Günümüzde bilgisayarların, akıllı telefonların ve tabletlerin çalışma şekli yüzünden, kontrolsüz elektronik yığılma hayatınızı bir anda durma noktasına getirebilir.

Toronto bazlı verimlilik danışmanlığı şirketi Intandem’in sahibi Valeri Hall Little’a göre: “Dijital dağınıklık çok sinsidir. Onu göremeyiz, göremediğimiz için de etkilerini hissetmeyiz ve orada olduğunu bile bilmeyiz.”

Bu dijital kargaşayı görmezden gelmek yerine, uzmanların bu tavsiyeleriyle kullandığınız aletlere yılda bir kere check-up yapın.

BEŞ DAKİKALIK ÇÖZÜM

Bunalmış durumdaysanız (zaten kim değil?) ve sadece birkaç dakikanız varsa, bilgisayarınızda kolay fark edilebilecek sorunlarla başlayın. İlk olarak masaüstünü temizleyin. “Masaüstünüz bir depo alanı değil,” diyor Little.

Masaüstündeki dosyaları organize edip veya sildiğiniz anda bile karmaşanın azaldığını hissetmeye başlayacaksınız. Daha sonra çöp kutusu veya geri dönüşüm kutusu gibi temizlemesi kolay yerlere yönelin, belgeler ve indirdiklerim klasörlerini temizleyin.

UYGULAMALARDAN KURTULUN

Dünyamız uygulamaların istilasına uğramış durumda. Little’a göre, 80-20 kuralı bilgisayarlarımızı doldurup taşıran programlar için de son derece geçerli. “Yüklediğimiz programların sadece yüzde 20’sinde zamanımızın yüzde 80’ini geçiriyoruz.” Eğer bir uygulamayı son bir sene içinde kullanmadıysanız artık onun silinme zamanı olduğunu söylüyor.

Elbette her uygulamayı tek tek değerlendirmelisiniz ancak önemsiz programların makinenizi şişirmesine izin vermeyin. Satın aldığınız pahalı fotoğraf makinesinin yanında gelen fotoğraf düzenleme programı? Kullanmadığınız sürece hiçbir değeri yok.

Aynı durum akıllı telefonlar ve tabletler için de geçerli. Wall Street Journal köşe yazarı Christopher Mims, iPhone’undan kendine neşe sağlamayan tüm uygulamaları silmiş. Bu aşırı bir örnek olabilir ama eğer bir teknoloji yazarı sadece birkaç uygulama ile geçinebiliyorsa, Shazam ve Words With Friends’i silmek sizin için de faydalı olabilir.

ELİNİZDEKİ DONANIMA ACIMAYIN

Eski telefonlar ve kablolarla dolu bir çekmeceniz varsa, onu boşaltmanın zamanı. “Elektronik eşyaları geri dönüştürmenin büyük bir taraftarıyım” diyor Little ve kullanılmayan aletlerin temizlenip, kablolarıyla eşleştirilip herhangi bir geri dönüşüm programına iade edilmesini öneriyor.

Geriye kalan düğüm halindeki kablolar içinse, “etiket alın ve hepsini etiketlendirin” şeklinde konuşuyor. Bunu yapmak bir şey aradığınız zaman işinizi kolaylaştırıp kafanızı rahat ettirmekle kalmayacak, aynı zamanda genellikle yaptıkları gibi kaçıp gitmelerine de engel olacak.

FOTOĞRAF ARŞİVİNİZDEN KORKMAYIN

Akıllı telefonlar hayatımıza girdiğinden beri, dijital fotoğraflar bilgisayarlarımızı boğan bir numaralı etken haline geldi. Çekilen her ‘selfie’ ve günbatımı fotoğrafı sisteminizde en az 3.5mb yer kaplıyor, fotoğraflarınızı kendi bilgisayarınızda veya bir ‘cloud’ uygulamasında depolasanız bile. Elbette hayat boyu yetecek kadar depolama alanı sağlayan pek çok internet şirketi olsa da, asıl önemli olan günün birinde ihtiyacınız olan o harika kareyi tüm o fotoğrafların arasında bulabilmek.

