümetinin görüşleri bir yazı ile iletilecek. Bu bizim için önemli bir gelişme elbette.

AİHM'nin Türkiye'nin savunmasını iletmesi için verdiği son tarih 28 Kasım. Yeni bir erteleme söz konusu olabilir mi?

Hayır, AİHM'in Türkiye'nin talebi üzerine yeni bir erteleme yapması ihtimali bulunmuyor. Çünkü AİHM "28 Kasım tarihi ertelenmeyecektir" diyerek net bir karar aldı.

Türkiye'nin 28 Kasım'da savunmasını vermesi sonrasında, dava sürecini nasıl işleyecek?

Türkiye'nin savunması bize iletilecek. İncelememiz sonrasında biz bu savunmaya ilişkin görüşümüzü kaleme alacağız. Ardından Alman hükümeti kendi görüşünü sunacak. Ardından AİHM, Deniz Yücel dosyasına ilişkin kararını açıklayacak.

Peki AİHM'in tarih erteleme olmayacağına dair açıklamasına rağmen, Türkiye'nin 28 Kasım'da savunmasını vermeme ihtimali var mı?

Türkiye, AİHM'e savunma vermeyebilir. Hukuken böyle bir zorunluluğu bulunmuyor. Eğer Türkiye Deniz Yücel davasında savunma vermemeyi tercih ederse, AİHM'deki dava Türkiye'nin savunması alınmadan normal seyrinde devam edecek.

Kaynak:  Deutsche Welle Türkçe