İSTANBUL - Alternatif Bilişim Derneği, "Güvenli İnternet Hizmetine İlişkin Usul ve Esaslar Taslağı"nda yapılan değişiklikleri değerlendirdi. Dernek, kamuoyunun filtrelemeye karşı tepkisi sonucu değiştirilen taslağın, özünde yine sansürü koruduğu görüşünde.

Alternatif Bilişim Derneği, "İnternet'in Güvenli Kullanımı Konusunda Kamuoyunu Yanıltıcı Strateji" başlıklı açıklamasında, değiştirilen taslağa yönelik itirazlarını ve önerilerini şöyle açıkladı:

"Siyah liste" ve "beyaz liste" olarak yapılan tanımlamalar çıkarılmış, yerine "liste" konulmuştur. "Devlet eliyle zorunlu uygulanacak filtreleme" ifadesi yumuşatılarak satır aralarına saklanmıştır. Filtre sözcüğü listeye dönüşünce, toplumda tek tip aile ve çocuk tasarımı veya yaratımı girişimi ortadan kalkacak mı? Hayır!

Filtreler aracılığı ile sansürlenen internet, "Güvenli" olarak sunulmaktadır. "Güvenli İnternet" tanımından vazgeçilmelidir. Herkes interneti güvenli kullanmak ister, fakat devlet eliyle hazırlanacak filtrelerle güvenlik sağlanmaz. Bunun adı sansürdür.

Aileler için sakıncalı, çocuklar için uygun İnternet sitelerinin neler olacağına BTK karar vermiş olacak. Tüm kullanıcılar için tek tip bir aile ve çocuk filtresi geçerli olacak. Bu da tek tip bir aile / çocuk / toplum tasarımı anlamına gelmektedir. Güvenli İnternet Hizmeti uygulaması özünde sansürdür ve insan haklarına aykırıdır. Çünkü bireyin bilgiye ve bilgi kaynaklarına erişimini kısıtlamakta, onun muhakeme yeteneğine BTK listeleri el koymaktadır.

Bu düzenleme BTK'yı filtreleri düzenleyen temel aktör haline getirdiği için otokratik bir düzenlemedir.

Listeler için genel kriterleri belirleyecek olan 11 kişilik "Güvenli İnternet Çalışma Kurulu"nun 7'si doğrudan siyasi idarenin bürokratlarından, kalan 4'ü de BTK tarafından belirlenecektir. Bu Kurul göstermelik olduğu kadar, yurttaşların hangi içeriklere erişip, erişemeyeceğine karar verebilecek yeterlilikte değildir. Eğer bir Çalışma Kurulu oluşturulacaksa bürokrat temsiliyetinin 1'e indirilmesi, STK temsiliyetinin arttırılması, akademisyen uzmanlık alanlarının çoğaltılması gereklidir. Üstelik böyle bir kurul özerk ve tam bağımsız olmalıdır.

Avrupa Konseyi çocukların ve gençlerin İnternet ortamını güvenli kullanmasının ancak dijital okuryazarlık becerilerinin arttırılması ile olanaklı olduğunun altını çizmektedir. Türkiye'de farklı bölgelere, cinsiyete, sınıfsal konuma ve yaş gruplarına göre İnternet kullanımı eşitsizliğinin ve sayısal uçurumun olduğu aşikardır. Filtreler bu eğitim açığını gideremez. Yapılması gereken internetin güvenli kullanımı için dijital okuryazarlık becerisini arttıracak ve nitelikli kılacak eğitime kaynak aktarmaktır.

Alternatif Bilişim Derneği, "Türkiye'de internet kullanıcılarının ihtiyacı olan sansür ya da filtre uygulamaları değildir. Erişim hakkını güvenceleyen, İnternet'i yurttaşlar açısından temel bir hak olarak gören, olanakları gören pozitif makro sosyal-politikalardır" dedi.

Dernek, ayrıca, bu taslağın dayanağı olarak gösterilen Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği ve bu Yönetmeliğin dayanağı olan Kanunun, BTK'ya bir düzenleme yetkisi vermediğine dikkat çekti, "BTK'nın yetki aşımı söz konusudur ve idari iptal davası açılmalıdır" dedi.

Dernek, değerlendirmelerini BTK'ya da sunacağını bildirdi.

ANF