Kamu işçilerinin 2021-2022 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmesine ilişkin ortak taslak sunan Türk-İş ve Hak-İş arasında “leş kargası” tartışması çıktı.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın kamudaki kadroya geçen işçiler arasında örgütlenmeye çalışan diğer sendikalara “Leş kargaları gibi işyerlerimize saldırıyorlar” şeklindeki sözleri tepkiye neden oldu.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Öz Sağlık İş Sendikası’nın sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan kamu işçilerinin güncel sorunlarına ilişkin yapılan etkinlikteki konuşmasında, 696 Sayılı KHK ile asıl iş koluna geçen işçilerin olduğu işyerlerinde örgütlenen diğer işçi konfederasyonlarının sendikalarına “leş kargaları” dedi.
Arslan’ın konuşmasındaki “Kadro mücadelesinde bizi yalnız bırakanlar, taşeron firmalarda çalışan işçilerin kadro almasına inanmayanlar, hatta sendikalarına üye olmak, isteyenleri üye yapmayanlar, bizim mücadelemizin başarıya ulaşmasından sonra adeta leş kargalarının saldırdığı gibi işyerlerimize saldırdılar” sözleri tepkilere neden oldu.
TÜRK-İŞ: KARAYOLLARINDAKİ MÜCADELE İLE 10 BİN İŞÇİ KADROYA ALINDI
TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri ve Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar, “Kamudaki taşeron işçilerin sürekli işçi kadrolarına alınması yönündeki ilk mücadeleyi Türk-İş'e bağlı Yol-İş Sendikası başlatmıştır. Yol-İş'in 2010-2015 yıllarında sahada ve hukuk alanında verdiği mücadele sonucu Karayolları’nda 10 bin taşeron işçi kadroya alınmıştır. Bu dönemde, sadece kamuda asıl işi yapan taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi söz konusuyken, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'asıl iş-yardımcı iş ayrımı yapılmadan tüm taşeron işçilerin kadroya alınması' yönündeki talebi iletmiş, Sayın Cumhurbaşkanımız da dönemin Çalışma Bakanına, bu yönde bir talimat vermiştir” dedi.
"KAMU SÖZLEŞMESİNDE BİRLİK ÇABASINA SEKTE VURDU"
Türk-İş ve bağlı sendikalarının kamudaki taşeron işçilerin sürekli işçi kadrolarına alınması yönündeki bu çaba ve katkısı söz konusuyken, birilerinin bunu ısrarla görmek istemediğini söyleyen Ağar, “Hak-İş Genel Başkanına yakışmayan bu çirkin ifade, 2021 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü başta olmak üzere Türk-İş’in son dönemde işçilerin hak ve menfaatlerini diğer sendikal yapılarla birlikte savunma yönündeki çabalarına da sekte vurmuştur. Hem sendikal mücadeleye hem de çalışma hayatımıza zarar veren bu nezaketsiz ifadeleri, kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” diye konuştu.
