HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partilerine yönelik açıklamalarını değerlendirdi.

Türkiye’nin yerel yönetim seçimlerine gittiğini, fakat çok ciddi gerilimlerin yaşandığı, çok ciddi şiddet dilinin hakim olduğu, ötekileştirilen, nefret söylemiyle yaklaşan bir seçim kampanyasıyla karşı karşıya olduklarını söyledi.

Temelli, bunu bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yürüttüğünü söyledi.

'KAYBETME KORKUSU'

Kaybetme korkusu ve telaşıyla herkesin hedef haline getirildiği bir seçim atmosferi yaratıldığını belirten Temelli, devletin bütün imkanları ve olanaklarının muhaliflere karşı kullanıldığını söyledi. Bununla yetinilmediğinin altını çizen Temelli, toplumun ayrıştırıldığını ve adeta ortadan ikiye ayrıldığını vurguladı.

“Türkiye halkları bunu hak etmiyor” diyen Temelli, “Bu yüzdende bütün Türkiye halklarının bu ayrıştıran ve nefret diline karşı yan yana gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Demokrasinden, barıştan yana HDP’nin ortaya koyduğu demokratik seçimden yana halkımız gereken cevabı sandıklarda verecektir” diye konuştu.

'SİYASETÇİLER TOPLUMSAL BARIŞIN MİMARI OLMAK ZORUNDA'

Mezopotamya Ajansı'ndan Ömer Akın'ın haberine göre, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı vasfından giderek uzaklaştığına dikkat çeken Temelli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Halkı ve toplumu giderek ayrıştırmaktadır. Bazen bunu kimlikler üzerinden yapıyor. Türkiye’de yaşayan 20 milyon Kürde kalkıyor diyor ki; defolun gidin. Bazen de toplumun büyük bir kesimine ‘terörist’ diye yaklaşıyor. İşte bazen de insanları dini duyguları üzerinden dinsiz, imansız diye bir saldırı diliyle yaklaşıyor. Bir kampanyanın böyle yürütülmesi çok üzücü ve kaygı verici. Evet seçim geçer gider ama yaratılan tahribat kalıca etkilere yol açabilir ve toplum tahribatı telafi edemeyebilir. Siyasetçiler bunu dikkate almalıdır. Siyasetçiler toplumsal barışın mimarı olmak zorundadır. Toplumda tahribat oluşturmak, bölmek ve ayrıştırmak değil tam tersine toplumun bütün değerlerine sahip çıkmak, onları bütünlüklü bir anlayışla gören bir yerden halklara yaklaşmak gerekiyor.”