Little fotoğraflarınızı sürekli biçimde organize etmeyi öneriyor, sadece yılda bir değil. Apple’ın masaüstü programı iPhoto veya cloud-tabanlı Google Photo, hangisini kullanırsanız kullanın, mutlaka yüz tanıma veya GPS lokasyon verileri gibi etiketlendirme yöntemlerinden faydalanın. “Bu sayede arama yapmak çok kolaylaşıyor.”

Ancak ille de fotoğraflarınızı derli toplu tutmak için yıllık bir hatırlatma istiyorsanız, Little her senenin sonunda çektiğiniz en güzel karelerden ve yaşadığınız en güzel anılardan oluşan bir fotoğraf albümü yapmanızı öneriyor. Bu proje hem fotoğraflarınızı daha sonra kolayca bulabileceğiniz bir albüm haline getirmenizi sağlayacak, hem de harika, elle tutulur, fiziksel bir anı albümünüz olacak.

SOSYAL MEDYANIZI TEMİZLEYİN

Eğer dönemsel müdahalelere ihtiyacı olan bir dünya varsa o da sürekli büyümekte olan sosyal medya ahtapotu. Arkadaş listenizi yılda bir kere tıraşlamak içerik akışınızda en önemli bilgileri aldığınızdan emin olmanın iyi bir yolu. Orta 2’de selamlaştığım arkadaşım? Güle güle. Kuzeninizin arkadaşının açtığı ilginiz olmayan bir sayfa? Gitti. Hiç gitmediğim bir gece kulübünün sayfası? Takibi bırak. “Çevrenizi dar tutun ve sizi ilgilendiren konulara sınırlayın.”

E-POSTALARINIZI KARIŞIK TUTMAYIN

Aşırı bilgi akışıyla mücadele konusunda Little, Graham Allcott’un Think Productive (Üretken Düşün) metodunu kullanıyor ve gelen e-postalarını olabildiğince karmaşık tutmamaya çalışıyor.

Bunu sağlamanın yollarından biri “Gelen Kutusunu Sıfırlamak” yani her sene bir klasör açıp tüm e-postaları onun içine atmak. 2017 diye bir klasör açın, geçen sene gelen tüm postaları içine atın.

Peki, bunun düzenli olmakla ne ilgisi var? Konu mesajları düzenlemekten çok zamanınızı idare etmekle ilgili. “Organize etmeye çalışırsanız sonu gelmeyen saatler boyunca çalışmanız gerekir.” diyor Little. Bunun yerine ihtiyacınız olduğu zaman e-posta programınızın arama özelliğini kullanarak aradığınızı bulabilirsiniz. Bu programların arama özellikleri günden güne gelişiyor.

Ayrıca fırsattan istifade, hesaplarınızın gizlilik ayarlarını gözden geçirin. Bilgilerinize ulaşabilen uygulamaları hesabınızdan kaldırın.

İŞİN AYARI KAÇMADAN DÜZELTİN

Bu son öneri biraz eski stil olabilir ama alternatifi, yani bilgisayarın tamamen çökmesi, zamansız bir sorun. “Eğer bilgisayarınızda gariplikler veya yavaşlama seziyorsanız, biraz ayar çekmenin zamanı gelmiş olabilir.”

İnternette bilgisayarınıza girmiş olabilecek zararlı programları ve virüsleri tanıyıp ortadan kaldırabilecek sayısız seçenek var. Aynı zamanda yakınlarınızda bu konularla ilgilenebilecek mutlaka bir bilgisayar dükkânı vardır. Sorununuz ne olursa olsun, bekletmeyin, çünkü bir anda her şey yok olabilir.

“Bilgisayar ya düzgün çalışır ya da bozuktur, mutlaka kontrol ettirin.”

Kaynak: Ahval