Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde bahar dönemi sınavlarına giren öğrencilere bilimsellikle uzaktan yakından alakası olmayan, ırkçı yönlendirmelerle dolu bir soru soruldu. Resmi tarihe göre "Tehcir", yaşayanlara göre "Büyük felaket", bağımsız tarih araştırmaları yapanlara göre ise "Soykırım" olarak nitelenen 1915 yılında Ermenilerin Anadolu'dan silinmesine neden olan olayların 96. yıldönümü nedeniyle anma etkinliklerinin yapıldığı dönemde, Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Polat, öğrencilere yaraları yeniden kanatacak bir soru yöneltti.

Tarih bölümü öğrencilerine bahar dönemi sınavlarında 15 soru yönelten Polat'ın ilk sorusu sınava giren öğrencilerde şaşkınlık yarattı. Polat'ın Ermenileri "Hain", "İşbirlikçi", "Arkadan vuran" şeklinde tanımlayan soru cümlesinde, kaynaklara göre bir milyon Ermeni yurttaşın ortadan kaldırılması ise "Hainlikleri nedeniyle tehcir edilmiş, yolda açlıktan, soğuktan ölmüştür" şeklinde kodlanıyor. Sınavın birinci sorusunun sonunda ise sadece "Doğru" ve "Yanlış" şık olarak veriliyor.

BÖYLE BİLİMSEL SORU MU OLUR!

Polat'ın öğrencilere yönelttiği soru aynen şöyle; "Osmanlı Devleti Ermeni soykırımı yapmamıştır. Ruslarla işbirliği yapan ve Osmanlı ordusunu arkadan vuran Ermenilerden bir kısmı hainlikleri sırasında, bir kısmı da Almanların teklifi ile icra edilen tehcir sırasında açlık, hastalık ve soğuktan ölmüştür, bir kısmı da hainlik ettikleri için Ruslarla gitmiştir ve Türkiye'de Ermeni nüfus böylelikle azalmıştır. a) Doğru b) Yanlış."

ÖĞRENCİLER: SORUŞTURMA AÇILMASIN DİYE YANLIŞI İŞARETLEYEMEDİK

Sınavdan sorulan sorular karşısında şaşkına dönen öğrenciler ise resmi tarihin öne sürdüğü teoriyi destekleyen soruya tepki gösterirken, haklarında soruşturma açılmasından korktukları için "Doğru" seçeneğini işaretlemek zorunda kaldıklarını belirtti. Öğrenciler, "Böylesi ırkçı bir soru tamamen yönlendirme amacı taşıyor. Tarihin böyle olmadığını biliyoruz ama yalan olanı doğru diye işaretlemek zorunda kalıyoruz" dedi. Böylesi bir sorunun hangi amaçla sorulduğuna ilişkin görüşlerini almak istediğimiz Polat'ın asistanları ise "Yurt dışına çıktı" yanıtını verdi.

KOPTAŞ: IRKÇI ZİHNİYETİN ÜRÜNÜ, ŞAŞIRTICI DEĞİL

Konuya ilişkin DİHA'ya konuşan Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş ise soruyu soran akademisyenin sorduğu sorunun resmi tarih anlattıklarından pek farklı olmadığını, o yüzden şaşırmadığını söyledi. "Muhtemelen Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır Türkiye'nin bütün üniversitelerinde bu kafa yapısında hocalar var. Bu görüşler eski Türk Tarih Kurum Başkanı Yusuf Hallaçoğlu ve onun gibi ırkçı görüşleri utanmadan her ortamda dile getirenlerin eseridir. Ancak bunun yaygın bir şekilde dile getiriliyor olması, insanlığa karşı suç işledikleri gerçeğini değiştirmez" diye konuştu.

'ALTERNATİF TARİH BU YÜZDEN ŞART'

"Biz bu yüzden alternatif bakış açısıyla tarihin yeniden yazılacağı bir Türkiye için mücadele ediyoruz" diyen Koptaş'ın dikkat çektiği bir başka konu ise sorunun aynı zamanda yönlendirme ve yorum içermesi. Cevabı önceden belirlenen sorunun akademik eğitimle uyuşmadığını kaydeden Koptaş, "Bu kadar yönlendirerek öğrenciye soru sormak onun vereceği cevabı önceden belirlemektir. Bu akademik camiada yeri olmaması gereken bir yöntem. Bu soru bir yandan tarihin acılarını yeniden deşmek ve aynı zamada özgür düşünceye vurulmuş bir darbedir" şeklinde konuştu.

'IRKÇI YÖNLENDİRME CİNAYETLERİ KÖRÜKLER'

Halkları hainlikle suçlayan her türlü yorum gençlerin beyinlerine kin tohumları ekmeye yarayacağını kaydeden Koptaş, "Sokaklarda Hıristiyanları, Ermenileri yada Kürtleri temizlemek için bu kadar gönüllü kişinin var olması tesadüf değil. Hepsi bu beyin yapısının ürünü. Zirve Yayınevi, Hrant Dink'in katledilmesi, Rahip Santoro cinayeti. Bunlar ırkçı yönlendirmeler sonucunda yapılan eylemler" diye kaydetti. (Diyarbakır/DİHA)