Cemaat yurdunda yaşadığı baskılardan ve gelecek kaygısından dolayı intihar eden 20 yaşındaki Enes Kara’yı anan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, tüm tarikat, cemaat okul ve yurtlarının kamulaştırılması gerektiğini söyledi.

“Herkes aklını başına alsın, bu ülkenin gençleri hayatlarına son veriyor” ifadesini kullanan Baş, gençlerin, tarikatların, cemaatlerin baskısı altında intihar ettiğini Meclis’te ise ‘bomboş konuşmalar yapıldığını’ söyledi.

İleri Haber’in aktardığına göre Baş Meclis’teki basın toplantısında özetle şunları söyledi:

Bugün Enes’in arkadaşları beyaz önlüklerini giymişler, kırmızı karanfilleriyle okullarında ona veda ediyorlar. Öğrenci arkadaşları ona veda ederken, koskoca fakültede bir tane idareci, hayatını kaybeden bu gencin anmasını yapan öğrencilerin yanına gelmiyor.

ÜZERİMİZE ALIYORUZ

Biz TİP yöneticileri olarak bu sorumluluğu üzerimize alıyoruz; bu rezil iktidarın, bu halkın tüm kaynaklarını sırf o tarikatlar ve cemaatler büyüsün, güçlensin diye onlara aktaran bu iktidarın, hala bu ülkeyi yönetmesinde ne kadar payımız varsa biz bunu üzerimize alıyoruz.

Tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz; bir damla vicdanı titreyen tüm yurttaşlar, hepimiz sorumluyuz. Bu çocuklar daha 4-5 ay önce Türkiye’nin onlarca kentinde “Barınamıyoruz” diye haykırıyorlardı. Onların yanında durmadığımız için, hepimiz sorumluyuz. O sese ortak olmamanın vicdan azabıyla konuşuyoruz. Hepimiz sorumluyuz ama bizim sorumluluğumuz engelleyememekten…

FAİLİ İKTİDAR

Bu cinayetin doğrudan faili bir iktidar gerçeğiyle karşı karşıyayız. Suçlu AKP iktidarıdır, suçlu Saray iktidarıdır. Hiç kimse bu suçun üzerini örtemeyecek.

“Bu münferit bir vaka” diyenlere hemen Ensar Vakfını hatırlatacağız, İzmir Dikili’de Süleymancılara ait yurttaki istismarı anlatacağız, Aladağ’daki tarikat yurdunda çıkan yangını hatırlatacağız, daha birkaç önce Antalya’da bir tarikat yurdunda bir üniversite öğrencisinin öldürülmesini anlatacağız. O nedenle hiç kimse bu olayın üzerini örtmeye kalkmasın, suçluların korunması çabasına girmesin. Bu cinayetin sorumlusu AKP iktidardır.

YOKSUL, EMEKÇİ ÇOCUKLARINI TARİKATLARIN KUCAĞINA İTTİLER

Bu cinayet AKP’nin 20 yıllık iktidarının bir fotoğrafı gibidir. Bir yanında eğitimi paralı hale getiren bu tüccar zihniyet vardır. Yoksul emekçi çocuklarını tarikat, cemaat okullarına, yurtlarına mahkum eden bu tüccar zihniyet kendi çocuklarını en lüks okullarda okutan; Amerikalarda Avrupalarda çocuklarına en iyi eğitimi sağlayanlar, yoksul emekçi çocuklarını bu tarikatların kucağına ittiler.

Lafı hiç dolandırmıyoruz. Eğer bu cinayetlerin yaşanmasını istemiyorsanız, eğer bu ülkede gençlerin, tarikat ve cemaatlerin insafına terk edilmesine gönlünüz razı değilse hemen yapılması gereken şey tüm cemaat-tarikat okulları ve yurtlarının kamulaştırılmasıdır. Bu ülkede, bu ülkenin çocukları, gençleri eşit, parasız ve bilimsel eğitim olanaklarına ulaşabilmelidir.

Açık söylüyoruz, kimse saklamasın: Bu ülkenin çocuklarını tarikat yurtlarına esir ettiniz. Bu çocukları tarikat yurtlarına esir edenlerden hesap soracağız. Bu cumhuriyet kurulurken ‘Türkiye şeyhler, müritler, tarikatlar ülkesi olmayacak’ denilmişti. Bugün Türkiye şeyhlerin, müritlerin, tarikatların eline düşmüştür. 

BU ÜLKENİN GENÇLERİNİN KANI SİZİN ELLERİNİZDE

Gencecik çocuklar ‘Yurt istiyoruz, barınmak istiyoruz, kalacak yerimiz yok’ dediğinde öğrencilere ‘Nankör’ diye seslenen o Saray’a sesleniyorum: Bu ülkenin gençlerinin kanı sizin ellerinizde.

Siz saraylarda yaşarken, servetlerinize servet katarken bu gençlere bir öğrenci yurdunu bile çok gördüğünüz için; bu kan emici tarikatların ellerini kollarını sallayarak örgütlenmesine izin verdiğiniz için nice gençlerimiz bu yurtlarda heba oldu. Ama biliyoruz, hiçbir sorumluluk üstlenmeyecekler.

ENES'İN KARDEŞLERİNİ KORUMAYA ALIN

Buradan Gençlik bakanına soruyoruz: Söz konusu cemaat, tarikat, vakıf yurtlarının denetimine ilişkin bakanlığınız bugüne kadar ne yaptı? Enes Kara’nın kaldığı yurt herhangi bir şekilde denetlendi mi?

Yeni Enesler denetlenmesin diye bu cemaatlere peşkeş çekilen kamu binalarını geri almaya ve onları ait oldukları yere geri alıp halkın hizmetine sunmaya dair bir fikriniz var mı? Bu ölümden hiç vicdan azabı duyuyor musunuz? Siz bu ülkenin yurtlarından sorumlu bakansınız.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a soruyoruz: Enes Kara mektubunda diyor ki, ‘Kendim için bir şey istemiyorum, iki tane kız kardeşim var onların geleceğinden kaygım var’. Gencecik bir çocuk hayatına son verirken kız kardeşlerini düşünüyor.

Peki bakanlık Enes Kara’nın kız kardeşlerini tespit ederek koruma altına almak için herhangi bir çalışma yaptı mı? Mesela bu kız kardeşler de gördükleri baskı nedeniyle intihara sürüklenirler mi, böyle bir ihtimali hiç göz önüne alıyor mu bu ülkenin bakanlığı?

SAĞLIK BAKANI, ENES'İN MEKTUBUNU OKUDUNUZ MU?

Çocuklarının göz göre göre intihara sürüklenmesine neden olan bu aileden bu iki kız çocuğunun korunmasına dair bakanlığınızın herhangi bir çalışması var mı? Mesela Sağlık Bakanı; Enes’in mektubunu okudunuz mu? Bir tıp öğrencisinin mesleğinde yaşayacağı sorunlara dair kaygılarla intihara sürüklendiğinin farkında mısınız?

Mesela sağlık emekçilerinin özlük haklarına dair düzenlemeler bu vesileyle bir kez daha aklınıza geldi mi? Mesela son beş yılda bu ülkede gencecik hekimlerin çalışamaz hale gelmesi, yurt dışına çıkmak zorunda kalması, görevi bırakması size bir işaret değil mi?