Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Mayıs ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırlarını açıkladı. Yapılan söz konusu açıklamaya göre, "açlık sınırı" olarak da adlandırılan, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için aylık gıda harcaması tutarı 6 bin 17 TL'ye yükseldi.

TÜRK-İŞ, açlık sınırının mevcut asgari ücretin bin 764 TL üzerinde olduğuna dikkat çekti. 

Raporada göre, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) da 19 bin 602 TL’ye çıktı.

Aralık 2021 verilerine göre açlık sınırı 4 bin 097 TL, yoksulluk sınırı ise 13 bin 348 olarak belirlenmişti. Mayıs 2021 verilerine göre ise açlık sınırı 2 bin 896 TL, yoksulluk sınırı ise 9 bin 434 TL olarak kaydedilmişti. 

TÜRK-İŞ tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla yaptığı çalışma, bekar bir çalışanın "yaşama maliyeti"nin de aylık 7 bin 836,46 TL’ye yükseldiğini ortaya koyuyor.  

TÜRK-İŞ: Fiyat artışlarının önü alınamıyor

TÜRK-İŞ’in araştırma ile ilgili resmi internet sayfasından yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:

"Üretim ve tedarik maliyetlerinin artmasıyla arz etkisi ve her gün düşen alım gücünü korumak için öne çekilmiş talep etkisi nedeniyle başta gıdada olmak üzere fiyat artışlarının önü alınamıyor. Bunların ek olarak düşük faiz oranları ve kredi genişlemesi sonucu fiyatlama dengesi bozulan piyasada temel gıda maddeleri ve bazı temel ihtiyaç maddelerinde yapılmış olan KDV indirimleri fiyat artışlarının çok gerisinde kaldı, fakat bunun yanında vergi gelirlerinin düşmesine neden oldu."

Değerlendirme metninde ayrıca, Türkiye'de enflasyonun yavaşlamadığı, alım gücünün yükselmediği ve Kur Korumalı Mevduata (KKM) rağmen Türk Lirası'nın değer kaybetmeye devam ettiği vurgulanarak, "İşçi, memur, emekli, öğrenci, esnaf nefes alamıyor. Yüksek enflasyon, sürdürülebilir güçlü büyümenin önündeki en büyük engellerden olduğundan işsizliğin büyümesine yol açıyor" denildi.