Tunç Çağı’ndan kalma zanaat uzmanlığı gerektiren seramikler, dokuz yaşındaki çocukların çok becerikli zanaatkarlar olabileceğini gösteriyor.

İsveç’teki Lund Üniversitesi’nde hazırlanan bir tez, arkeolojik buluntuları inceleyen zanaatkarların bakış açılarının arkeolojiye ne tür katkılar sunabileceğini değerlendiriyor.

Lund Üniversitesi’nden arkeolojide doktora derecesi alan ve eğitimli seramik uzmanı olan Katarina Botwid, “Evde kullanılan en basit kapları yapmanın bile büyük beceri gerektirdiğini fark ettim. Arkeolojide uzmanların tipolojik analizleri önceden muhafazanın neden yapıldığına ve şekline odaklanıyordu. Fakat bunun nasıl yapıldığı, üretiminde ne kadar zaman harcandığı ve yapılması için ne tür beceriler gerektiği daha önce değerlendirilmemişti.” dedi.

Zanaat yorumlama yöntemi, insanın yaratabilmesini sağlayan fiziksel yeteneklerine dayanır.

Tarihin hangi dönemi olduğuna bakılmaksızın bütün zanaatların üç farklı beceri derecesi vardır: Objeler başlangıç seviyesindekiler tarafından, becerikli zanaatkarlar tarafından ya da işinde gerçekten büyük yıldız sayılan kişiler tarafından yapılabilir.

Botwid, tezinde uygulamalı bilgileri ve deneyimle kazanılan bilgileri temel aldı. Böylece buluntular yeniden yorumlanarak zanaatkarların kullandığı materyaller ve bu dönemde eserlerin nasıl yapıldığına dair daha fazla bilgi edinmemizi sağlıyor.

“Çeşitli becerileri öğrenmenin ne kadar sürdüğünü bildiğim için zanaatkarlığı değerlendirebiliyorum. Örneğin, kapların üzerindeki parmak izlerinden çocukların becerikli seramik uzmanları olabileceğini görebilirsiniz. Bazı kaplardan anlaşıldığı üzere bu beceri seviyesine gelmek için üç yıl çalışılması gerekiyor.” dedi Katarina Botwid.

“Tunç Çağı’nda çocukların becerikli seramikçiler olması beni oldukça şaşırttı ve bildiğim kadarıyla bu daha önceleri bilinmiyordu.” diye belirtti.

(Kaynak: Arkeofili)