Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ ABD'nin PKK liderlerinin başına milyonlarca dolar ödül koymasına ilişkin olarak değerlendirmede bulundu.

Elekdağ, "Washington'un bu kararla Ankara'ya şöyle yorumlanabilecek bir mesaj vermek istediği anlaşılıyor: 'Çözüm sürecini başlatırsanız, ben de yanınızda olmaya ve icabında PKK'ya baskı yapmaya hazırım" dedi.

Sözcü'den Uğur Dündar'a konuşan Elekdağ, Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili açıklamada bulundu.

Dündar'ın sorularına Elekdağ'ın verdiği yanıt özetle şöyle:

Türkiye – ABD ilişkilerine gelelim. ABD, üç PKK elebaşısının başına ödül koydu. Sizce ABD'nin bu girişiminin ardında  hangi amaçlar yatıyor?

 ABD böylece, PYD'nin (ve onun askeri kanadı olan YPG'nin), terörle ilgili olmak şöyle dursun IŞİD'le mücadelede başarısı nedeniyle her türlü övgüyü hak eden, 60 bin kişilik modern bir orduya ve Suriye'nin kuzey doğusunda demokratik yapılanmaya sahip bir siyasi aktör olarak, çözüm sürecinde masada yer almasını garanti etmeyi hedeflemektedir. ABD'nin tüm hazırlıkları, masada, kuzey Suriye'de Irak Bölgesel Kürt Yönetimi statüsünde bir siyasi yapının hukuki ve siyasi temellerinin atılmasına yöneliktir.

ABD'nin ana stratejisini izah ettiniz… Buna ilaveten ABD bu hamlesiyle, Türkiye'de yeniden çözüm sürecinin önünü de açmak istiyor olabilir mi?

Evet, istiyor… ABD'nin, PKK hiyerarşisinde Öcalan'dan sonra gelen en önemli üç liderini tasfiye edeceğini ilan etmesinin ezber bozucu bir yönü olduğunu kabul edelim… Washington'un bu kararla Ankara'ya şöyle yorumlanabilecek bir mesaj vermek istediği anlaşılıyor: “Çözüm sürecini başlatırsanız, ben de yanınızda olmaya ve icabında PKK'ya baskı yapmaya hazırım. Yeter ki Fırat'ın doğusuyla ilgili projeme karşı çıkmayın.” Esasında böyle bir senaryo, Trump yönetiminin fevkalade işine geliyor. Zira, çözüm sürecinin başlamasıyla birlikte Türkiye ile ABD arasındaki tansiyon birden düşecek… Ve ABD'nin eline Türkiye ile PKK/PYD arasında bir tercih yapma mecburiyetinde kalmadan  iki tarafı da idare edebilme imkânı geçecek. Ancak, Ankara'nın bu sefer faka basmaya niyeti yok. Esasen, AKP iktidarının, PKK'yla mücadelede şahlandırmış olduğu milliyetçi akıma  ve MHP ile gerçekleştirdiği “Cumhur İttifakı”na da sırt çevirmesi bugünün konjonktüründe mümkün değil.