''Cudi dağlarında şu anda terör örgütü ile güvenlik güçlerimiz çatışıyor. Durmak yok, sonuna kadar bu devam edecek”

 

Her şey Başbakan Erdoğan’ın grup toplantısındaki bu sözlerinin ardından başladı. Hemen sonrasında son dakikalar düşmeye başladı ajanslardan.

 

Önce hayatını kaybeden Türk askerlerinin sayısıydı haber merkezlerine gelen. Ardındansa sanki bir skor yarışıymışçasına “etkisiz hale getirilen terörist” sayısı.

 

Kiminin ilk gelen habere, kiminin ikincisine daha çok yanıyordu içi. İki taraftan ölenlerin de insan olduğu göz ardı edilerek.

 

Ana akım medya da sessiz kaldı her zamanki gibi bu yaman hataya. Askerlerini törenlerle uğurlarken “teröristlerin” cenazelerinin akıbetini görmez, duymaz, işitmez oldu.

 

Her ne kadar RTÜK şehit cenazelerinin yayınlarıyla ilgili uyarı vermiş olsa da İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin çıkınca kürsüye, deliniverdi kurallar. Pek çok kanal yayınını yarıda kesip döndü, bir kez daha yinelenen “Vatan sağ olsun” sözlerine. Halbuki saatler önce bir asker annesi bu söze yürek burkan bir cevap vermişti.

 

Evet, “terörist” değildi onun oğlu, askerdi. Ama şehit sayılmadı ölümü. Zira askerliğini yaparken sağ gözüne giren kurşunla hayatını kaybetmişti Eren Özel. Askeri yetkililere göre bu bir intihardı. Fakat kamuoyundan gelen tepki üzerine Özel’i başka bir erin vurduğu ortaya çıkmıştı. Yargı süreci cinayetten tam 5 ay sonra başladı. İşte o acılı anne bir mektup yazdı, kendi çocuğunu kara toprağa vermeyip “Vatan sağ olsun” diyenlere.

 

"Vatan sağ olsun, demiyorum. Benim vatanım oğlumdu. Vatanımı öldürdünüz işte. Ölüler sağ olur mu? Gitme askere dedim gitme sen Kürtsün, Solcusun, Alevisin vururlar’’ diyor Zeynep Özel ve şöyle devam ediyor: “Yavrumu vurduranlar, kardeşi kardeşe vurduranlar, siz hiç yavrunuzu toprağın altına koydunuz mu? Çocuğunuzun üstüne toprak attınız mı? Yavrum, diyerek taşı toprağı kucakladınız mı? Ben, artık, taşı toprağı kucaklıyorum. Eren’imin başucuna dikilen bir kalas parçasını öpüp okşuyorum. Artık, böyle yaşamak da istemiyorum…”

 

Newroz gelse de iklim gerçekten ne zaman değişir Akdeniz olur bilinmez ama kesin olan tek şey, baharın hiç uğramadığı bu ülkenin kavurucu güneşinin çatlattığı toprakların kanla sulanmaya devam ettiği.