Fatih Güner / sosyalmedya.co

 

Ekşi Sözlük bir Türkiye gerçeği, orası kesin. İçinde 72.5 millet var ve yazarların kimisi okuyucular için harika içerikler üretiyor, kimisi ise “gg yasası”na ters düşmeden her türlü yorumunu Sözlük’e girebiliyor.

 

Ancak bu yorumların tamamı, bir moderasyon ekibi tarafından modere ediliyor. Bunun sebebi ise, Ekşi Sözlük’ü yasal sınırların içinde tutabilmek. Maazallah, ya kendini bilmez bir yazar sayın Başkakanımıza hakaret ederse? Ya da ünlü birine, topluma mal olmuş birine? Peki ya bir markaya?

 

Ya herhangi bir yazar Atatürk’e hakaret ederse? Peki ya bir başkası örgüt propagandası yaparsa?

 

İşte bu sebeplerden dolayı Sözlük’ün moderasyona hep ihtiyacı oldu.

 

Üzücü bir haber geldi moderatörler cephesinden: istifa ettiklerini açıkladılar moderatörler.

 

Sözlük moderatörlerinin Ekşi Sözlük yönetimine (Sedat Kapanoğlu ve Başak Purut) yazdıkları açık mektuba geçmeden önce, bu konunun geçmişinden kısaca bahsetmek gerekli bence.

 

Hatırlayanlarınız vardır, Ekşi Sözlük’ün düzeyli ve tutkulu yazarları, geçtiğimiz sene yaşanan “Nefret Söylemi” başlıklı büyük kavgalardan sonra rahatsızlanmaya başlamışlardı. Tabi Sözlük’ün Türkiye Cumhuriyeti yasalarına tabi olması sıkıntısını da çoktan aşmışlardı. Ancak bu Nefret Söylemi konusunu farklı yapan şey, kimi yazarların “bana göre nefret söylemi olan şey ya bir başkasına göre değilse?” sorusuydu. Yani yazarlardan bazıları “beni özgür yapan şey başkasını kısıtlar mı, başkasını özgür yapan şey beni kısıtlar mı?” diye soruyorlardı. Bu soruların hemen ardından da Sözlük’ün kuruluşundan beri yazar olan birçok yazar da 21 Haziran 2011′de tüm yazdıkları şeyleri de silerek Sözlük’ten ayrılmışlardı.

 

Nefret söylemi konusu geçtiğimiz sene çok ağır kavgalara sebep olmuştu. Ancak 2 hafta önce yaşanılan Webrazzi meselesine gelene kadar Sözlük Yönetimi birçok keyfekeder karara imza attı. Webrazzi meselesi resmen patlama noktası oldu.

 

Peki, Webrazzi başlığına yazılan bir yorumun silinmesi ile başlayan ve devamında Sözlük Yönetimi’nin topa tutulduğu mesele konusunda ne oldu?

 

Ekşi Sözlük’ün ortağı ve avukatı olan Başak Purut, aynı zamanda Webrazzi’nin de avukatı bildiğiniz gibi. Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı olmadığı birçok hukukçu tarafından dillendirilen bir yorumun Başak Purut tarafından silinmesi ile başladı herşey. Ardından da yazarlar alevlendi, çünkü şimdiye kadar yönetimin savunması olan “yasalara aykırı çünkü” mottosu da aşılmıştı. Ne yani, Sözlük’ten içerik sildirilmesi için Başak Purut’un müvekkili mi olmak lazım dediler. Çok da haklılardı.

 

Konu hakkında sosyalmedya.co da, diğer sitelerin aksine kamuoyu oluşması adına iki içerik üretti, birincisi yukarıda da bahsettiğimiz “Ekşi Sözlük’ün Ticari İtibar ile Sınavı” başlıklı, diğeri ise “Ekşi Sözlük: Kutsal Utanç Kaynağı” başlıklı, provokatif ve sert iki yazı.

