TİHV ve İHD, 7 ve 10 yaşında iki çocuk olmak üzere 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan Cizre olaylarına ilişkin rapor hazırladı. Raporda, tanık ifadelerine dayanılarak, ölümlere keskin nişancı ateşinin neden olduğu ifade edildi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 27 Ağustos’ta dört kişinin ölümüne dair bir inceleme raporu hazırladı. Raporda, olayların PKK’nin bir askeri noktaya saldırısıyla başladığı ancak, tümü silahsız olduğu iddia edilen dört sivilin öldürüldüğü belirtildi. Raporda görüşüne yer verilen Kaymakam Ahmet Adanur ise keskin nişancılar tarafından ateş edildiği iddiasını reddederken “Daha çok sivil ölmüyorsa, bu emniyetin tutumundan kaynaklıdır. Yoksa siviller daha fazla ölürdü” dedi.

İsmail Saymaz’ın Radikal’deki haberine göre, raporda şu bilgi ve tespitlere yer verildi:

* Cizre’de, nehir kenarındaki Garnizon Komutanlığı’na 27 Ağustos’ta saat 12.00’de, HPG militanları tarafından roketatarlı ve uzun namlulu silahlarla saldırı gerçekleştirildi. Saldırıya karşılık verilmesi üzerine kısa süreli bir çatışma meydana geldi.

* Çatışma ardından saat 13.30’da,ikisi çocuk dört kişi yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenlerin sivil yurttaşlar olduğu, ateşli silah yaralanmasına bağlı olarak ve vücutlarına isabet eden tek mermiyle yaşamını yitirdikleri, bu durumun tıbbi raporlarla netlik kazandığı ve bu sebeple yaşam hakkı ihlalinin gerçekleştiği tespit edildi.

* Görgü tanıkları, kendilerine açılan ateşin, seri atış yapan silahlardan atılmadığını, tek ve aralıklı atışlar yapan silahlardan atıldığını, bu nedenle de yaşamını yitiren sivillerin çatışmadan sonra çevredeki binalara konuşlu keskin nişancılar tarafından vurulduklarını tahmin ettiklerini söyledi. Raporda, “Bu beyanlara göre; dört sivil yurttaşın, güvenlik güçlerince yargısızca infaz edildikleri şüphesi kuvvetli bir şüphe oluşturmuştur” denildi.

* Tanıklar yaralı yurttaşları hastaneye sevk etmek istediklerini, buna karşın güvenlik güçleri tarafından açılan ateşin sürdürüldüğünü ve bu nedenle müdahale edemediklerini ifade etti. Güvenlik güçleri tarafından engelleyici bir tutum gösterildiği, yaralı yurttaşların saatlerce olay yerinde bekletildiği ve bu nedenle yaralıların olay yerinde yaşamını yitirdikleri savunuldu.

* Araçları taranan yurttaşlara güvenlik güçleri tarafından, saldırının PKK tarafından gerçekleştiğine dair tutanak imzalatılmak istendiği öne sürüldü.

Raporda şu sorular yöneltildi:

* Yaşamını yitiren sağlık personeli Eyüp Ergen isimli yurttaşın, vurulduğu sırada içerisinde bulunduğu araç, gece 22.00 sıralarından kim tarafından ve neden yakıldı? Burada amaçlanan olası bir soruşturma olayına ilişkin delilleri ortadan kaldırmak mı?

* Yaşamı yitiren sivil yurttaşların yanında bulunan ve saldırıya maruz kalan yurttaşlara güvenlik güçleri tarafından saldırının PKK tarafından gerçekleştirildiğine yönelik tutanak hazırlatıp, imzalatılmak istenmesinin nedeni nedir? Hukuki değerlerle bağdaşır hiçbir yanı olmadığı anlaşılan bu uygulamayla ilgili yurttaşların beyanı alınmış mıdır? Alınmış ise söz konusu güvenlik güçlerine mensup kişiler hakkında bir soruşturma açılmış mıdır?

KAYMAKAM: DAHA FAZLA SİVİL ÖLÜM OLMAMIŞSA...

Bu arada heyet, incelemeler kapsamında Kaymakam Ahmet Adanur ile de görüştü. Adanur, kendilerinde keskin nişancıların bulunmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Olaylarda kimsenin zarar görmesini ve ortaya çıkan ölümleri arzu etmiyoruz. Kimseye bir şey olmasını istemiyoruz. Bu tür olayların yaşanmaması, bu tür saldırıların olmamasına bağlıdır. Bizde keskin nişancılar yok. Son 15 gündür Cizre’de olay olmuyordu. Biz hendeklerin kapatılması ile ilgili sivil toplum örgütleri ile görüşmelerde bulunurken ve çaba içerisinde iken, gündüz ortası karakola yönelik böyle bir saldırı gerçekleşti. Daha çok sivil ölmüyorsa, bu emniyetin tutumundan kaynaklıdır. Yoksa siviller daha fazla ölürdü. Eninde sonunda bu sokakları açacağız. Bu ölenlerin, çocuklar için demiyorum ama diğerlerini sivil olduğunu bilmiyoruz. Bunun anlaşılabilmesi için elimizdeki tüm bilgi ve belgeleri, olayın soruşturulması için savcılığa vereceğiz. Emniyet güçleri hakkında açılmış her hangi bir soruşturma yok. Bu olayların olmaması için sizden de çaba göstermenizi, hendeklerin kapatılması için görüşmelerde bulunmanızı istiyoruz.”