Kumla kaplanmasına izin veren karara karşı açılan davanın duruşmasından 7 ay önce sular altında kalan Allianoi Antik Kenti'ni kurtarmak için yaklaşık 8 yıldır süren hukuki süreç ilginç bir noktaya geldi. Hukuki sürecin başladığı ilk dava olan ve Yortanlı Barajı'nın aks yerinin (gövdesinin) değiştirilmesi için İzmir 2. İdare Mahkemesi'ne açılan, ancak mahkemenin o zaman görüşmeyi reddettiği dosya, Danıştay 14'üncü Dairesi'nin son kararından sonra yeniden açıldı ve İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin önüne geldi.

 

AÇILAN 10 DAVANIN İLKİ

Yortanlı Barajı'nın göl havzası içerisinde kalan Allianoi Antik Kenti'nin sular altında kalmasını önlemek amacıyla 2005 yılından bu yana aralarında baraj aksının değiştirilmesi, antik kentin kumla kaplanması kararının iptal edilmesi, antik kentin çevresinin duvarla kaplanmasının önüne geçilmesi amacıyla 7'si doğrudan idari dava, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu tarafından alınan ilke kararlarının iptal edilmesine yönelik olarak dolaylı 3 dava olmak üzere toplam on dava açıldı. Açılan davalardan dördünde mahkemeler Allianoi'nin baraj suları altında kalmaması için iptal kararı verdi. Hukuki süreci başlatan ilk dava da dahil olmak üzere üç dava ise henüz sürüyor.

 

İLK DAVANIN 7 YILLIK HİKAYESİ

Allianoi Girişim Grubu 2004 yılında gönüllüler tarafından oluşturulduktan sonra, ilk iş olarak 2001 yılında İzmir 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 2005 yılında da İzmir 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından verilen 1'inci derece arkeolojik SİT kararlarına istinaden, DSİ Genel Müdürlüğü'ne 2 bin 800 imzalı bir dilekçe ile başvurarak barajın aks yerinin (gövdesinin) değiştirilmesini istedi.

 

DSİ, Allianoi Girişim Grubu'nun bu isteğini reddetti. Bunun üzerine Allianoi Girişim Grubu, Arkeologlar Derneği, Tarih Vakfı, Mimarlar Odası ve İzmir Turist Rehberleri, 72 kişi ve 36 avukat DSİ'nin ret kararının iptali için iki ayrı dava açtı. Dava İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin önüne geldi. Mahkeme keşif yapılmasına karar verdi. İki inşaat, bir jeoloji mühendisinden oluşan heyet, inceleme sonucunda "baraj gövdesinin sağlam olduğu, şimdiki yerinden biraz daha yukarıya yapılabileceği, ancak bunun hacminin küçük olacağı" yönünde rapor verdi. İzmir 2. İdare Mahkemesi de bu rapora dayanarak davayı reddetti.

 

TEMYİZ İÇİN DANIŞTAY'A BAŞVURDULAR

Bunun üzerine davacılar temyiz için dosyayı Danıştay'a taşıdı. Temyiz davasına bakan Danıştay 6. Dairesi, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun Allianoi için aldığı ilk ilke kararı olan 765 Sayılı İlke Kararı'nın iptal edilmesine dayanarak, Allianoi'yi koruyacak bir projeye ilişkin bir karar olmadan İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin davayı reddemeyeceğini öngördü ve bu kararı bozdu.

 

Danıştay 6. Dairesi'nin bozma kararı üzerine DSİ, Kasım 2009'da karar düzeltme için yeni bir başvuru yaptı. DSİ'nin başvurusundan uzun süre sonra dosya Şubat 2012'de Danıştay'da yeni oluşturulan 14. Daire'ye gönderildi. Dosyayı inceleyen Danıştay 14'üncü Dairesi, Şubat ayının sonunda DSİ'nin karar düzeltme isteğini reddetti. Böylece 2005 yılında İzmir'de açılan dava, aradan 7 yıl geçtikten sonra 2012'de yeniden başladığı yere döndü. İzmir 2. İdare Mahkemesi geçtiğimiz günlerde davayla ilgili olarak taraflara çağrıda bulundu.

 

ŞİMDİ NE OLACAK?

İzmir 2. İdare Mahkemesi bu aşamada Danıştay 14. Dairesi'nin verdiği bozma kararına uyup uymamayı tartışacak. Eğer eski kararında direnirse, bu kez dosya temyiz için Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'na gönderilecek. Kurul kesin kararı verecek. İzmir 2. İdare Mahkemesi bozma kararına uyarsa Allianoi'yi koruyacak bir projenin olup olmadığına bakacak. Mahkemenin idari yargılama usulü olarak davanın açıldığı ilk tarih itibarıyla dava konusunun hukuka uygun olup olmadığını denetlemesi, dolayısıyla Temmuz 2005'teki duruma bakıp davayı kabul etmesi gerekiyor.

 

"YAPILAN İŞLEMLER DAYANAKSIZ KALIR"

Davanın kabul edilmesi durumunda ortaya ilginç bir durum çıkacağını söyleyen Avukat Arif Ali Cangı şöyle dedi:

"Mahkemenin davayı kabul etmesi demek, DSİ'nin barajın aks yerinin değiştirilmesini reddeden kararının iptal edilmesi demek. Bu da Yortanlı Barajı'nın yer seçiminin hukuka aykırı olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla mahkemenin böyle bir karar vermesi yapılan bütün işlemlerin dayanaksız kalması anlamına geliyor."

 

Allianoi'de hukuki sürecin başına dönüldüğünü kaydeden Avukat Cangı, "Allianoi, gövdesinin yeri hukuken tartışmalı bir barajın suları altında kaldı. Davalarda başa döndük. Halen süren iki dava vardı, onlar da bu davanın sonucunu bekliyor" diye konuştu. (CNNTÜRK)