Serdar Korucu / CNN TÜRK  

İstanbul'un yakın dönemde en büyük arkeolojik kazısına ve keşiflerine imkân sağladı Marmaray projesi. Osmanlı sultanlarının rüyasıydı. Sultan Abdülmecit'in hayaliydi. AK Parti döneminde gerçek oldu.

Başbakan Erdoğan, "Marmaray'ı merhum Abdulmecit dedemiz mimari çizgilerini çizmiş. Arşivlerden onu çıkardık... Biz o çizgiler üzerinden hareketle, iktidarımız döneminde bir adımını attık" diyordu.

Ancak Osmanlı'nın torunlarının düğmesine bastığı projeyi yüzyıllar sonra bir kez daha aynı güç durduracaktı: Bizans

Bin yıl boyunca Akdeniz'e hükmeden imparatorluğun mirası yeniden tartışma konusu. Nedeni Başbakan Erdoğan'ın kazılarda ortaya çıkan eserleri "çanak çömlek" olarak nitelemesi.

"Marmaray Projesi" ile İstanbul'un iki yakasının raylı ulaşım taşıtlarının kullanabileceği bir tüp tünelle bağlanması hedeflendi.

Üç milyar dolar olarak biçildi bütçesi.

İlk kazma 2004 Haziran'ında vuruldu.

Bu kazılarda Roma İmparatorluğu'nun son başkenti olarak metropole dönüşen Konstantinopolis ile bugün sınırları her geçen gün büyüyen metropol İstanbul birbirine bağlandı. Aynı zamanda tarihin karanlığında kalan, sadece bazı bilimsel araştırmalarda adı geçen fakat büyüklüğü asla bilinmeyen köklü bir miras ortaya çıktı.

Önce Üsküdar'da antik limana ulaşıldı.

Ardındansa tarihi yarımada içinde, İstanbul'un yedi tepesinden ilkinde, Cağaloğlu ve Sirkeci'de Roma'ya kadar inen mimari katmanlar bulundu.

ESKİ DÜNYANIN "YENİ KAPI"SINDA 35 ANTİK GEMİ

Dünya çapında yankı yaratan en büyük buluş ise, eski dünyanın "yeni kapı"sının açılması ile yaşandı.

İmparatorluk başkenti Konstantinopolis'in deniz üzerindeki ana kapısı Theodosius Limanı, Yenikapı'da keşfedildi.

Zamanla dolarak karaya dönüşen koyda bin yılı aşkın süre bekleyen 35 gemi, dünyada bugüne kadar bulunmuş en geniş antik batık grubu oldu.

Antik döneme ait en önemli keşiflerinden biriydi bu.

Tabi bu kazı ile Marmaray projesi durakladı.

Bazı değişikliklere de gidildi.

Yenikapı kazı alanının batısında limanın kara mimarisi ortaya çıkınca, koruma kurulu yerinde korunmasına karar verdi Bölgede yapılması planlanan istasyon iptal edildi.

Koruma altına alınan kalıntıların Arkeopark projesi ile birlikte tamamlanarak ziyarete sunulması kararlaştırıldı.

İSTANBUL ARKEOLOJİ: "KEŞİF İMKANSIZA YAKIN"

Kazılar sürdükçe şehrin tarihi de değişti.

İstanbul'un neolitik yerleşmesi ortaya çıkınca şehrin tarih 8 bin 500 yıl öncesine taşındı.

Nedeni bir ahşap mezarda büzülmüş vaziyette bulunan bir vücuttu.

Bu keşfin inanılmazlığını kazıları yürüten İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü tarafından şöyle ifade edecekti: Arkeolojik dolgular içerisinde ahşap malzemenin korunmasının imkansıza yakın olduğu hatırlandığında bu keşfin öneminin çok büyük olduğu anlaşılacaktır.

KAZILARDA ŞEHRİN İLK İSLAM ESERİ DE BULUNDU

Neolitik ve Bizans dönemleri buluntularından sonra, şehirdeki en eski İslam eseri de bu çalışmalarda tespit edildi, Theodosius Limanı'nda.

Üzerinde erken İslam dönemine tarihlenen yazılar bulunan bir muhtemelen bir devenin kürek kemiği kazı sırasında ortaya çıkarılan en ilginç buluntulardan biri oldu.

Kûfi karakterle kaleme alınan Arapça yazıda, "Ben nimetlerine şükrü sana da hatırlatarak... Konstantınıyye..." gibi ifadeler okunabildi. Çalışmalar sürüyor.

Kimine göre bir mektup kimine göreyse koruyucu bir dua.

Kesin olan tek gerçek, eserin hem İslam, hem İstanbul tarihi için önemi.

İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü süregelen çalışmaları dünya mirasına katkı olarak değerlendiriyor: "Bu çalışmalar sırasında Yenikapı'da gün ışığına çıkartılan Theodosius limanı ve kalıntılar Neolitik yerleşme, Sirkeci ve Üsküdar kazılarında tespit edilen Osmanlı ve Bizans dönemine ait buluntular kent tarihi açısından olduğu kadar, dünya kültür tarihi açısından da önemli sonuçlar vermiştir. Özellikle içinde yaşadığımız kentin 8500 yıllık süreç içinde geçirdiği kültürel, sanatsal ve jeolojik değişimi, gemi teknolojisi, kent arkeolojisi, jeo-arkeoloji, osteo-arkeoloji, arkeo-botanik, sanat tarihi, deniz ticareti, filoloji ve dendrokronoloji konularında önemli belgeler sunmuştur."

Şehirdeki en eski İslam eserini de ortaya çıkartan Marmaray kazılarının kendisi için anlamını ise Başbakan Erdoğan, dün bir kez daha açıkladı:

"Örneğin bizim bir Marmarayımız var, basit çanak çömlek hikayesi bize 4 sene kaybettirdi. 3 sene, 4 sene önce Marmaray açılacaktı. Şimdi bu 29 Ekim'e yetiştirmeye çalışıyoruz. Yazık, günah değil mi? Her geçen zaman bu ülkenin aleyhinde. Biz muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacaksak, bu yatırımlarımızı hızla gerçekleştirmek zorundayız."

Başka söze gerek var mı?