Yazar Vedat Türkali, İmralı'da Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri değerlendirdi.

Milyonlarca Kürt’ün Öcalan’ı işaret ettiğini söyleyen Türkali, ‘Yeneceğiz dediler yenemediler, devletin barış yapmaktan başka çaresi yok’ dedi

Kürt özgürlük mücadelesini yenemediler diyen Türkali, “Yenemediler. Yenemediler çünkü Kürtler bambaşka bir yapıda ortaya çıktılar. En akıllıca, tarihe de en uygun biçimde adım atmaya başladılar. Bunun karşısında devlet elinden gelen her türlü rezilliği yaptı; ama bir sonuç alamadı” diye konuştu.

"ÇÖZÜM ANAHTARI ÖCALAN’DADIR"

Vedat Türkali, Öcalan’ın süreçteki rolüne dikkat çekerek “Kürt halkıyla ilişki kurmak gerekiyor. Kürt özgürlük hareketinin lideri Abdullah Öcalan’dır, bu nedenle İmralı ile görüşme büyük bir olayın parçası” dedi. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, “Kürtler 28 defa isyan ettiler yendik, bunu da yeneceğiz” sözlerini hatırlattı.

"HER TÜRLÜ REZİLLİK YAPILDI; AMA BİR SONUÇ ALINAMADI"

Türkail şöyle konuştu:

“Yenemediler. Yenemediler çünkü Kürtler bambaşka bir yapıda ortaya çıktılar. En akıllıca, tarihe de en uygun biçimde adım atmaya başladılar. Bunun karşısında devlet şiddet uygulamaya devam etti. Daha fazla bomba attı, daha fazla insan öldürdü. Elinden gelen her türlü rezilliği yaptı; ama bir sonuç alamadı.”

‘ÖCALAN GERÇEĞİ GÖRDÜ’

Mezopotamya’nın Kürtlerin yanı sıra, Ermenilerin, Asurilerin, Keldanilerin, ilk Hristiyan grupların isyanlarına tanık olduğunu dile getiren Türkali, Osmanlı zamanından beri Bölge halklarının birbirine kırdırılmaya çalışıldığını söyledi. Osmanlı döneminde Kürtlerin kandırıldığına değinen Türkali, “Abdülhamit döneminde ona, ‘Bavê Kurda (Kürtlerin Babası)’ denirdi. Ancak o Kürtlerin babası falan değildi. Kurnaz bir hükümdardı. Ermenileri bastırmak için Kürtleri kullandı. Hamidiye Alayları’nı kurarak Kürt halkına ve Ermenilere zulüm etti” dedi.

“Bölge’nin sükuna kavuşması için bu gerçeğin doğru saptanması lazımdı” diyen Türkali şöyle devam etti: “Abdullah Öcalan’ın yaptığı en büyük iş bu gerçeği görmesi ve halkına da bunu göstermesidir. O zaman dağdaki adamlar da bunun için canını feda edebiliyordu. BDP’li aydınlar da, Kürt halkı da bu gerçeği gördü. Bu olay ancak böyle çözülebilirdi. Hükümet, askerlerin de baskısıyla ya da kendisi de askerlere baskı yaparak, Kürt hareketini bastırmak için epey marifet gösterdi; ama hiçbir şey yapamadı. Sonra anlaşıldı ki çözüm anahtarı Abdullah Öcalan’da. Dağdaki adamlar bunu diyor, Avrupa’daki Kürt bunu diyor, aydınlar ve halk da bunu diyor.”

‘BARIŞ OLACAK ÇÜNKÜ ÇARESİZLER’

Türkali, milyonlarca Kürt’ün, “Benim yolum Öcalan’ın yoludur” diyerek onun özgürlüğüne kavuşması için imza verdiğini ve Kürt sorununun çözümü için şartların bir bakıma hazır olduğunu vurgulayarak, “Dünya şartları da buna uygun düşüyor. Ama hükümetin sinsi bir takım oyunları işin nereye varacağına dair bize kolay kolay güvence vermiyor” diye konuştu.

Devletin barış yapmaktan başka çaresinin olmadığını vurgulayan Türkali, “Sonunda barış yapacaklar, çünkü çaresizler. Mesela Kürt hareketi içinde çok akıllı ve Öcalan’ın çizdiği çizgide yürüyen çok yetenekli insanlar var” dedi.

Kürt sorununun demokratik temelde çözümünün Türkiye halkları açısından önemine dikkat çeken Türkali, “Bu işin çözümü Öcalan’ın çizdiği iç çizgi formülüdür. Bunun değerini bilmek lazım. Türkiye çok kültürlü ve çok halklı bir ülkedir. Bırakın bütün halklar birbirini severek yaşasın” diye konuştu. (Özgür Gündem)