 

Bütün bu olanlardan sonra Webrazzi’den halen bir açıklama gelmemiş olması da Türkiye internet tarihinde en büyük mihenk taşlarından biri olan Ekşi Sözlük’ün bu kadar küçük meseleler yüzünden temelden çatırdamasına sebep olmuş olabilir bence. Türk internetine büyük hizmetler yaptığı düşünülen ve sektörü olumsuz yönde manipüle ettiği konusunda halen tartışmalar olan Webrazzi, Türk internetinin en önemli mecrasını çatırdatmış olabilir diye düşünüyorum. En azından bu konuda bir açıklama yapması da sektöre olan borcundandır bence. Açıklama yapmaması ise ayıptır!

 

Daha fazla yorum katmadan moderasyonun açık mektubu ile sizleri başbaşa bırakıyorum. Ancak bu konuyu işlemeye devam edeceğiz.

 

ekşi sözlük bizim için “kutsal bilgi kaynağı” demekti. onunla tanıştığımız gün onu bu yüzden sevmiştik. bu sevmeler sonrası, bir parçası olmak istedik ve bir gün nihayet yazar olabildik. okunabilirliğin ve devamlılığın ancak belirli kurallar ve standartlarla sağlanabileceği düşüncesi bizi sözlük formatının kurallarının sağlayıcısı olmaya itti ve kendimizi moderasyon yaparken bulduk. bugüne kadar da buna ama aramıza katılan ama aramızdan ayrılan isimler ile iyi kötü devam ettik ve bu zamanları görebildik.

 

bu zamanlar, ekşi sözlük için öyle zamanlar ki; çinlilerin o çok meşhur “ilginç zamanlar”ını hatırlatıyor. gerek “değişim rüzgârları” gerekse de zamanın trendleri, burayı dönüşü belki de olmayan bir yola sokmuş ve yönetim ekibi olarak bizi müdahâle etme gücünden mahrum bırakmış görünüyor. bu yüzdendir ki; ekşi sözlük, bizim için uzunca bir süredir (moderatörlerin birkaç ay önceki aktivite istatistikleri ile uzun zamandır sözlüğe sundukları aktivite istatistikleri incelenirse görülecektir) yönetim kademesinde emek harcanacak bir yer olmaktan çıkmış bulunuyor. ilk zamanlarda uyandırdığı heyecanı uyandırmadığı gibi, “kirli olan bir şeyin etrafında dolaşıp temizliği görünürde sağlama” hissini de beraberinde getirmiş durumda.

 

ekşi sözlük, moderasyon üyesi olan/olmuş 12 adet moderatör için artık eskisi gibi emek vermeye değer bir yer değil. sahip olduğu dinamikler bizi moderasyon yapmaya bağlayamıyor. anlık akışı twitter’a/alelâde bir foruma/facebook duvar yazılarına çok daha yakın ve bu hâliyle de müdahâle edilmekten çok uzak. belki olması gereken bu ama, bizim en azından yönetim kademesinde parçası olmak istediğimiz şey bu değil. üstelik moderatörlüğün kendisi de emek ve zaman isteyen, hayli ağır ve bu titr sahiplerine olumlu geri dönüşü çok az olan gönüllülük üzerine kurulu bir uğraş hâline dönüşmüş. böyle olunca bizi artık yönetim kademesinde tutmayı sağlayacak bir şey kalmamış oluyor.

 

belirli bir standardı tutturmaya çalışırken insanların hoşça vakit geçirebileceği, yeri geldiğinde eğlenip yeri geldiğinde istediği bilgiye çabucak ulaşabileceği bir yer olması için çalıştığımız ekşi sözlük’ün yönetim kademesinden şu dakika ayrılıyoruz. bugüne dek kimlerin kalbini kırdıysak affola deyip güzel dostluklarını ve arkadaşlıklarını bize tattıran herkese bol selamlar sunmak istiyoruz.

 

sözlüğün ilk gününden bugüne sözlük formatının ve kurallarının şekillenmesinde üstün çaba harcayan tüm eski moderatörlere, hacivatlara, karagözlere, kondüktörlere, praetor’lara, gammazlara ve sözlüğün güzel yazarlarına sonsuz teşekkürlerimizle.

 

sevgiler,