Temsilciler Meclisi, Başkan Donald Trump’ın İran’a karşı askeri bir adım atmasına sınırlama getirmeye yönelik bir karar tasarısını onayladı.

Tasarı, 194'e karşı 224 oyla kabul edildi.

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, dün oylamanın yapılacağını duyurduğu açıklamasında, Trump yönetimini Kongre’ye danışmadan Kasım Süleymani’nin öldürüldüğü operasyonu düzenlemekle eleştirmişti.

Pelosi, İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü’nün komutanı Süleymani’ye yönelik hava operasyonunu “provokatif ve orantısız” bir adım olarak niteleyerek, ABD askerlerini ve diplomatlarını risk altına soktuğunu savunmuştu.

Pelosi, “Yönetim, şiddetin daha fazla tırmanmasını önlemeye yönelik acil ve etkili bir strateji oluşturmak için Kongre’yle birlikte çalışmalı. Amerika ve dünya bir savaşı kaldıramaz” diye konuşmuştu.

Tasarı Demokratlar’ın çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nden beklendiği gibi kolayca geçti ancak Cumhuriyetçiler’in çoğunluğu oluşturduğu Senato’da tasarıyı nasıl bir akıbetin beklediği belirsiz.

Tasarı, İran’ı Ortadoğu’da istikrar bozucu faaliyetlerde bulunan terör destekçisi bir devlet olarak niteliyor ve Süleymani de bu faaliyetlerin birçoğunun mimarı olarak tanımlanıyor.

Tasarıda ABD’nin yakın zamanda olabilecek saldırılara karşı kendini savunma hakkı olduğuna vurgu yapılıyor ancak bu tür durumlarda yürütme kanadının askeri bir eyleme neden ihtiyaç duyulduğu, neden belirli bir zaman içinde bunun olması gerektiği ve bu adımın atılmamasının ne gibi tehlikeler doğurabileceği konularında Kongre’ye bilgi vermesi gerektiği belirtiliyor.

Tasarıda ayrıca yönetimin, askeri bir adımın gelecekteki olası saldırıları nasıl önleyeceğinin de ayrıntılarını izah etmekle yükümlü olduğu ifade ediliyor

Tasarının bağlayıcı olup olmadığı konusunda da iki parti arasında anlaşmazlık söz konusu. Cumhuriyetçiler, tasarının Başkan’ın imzasını gerektirmeyen özel bir tür tasarı olduğuna işaret ederek hukuki açıdan bağlayıcılığının bulunmadığını savunuyor.

Demokratlar ise 1973 yılından bu yana yürürlükte olan Savaş Yetkileri Yasası’na göre tasarının Senato’da da onaylanması halinde bağlayıcılığının olacağı görüşünü dile getiriyor.

Federal mahkemelerce de konuyu tam olarak netleştirmeye yönelik alınmış bir kararın olmadığı ifade ediliyor.

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Savunma Bakanı Mark Esper, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley ve CIA Başkanı Gina Haspel Kongre’nin her iki kanadının üyelerine dün İran’la ilgili son gelişmeler ve Kasım Süleymani operasyonunun gerekçeleriyle ilgili brifing vermişti.

Demokratlar, yönetimi operasyon öncesinde Kongre’yi bilgilendirmemekle eleştiriyor ve gerekçe olarak sunulan “yakın tehdit” riskini gösterecek somut bir delilin kamuoyuyla paylaşılması çağrısında bulunuyor. Dünkü brifing de Demokratlar hatta az sayıda Cumhuriyetçi’yi de ikna etmeye yeterli olmadı.

Brifing sonrası konuşan Demokrat Kongre üyeleri, operasyona neden gerek duyulduğu konusunda yeterli izahatın yapılmadığını, böyle bir riske girmeyi haklı çıkartacak somut bir delilin hala sunulmadığını savundu.

Cumhuriyetçiler ise iki istisna dışında Trump yönetiminin attığı adımlara tam destek veriyor.

Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio, Süleymani operasyonuyla ilgili olarak, “Eğer kararlı bir adım atılmamış olsaydı, şu anda onlarca hatta belki yüzlerce Amerikalı’nın İran rejimi için çalışan Şii milislerce öldürülmesini konuşuyor olabilirdik” dedi.

Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Jim Risch de, “Süleymani’ye karşı bu adım atılmamış olsaydı bu ihmalkarlık, sorumsuzluk ve Amerikalılar’ın güvenliğini kasıtlı olarak umursamamak olurdu” ifadesini kullandı.

Demokrat Senatör Tim Kaine ise brifingde verilen bilgiler hakkında, “Yakın zamanlı tehdit olarak değerlendirebileceğim unsurlar değil” mesajını verdi.

İki Cumhuriyetçi Senatör Mike Lee ve Rand Paul ise partinin geri kalanlarından ayrılarak tasarıyı destekleyeceklerini açıkladı. Rand Paul, “Bu tartışma 1950’den beri yapılıyor. Birçoğu Kongre’nin görevinden feragat ettiğini söylüyor. Ben ve Senatör Lee de diyoruz ki görevimizden feragat etmiyoruz. Anayasa’ya göre bizim görevimiz, savaşa gidilmesi konusunu tartışmak ve bu görevimizi terk etmeyeceğiz” diye konuştu.

Kaynak: Amerika’nın Sesi