Çoruh Vadisi'nde Ortaçağ'dan kalma mimarlık harikası Gürcü manastırları, Türkiye ile Gürcistan arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle kaderine terk edilmiş bir halde beklerken bile ihtişamını koruyor.

BBC Türkçe’den Katie Nadworny ve Emma Harper’in haberine göre, Türkiye-Gürcistan sınırı yakınlarında, Kaçkar Dağları'nın eteklerinde, Çoruh Vadisi'nde, Gürcülerden kalma muhteşem manastırlara rastlarsınız.

Ortaçağ döneminde yapılan bu manastırlar Tao-Klarjeti prensliğine aitti. Bu prenslik 12-13. yüzyıllarda, Bagratunilerin yönetimi altındaki Gürcistan krallığı içinde yer alıyordu.

14. yüzyılda Moğol saldırıları yüzünden krallık parçalandı; 16. yüzyıl ortalarından itibaren Tao-Klarjeti prensliği Osmanlı egemenliğine geçti.

Erzurum'daki Öşk Manastırı, Gürcü Ortodoks yapıların en görkemlilerinden biri.

963-73 yılları arasında inşa edilen manastırın çatısı bugün büyük ölçüde yıkılmış. Girişte yarı kabartma şeklindeki bir kartal ve koyun avlayan okçu gibi rölyefler hala görülebiliyor.

Fakat birçok dekoru zaman içinde çalınmış. Türkiye ile Gürcistan arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle restorasyon çalışmaları yapılamıyor.

Arpacık köyü yakınlarındaki İşhan Kilisesi'nde ise rastgele bir restorasyona girişilmiş.

Yusufeli'deki Dörtkilise ise büyük bir manastırın parçası. Öşk ve İşhan'daki kubbe yerine buradaki dik çatı otla kaplı.

Bagratuni rahiplerinin kurduğu bazilikanın kemer şeklindeki yüksek tavanlı orta avlusu eski ihtişamını sürdürüyor.

Ortodoks Hristiyan azizlerin freskleri solmuş, duvarlar grafitiyle kaplanmış. Kilisenin son zamanlarda ahır olarak kullanıldığı söyleniyor.

Şimdiki bakımsız hallerine rağmen bu eserler Ortaçağ'daki ustalık düzeyini gözler önüne seriyor.

Ancak korunmalarına dair somut bir plan olmaması bu mimari şaheserlerin geleceğini belirsiz kılıyor.