Üçüncü Havalimanı inşaatında kötü koşulları protesto ettiği için tutuklanan sendika yöneticileri ve işçiler geçtiğimiz gün çıkarıldıkları ilk duruşmada adli kontrol ile serbest bırakıldı.

Batman’da tutuklanan bir işçi ise başka dosyadan tutuklu olduğu işin bırakılmadı.

Tahliye edilen İnşaat İş Sendikası yöneticisi Yunus Özgür ile tutuklanma süreci ve sonrasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Medya Blok’tan Fırat Yeşilçınar’ın haberine göre Özgür, cezaevinde bir işçi ile birlikte aynı hücrede tutulmuş. Ahmet isimli bir işçi, 11 ay çalışmış Üçüncü Havalimanı inşaatında. Özgür, Ahmet’in çok sayıda iş cinayetine şahit olduğunu anlatıyor. Bir işçinin üzerine beton dökülmüş, birinin ise kafası kopmuş.

Yunus Özgür eylemin 14 Eylül sabahı başladığını ifade ederek, ”14 Eylül’de başlayan eylem kendiliğinden oldu. Servis sorunlarından başlayan ama daha önce farklı sorunların birikimiyle meydana gelen bir eylemdi. Sabah bir yürüyüş yapmış işçiler. Ama o eylem sönümlenmiş. Akşam tekrardan işçiler bir araya geldi. Konuştular ne yapabiliriz diye tartıştılar. Sonra bir yürüyüş yapıldı ve bu yürüyüşe binlerce kişi katıldı” diye konuştu.

‘İGA YÖNETİCİLERİ İŞÇİLERİ DÖVDÜ’

Eylemin ardından evlerin basıldığını kendisinin de 15 Eylül’de Akpınar Kampı girişinde gözaltına alındığını ekleyen Özgür, gözaltında tutulduğu yerin ise Arnavut Jandarma Karakolu olduğunu söyledi.

Özgür, ”Yukarıda biz sendika yöneticilerini, aşağıda bulunan nezarethanede ise işçileri tutuyordu. Bizim tutulduğumuz oda komutanların bulunduğu odanın yanıydı. Komutanların kendi aralarında yaptığı bazı konuşmalara da şahit olduk. 2 binden fazla işçinin gözaltına alındığını söylüyorlardı. Gözaltında sendika yöneticilerine dönük bir darp etmeye yeltenmediler. Ama işçi arkadaşları hem jandarma hem de İGA yöneticileri dövdü. Özellikle kamp amiri.”

Yunus Özgür cezaevinde de bir çok olayı dinlemiş. Özgür, kendisi ile aynı hücrede tutulan Ahmet adlı bir işçinin Üçüncü Havalimanı işçisi olduğunu ve orada 11 ay çalıştığını dile getirdi.

Özgür, ”Ahmet ile aynı hücrede tutulduk. Üçüncü Havalimanı inşaatında yaklaşık 1 yıl DSG adlı firmada çalışmış. İş Cinayetlerini ile ilgili çok korkunç hikayeler anlattı. Ahmet’in anlatımını aynen aktarıyorum: İşçiler bir gün blok döküyorlar. Yani beton. İşçiler o alanda bir bez parçası görüyorlar. Bunun üzerine işçiler iş güvenliğine haber veriyor. İşçiler burası yıkılsın diyor. Ama iş güvenliği bunu kabul etmiyor. İşçiler de bir araya gelip o betonu yıkıyor. Ve altından bir işçinin cenazesi çıkıyor. İşçiyi beton ile beraber dökmüşler. Ya da işçinin üzerine beton dökmüşler. İnşaatta çalışan bir başka işçinin ise kafası koptu. Vinç ile malzeme kaldırıyorlar. Adına örümcek dedikleri bir makine. İşçinin kafası iş yaparken öne çıkıyor ve kafes dönünce kafası kopuyor.”

Özgür inşaat alanında çok sayıda kazanın meydana geldiğini ve bu kazaların büyük bir çoğunluğunun da kayıtlara dahi geçmediğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

Bunlar sadece bizim duyduğumuz korkunç hikayeler. Daha neler var neler. Yani sonradan öğrendiğiniz şu oldu, işçiler ayaklarından yaralanmasına rağmen bunu iş kazası olarak kayıt ettirilemediğini söyledi. İşçilere 400 işçi öldü mü diye sordum? Onlar bu sayının daha fazla olduğunu söylediler.

Kaynak: Medya Blok