Eskişehir’de 18 Nisan 2022 tarihinde gece saat 23.00 civarında Abdülmecit B. (42),  Anadolu Üniversitesi yerleşkesi içerisinde yer alan Yunus Emre Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Kız Öğrenci Yurdu’na girerek taciz girişiminde bulundu. 

Abdülmecit B.’nin öğrencileri taciz etmesi nedeniyle öğrenciler üniversite yemekhanesinde ve yurt önünde eylem düzenlemişti. Tepkilerini sosyal medyadan da dile getiren öğrencilerin isyanı üzerine Abdülmecit B. gözaltına alınmıştı.

NAMAZ İÇİN GİRMİŞ!

19 Nisan’da gözaltına alınan Abdülmecit B., gazetecilerin sorusu üzerine kız yurduna yanlışlıkla girdiğini öne sürerek, “Ben yurda bilerek girmedim. Namaz kılmak için oraya girdim. Kimseye herhangi bir ahlaksız teklifte de bulunmadım. Ben oraya sıkıştığım için girdim” demiş ve ifadesi alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

DİSİPLİN SORUŞTURMASI BAŞLATILDI

10 Mayıs’ta Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü Hukuk Müşavirliği tarafından eylem yapan öğrencilerden Özgür Genç Kadın (ÖGK) üyesi Sinem Çelebi hakkında disiplin soruşturması başlatıldı.

Çelebi konuya ilişkin Cumhuriyet’den Mehmet Oflaz’a konuştu. 

Çelebi, yaşanan taciz olayını şöyle aktardı:

“18 Nisan saat 23.30 civarında Anadolu Üniversitesi içindeki Yunus Emre KYK Yurdu’na orta yaşlarda bir erkek girmiş ve kat kat gezerek kadınları taciz etmişti. Kadınlar fark edince kavga kıyamet yurttan çıkarılıyor. Kadınlar gece boyunca uyumuyor ve yaşam alanlarındaki güvenlik ihlaline karşı bir arada ses çıkarıyorlar.”

"BAŞINA BELA ALIRSIN"

Çelebi, 19 Nisan akşamı yemekhanede yaşanan tacize karşı öğrencilerle birlikte ses çıkarma eylemi yaptıklarını belirtti. Çelebi, “O gece bölüm başkanı Prof. Dr. Mustafa Erkan Üyümez numaramı bulup beni arayarak ‘Yeni eylemler peşinde misin, yarın da birtakım eylemler yapacakmışsın başına bela alırsın, soruşturma geçirirsin, yukarıdan gelen bilgilere göre böyle bir sürecin var’ diyerek beni açıkça tehdit etti” diye konuştu.

"MÜCADELE ETMEYE ÇAĞIRIYORUM"

Dekanlık tarafından aranarak hakkında soruşturma başlatıldığını öğrenen Çelebi, sözlerine şöyle devam etti:

“Hiç şaşırmadım. Doğrudan ‘yukarıdan’ gelen talimat, kadınların tacize karşı eyleme geçmemesi gerektiğini söylediği çok açık bir gerçek. Tacize susmamız gerekiyor, çevremizdeki kadınlar tacize uğrarsa görmezden gelmemiz gerekiyor (!) Susmazsak disiplin cezası alacağımızı hiç korkup çekinmeden tehditlerle belli ediyorlar. Akademide taciz, şiddet, cinsiyetçi eğitim olması kadınların yaşamını ciddi anlamda etkiliyor. Dolayısıyla bu soruşturmanın da münferit olmadığı çok açıktır. Bana soruşturma açılırken tacizciye hiçbir yaptırım uygulanmaması da devletin kadın düşmanı tutumunu ve politikalarını açığa çıkarmaya yetiyor. Tüm bunlara karşı çaresiz değiliz elbette. Bütün genç kadınları ve LGBTİ+’ları bu erkek devletin kadın düşmanı politikalarına ve giderek körükledikleri tacize, tecavüze, şiddete, kadın katliamlarına, erkek yargının cezasızlık politikalarına karşı mücadele etmeye çağırıyorum.”