Eski Başbakan Tansu Çiller, "Koalisyonlar darbeden beterdir. Türkiye’nin darbeler döneminde büyümesi yüzde 3.1’dir. Tek parti iktidarlarında yüzde 6’nın üzerinde. Koalisyonlarda ise ortalama yüzde 2.6" açıklamasını yaptı. 

Turkuvaz Medya Grubu'nun etkinliğine katılan Çiller,  "Kadının elinden altını alacaklar, buna göz diktiler, kadınların mağdur edecekler' gibi söylemleri kim dile getiriyorsa ekonominin 'e'sinden anlamıyor demektir. Çok büyük bir fırsatı kaçıyorlar demektir." Çiller, kadınların ellerindeki altın birikimleriyle emeklilik fırsatı yakalayabileceği bir sistem önererek, "Bu sistemle kadınlar yastık altındaki altınlarını prim olarak yatırıp emekli olabilir" dedi.

"6 muhalefet partisinin parlamenter sistemini umut diye sunması millete ihanettir" şeklindeki sözlerine ilişkin olarak Çiller şu ifadeleri kullandı: 

"Bir koalisyonun başbakanı olmuştum. Türkiye'nin ekonomisi Turgut Özal'dan beri bozulmuştu. Kafamda bunu düzeltecek çok özel bir proje vardı. 40 milyar dolar kazandıracak bir projeydi. Türkiye'nin borcu 20 milyar dolar civarındaydı. Büyük bir kriz geliyordu. O zamanlar telefonlar yeni çıkmıştı. Ben 'telefonun bir kısmını satalım' dedim. Daha sonra zaten herkes PTT'yi satmaya başladı. 40 milyar dolar gibi büyük bir para geldi önümüze, derdim krizi önlemekti. Bu projeyi masanın üzerine koydum, koalisyon hükümeti olarak bunu yapalım diyorum. Bunu koalisyondan bir bakan muhalefetle birlikte o zaman Anayasa Mahkemesi'ne götürdü ve bunu reddettiler. Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'ydü. Ona rağmen kendi partisinden dışişleri bakanı bunu engelledi. Bunu çıkarabilmek için Meclis'te kaç gece sabahladım ama iptal ettiler. Gerekçe ise 'Türkiye'nin bağımsızlığını tehdit altına almak'..."

Koalisyonlar bittikten sonra PTT'nin T'si 5 milyara satıldı. Biz onu o sırada yapsaydık, sadece terör mücadelesinde başarılı olmayacaktım. Türkiye'nin o krizden 5 Nisan kararlarını yaşamadan çıkarabilecek, ekonomide sıkıntı duymayacaktık. Koalisyondan sonra o dışişleri bakanına bir gün 'Neden muhalefetle birlik olup bunu engellediniz' diye sordum. 'Benim size karşı bir husumetim olmaz. Ben sol bir partinin mensubuyum ama bu karar bize yaramazdı. Bu karar sağa yarardı' açıklaması yaptı."

"KOALİSYONLARLA İŞ YAPMAK NE DEMEK BİLMEZSİNİZ"

"Koalisyonlarla iş yapmak ne demek bilmezsiniz, Erdal İnönü gidiyor, Murat Karayalçın geliyor. Murat Karayalçın gidiyor, biz her seferinde her şeye yeniden başlıyoruz ve bu 3-4 ayda bir oluyor. Devamlı hükümetler bozuluyor, yeniden kuruluyor. Bunu düşünebiliyor musunuz? 5 Nisan kararlarını kabul ettirebilmek için elimde dosya ile herkesi dolaştım. İş çok ağır gidiyor. 5 Nisan kararlarını çıkarabildik, 1 yılımız daha var, sonuçlarını alacağız. Deniz Baykal bu kez erken seçim istedi. Neden? dedim. 'Bu başarı bizim başarımız olmaz ki o SHP idi biz CHP'yiz' dedi. Parlamenter sistemdeki koalisyonların ruhunu anlatmaya çalışıyorum."