Torunlar İnşaat'ta beş ay önce can veren işçi Erdoğan Polat'ın ölümüne ilişkin biri Torunlar'ın kamp amiri, üçü de iki ayrı taşeron şirketin sorumluları olmak üzere, dört kişi hakkında 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldığı ortaya çıktı.

İsmail Saymaz’ın Radikal’deki haberine göre, savcılıkça hazırlanan bilirkişi raporunda; Polat’ın çalıştığı ‘Etkin’ adlı taşeron şirketin işin organizasyonu ve denetimini yapacak teknik elemanının bulunmadığı, yere çakılan sepetin asli donanımının olmadığı, can halatının takılmadığı kaydedildi. Torunlar’ın da “koordinatör atayarak, alt işverenlerin yapılan işleri mevzuat hükümlerine uygun olarak yapmalarını takip ettirmesi lazımken bunu yerine getirmediği için tali kusurlu” olduğu saptandı.

Torunlar İnşaat’ta, geçen 5 Nisan’da meydana gelen iş kazasında, 19 yaşındaki montaj işçisi Erdoğan Polat, 15. kattan bindiği sepetle beraber yere çakılarak hayatını kaybetmişti. Vanlı Polat’ın ölümünden sonra soruşturma açan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) Doç Dr. Selman Bayoğlu’nu bilirkişi olarak atadı.

TEK PATRON İKİ TAŞERON

Doç. Bayoğlu, hazırladığı raporda Torunlar İnşaat’ın asıl işveren, dış cephe kapamasını alan ‘Çuhadaroğlu’ adlı şirketin birinci alt işveren, dış cephe monoray sisteminin kurulumunu üstlenen ‘Etkin’ adlı şirketin de ikinci alt işveren olduğu ifade edildi. Polat’ın da ‘Etkin’in işçisi olduğu belirtilirken; İş Kanunu’nun ikinci maddesine göre bu kazada, asıl işveren Torunlar’ın da alt işveren gibi sorumlu olduğu vurgulandı.

‘İHMAL YÜZÜNDEN ÖLDÜ’

Raporda, şüpheli ifadelerine de yer verildi. ‘Etkin Hareketli Platform’ adlı asansör şirketinde montaj sorumlusu formeni olarak görev yapan Murat Şahin, makinelerin dağıtımdan önce yürür aksamının test edilip kalite kontrolü yapıldıktan sonra firmalara satılması gerekirken; Ankara ’daki şirket merkezinde kalite kontrol mühendisi bulunmadığını söyledi. Polat’ın hareketli platformun kurulmasında ve arıza bakımında eğitim aldığını savunan Şahin, genç işçinin şirketin ihmali yüzünden öldüğünü savundu.

Şirketin cephe sistemleri müdürü olan Faik Çağrı Hatipoğlu ise şantiyede çalışan işçilerin iş güvenliği kurallarına uymadıkları yönünde bilgi aldığını ve bu konuda Murat Şahin’i uyardığını söyledi. Torunlar’ın dış cephe işlerini üstlenen Çuhadaroğlu firmasının şantiye sorumlusu olan Burak Yüksel, Polat’ın ‘Etkin’ adlı şirketin elemanı olduğunu belirterek, bir sorumluluklarının bulunmadığını savundu.

ELBİRLİĞİYLE ÖLÜM

Raporun sonuç kısmında; Polat’ın monoray sisteminde çalıştığı, firma tarafından kurulmakta olan sepete 14. kattan binip sepeti aşağıya indirmek isterken zemine düştüğü belirtildi. Sistemin kurulması sırasında işin organizasyonunu ve denetimini yapacak uzman teknik eleman bulunmadığı kaydedildi.

‘Etkin’ adlı alt işverenin birinci derecede kusurlu olduğu, zira sistemin güvenli olması için işi yapanların eğitilmesi, işi takip edecek yetkili bir teknik eleman bulundurması, dış cephede hareket edecek sepetin askı donanımlarının ve bunların sepete bağlanmalarının güvenli olması, sepetin hareket ettirilmesi için can halatının takılması lazımken, bunların yapılmadığı vurgulandı. Şirketin Sorumlu Müdürü Faik Çağrı Hatipoğlu ve Murat Şahin’in asli kusurlu olduğu anlatıldı. Polat’ın ise sepetin can halatının bağlanmasını beklemeden sepete bindiği için kendi ölümünde tali kusurlu olduğu savunuldu.

Çuhadaroğlu’nun Şantiye Şefi Burak Yüksel’in bu işi takip ve organize edecek teknik eleman olup olmadığını kontrol etmediği ve “bu işleri alt işveren işçilerinin inisiyatifine bıraktığı” için tali kusurlu olduğu anlatıldı. Torunlar’ın Kamp Amiri Fuat Tuzcuoğlu da “koordinatör atayarak, alt işverenlerin yapılan işleri mevzuat hükümlerine uygun olarak yapmalarını takip ettirmesi lazımken bunu yerine getirmediği için” tali kusurlu olduğu belirtildi.

ALTI YILA KADAR HAPİS

Savcı Abdulmelik Peker, rapor doğrultusunda Şahin, Hatipoğlu, Yüksel ve Tuzcuoğlu hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 85/1. maddesine göre ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ iddiasıyla üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. İddianameye göre Polat’ın üzerinden alınan bir iş yeleği ve bir emniyet kemeri taşeron şirkete, bir kırık cep telefonu da baba Arslan Polat’a teslim edildi. Dava, 16 Aralık’ta İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.