Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin “Türkiye’de Translara Yönelik Hak İhlallerinin Savunuculuk Perspektifinde İzlenmesi” başlıklı proje paylaşımlarına göre 2015 yılında translara yönelik 98 vaka gerçekleşti. Bu 98 vaka Kasım 2014

Kasım 2015 arasında 125’e ulaştı.

Damla Yur’un Cumhuriyet’teki  haberine göre ABD’nin Washington eyaletinin Seattle kentinde 2000’li yılların başında Gary Ridgeway adlı seri katil 48 seks işçisini öldürdü.

Sadece seks işçilerini hedef alıp vahşi cinayetler işleyen Ridgeway polise verdiği ifadede, “Seks işçilerinden nefret ettiğim için onları öldürdüm” dedi. Seks işçisi ve akademisyen Dr. Anni Sprinkle öncülüğünde seks işçileri hakları aktivistleri, cinayetler sonrasında, 17 Aralık 2003’te ABD’nin birçok eyaletinde anma eylemleri düzenlediler. Eylemler, sonraki yıllarda ABD’nin birçok eyaletine yayıldı.

Türkiye’de ise iki yıldır Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin düzenlediği etkinliklerle konu gündeme taşınmaya çalışılıyor. Çünkü Türkiye’de de seks işçileri, toplumsal ahlak normları ve devlet birimlerinin seks işçiliği yapan vatandaşlara yönelik olumsuz tavrı sebebiyle bir suç fiili olarak algılanıyor.

Seks işçilerinin sorunları görmezden geliniyor, onlar ayrımcılık ve şiddete maruz bırakılıyor. Seks işçileri yoksulluğa itiliyor, onlar öldürülüyor...

SON 1 YILDA 125 SALDIRI

Toplumun ‘ayıp’ diye üstünü kapattığı Türkiye’deki trans seks işçilerinin durumu Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin “Türkiye’de Translara Yönelik Hak İhlallerinin Savunuculuk Perspektifinde İzlenmesi” başlıklı proje paylaşımlarıyla ortaya çıktı. Paylaşıma göre 2015 yılında translara yönelik 98 vaka gerçekleşti.

 Bu 98 vaka Kasım 2014 - Kasım 2015 arasında 125’e ulaştı. 32 trans cinsel saldırı ve ciddi bedensel hasara, 11 trans saldırıya, 5 trans tehdit, psikolojik şiddet ve saldırıya maruz kalırken, 3 trans da katledildi. Ocak 2008- Kasım 2015 arasında da toplam 40 trans öldürüldü. Bu transların yüzde 95’i seks işçisiydi. Katillerinin birçoğu ise onlarla sevişmek için para ödeyen erkek müşterileriydi.

MECLİS GÜNDEMİNE 1993’TE TAŞINDI

Seks işçilerinin sorunları ve genelevlerin durumu ilk defa 1993’te kurulan 50. hükümet döneminde Kadın Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü’nden sorumlu bakan Önay Alpago tarafından Meclis’e taşındı. Konuşmanın sonuca bağlanmama sebebini Alpago şöyle anlatıyor: “Hazırladığımız yasa tasarısı ‘Meclis’in daha önemli konuları var’ gerekçesiyle kabul görmedi. Hâlâ da bu sorunlar tam anlamıyla ele alınmıyor.”

SUÇ OLMAMALI

Dünya’daki birçok ülkede farklı mevzuat örnekleri mevcut. En iyi sistem olarak kabul edilen Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin de desteklediği ve Küresel Seks İşçiliği Projeleri Ağı’nın (NSWP) da önerdiği suç olmaktan çıkarıcı mevzuat. Bu mevzuat Yeni Zelanda ile Avustralya’nın bir eyaletinde uygulanıyor.

ABD gibi bazı ülkelerde seks işçiliği tümüyle suç olarak sayılıyor ve seks işçileri cezalandırılıyor. İsveç gibi İskandinav ülkelerinde ise seks hizmeti satın almak cezalandırılıyor; yani müşterilerin cezalandırıldığı bir sistem mevcut. Hollanda gibi ülkelerde ise kayıt zorunluluğu ile birlikte yasallaştırıcı sistem var.

‘KEYFİ GÖZALTILAR’

Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği Başkanı Kemal Ördek’ten edinilen bilgiye göre Türkiye’deki sistem ise kısmen düzenleyiciyken, kısmen de yasaklayıcı ve cezalandırıcı unsurlar içeriyor. Ördek, sistemi şöyle anlattı: “Bir yandan genelevler faaliyet gösterirken, bir yandan da genelevler dışında seks işçiliği yapan insanlar gözaltına alınıyor, onlar keyfi şekilde para cezalarına çarptırılıyor, onların evleri basılıyor ve mühürleniyor.

Yer temin etmek, fuhuşa teşvik etmek, aracılılık etmek gibi iddialarla Türk Ceza Kanunu’na dayandırılarak seks işçileri hakkında kamu otoritesi tarafından davalar açılıyor.”

TRANS SEKS İŞÇİLERİ EĞİTİMİ

Bu yıl ilk defa Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği, BM Nüfus Fonu Türkiye Temsilciliği ile ortaklaşa bir toplantı gerçekleştirildi. Bu kapalı toplantıya Türkiye’nin birçok ilinden Halk Sağlığı Müdürlüğü temsilcileri, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, belediyeler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları katıldı.

Toplantının ana gündem maddesi, seks işçilerinin cinsel sağlık ve üreme sağlığı durumunun düzeltilmesi ve bu kapsamda yasa ve uygulamalara odaklanılması olduğu öğrenildi.

Geçenlerde de Ankara’da, ABD Büyükelçiliği’nin finanse etmesiyle Türkiye’nin 12 ilinden gelen trans seks işçilerine polisin keyfi uygulamaları ve hak ihlalleri ile ilgili bir ‘adalete erişim eğitimi’ verildi.

Birkaç gün sonra ise, seks işçilerinin adalete ve korunma mekanizmalarına erişimiyle ilgili CHP Milletvekili Şenal Sarıhan’ın ve yurtdışından seks işçilerinin de katılacağı bir konferans düzenlendi.