Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn dışişleri bakanları "Katar ile ilişkilerde atılacak adımları" görüşmek üzere Mısır'ın başkenti Kahire'deki El Tahrir Sarayı'nda bir araya geldi.

Dört bakan, toplantının ardından Arap Birliği binasında ortak basın toplantısı düzenledi.

Açıklamada, "Katar'ın umursamazlık ve ciddiyet eksikliğini gösteren olumsuz yanıtından üzüntü duyuyoruz" ifadeleri kullanıldı.

Suudi Bakan El Cubeyr, Katar'a yönelik uygun zamanda ve uluslararası hukuka uygun adımlar atılacağını da söyledi.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Katar'ın dört ülkenin 13 maddelik talep listesine cevabının genel olarak "olumsuz" olduğunu belirtti.

Katar'ın bu cevabını esefle karşıladıklarını belirten Şükri, "Uygulanan yaptırımlar Katar'ın diğer Arap ülkelerinin içişlerine karışmasından dolayı başlatılmıştır." dedi.

TÜRKİYE'NİN TARAFSIZLIĞINI SÜRDÜRMESİNİ TEMENNİ EDİYORUZ’

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr de taleplerinin karşılık bulmaması nedeniyle yeni adımlar atacaklarını ifade etti. Cubeyr, "Katar'a yönelik siyasi ve ekonomik ambargo devam edecek. Uygun zamanda uluslararası kanunlar çerçevesinde ek adımlar atacağız." ifadelerini kullandı.

Krize ilişkin Türkiye'nin tutumunu da değerlendiren Cubeyr, "Türkiye'nin tarafsızlığını sürdürmesini temenni ediyoruz." dedi.

Dört bakanın toplantısının ardından sonuç bildirgesini de Mısırlı Bakan Şükri okudu.

Bildirgede dört ülkenin Katar ile ilgili tutumunda uluslararası kararlarla Birleşmiş Milletler, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı prensiplerine bağlı kaldığı vurgulandı. Terör ve şiddete karşı mücadelenin sürdürüleceği, şiddete karşı teşvik söylemlerinin durdurulacağı, Körfez Konseyi İşbirliği 2013 Riyad Anlaşması ve 2014'teki ek anlaşma ile Mayıs 2017'de Riyad'da yapılan ABD ve Arap ülkeleri zirvesinde alınan kararlara uyulacağı, başka ülkelerin içişlerine karışmama prensibinin dikkate alınacağı belirtildi.

TRUMP İLE SİSİ TELEFONDA GÖRÜŞTÜ

Öte yandan Mısır Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi'nin telefonda görüştüğü bilgisi verildi. Açıklamada iki liderin, "Katar ile yapıcı diyaloğun sürdürülmesi konusunda fikir birliğine vardığı" belirtildi.

Katar ve bazı Arap ülkeleri arasındaki kriz, 5 Haziran’da Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn yönetimlerinin Katar Büyükelçilerini geri çekme ve hava ile deniz sahasını Katar’a kapatma kararı ile başlamıştı.

KATAR’DAN DİYALOG ÇAĞRISI

Kahire'deki toplantıyla aynı saatlerde Londra'da düşünce kuruluşu Chatham House'da konuşan Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Es Sani ise taleplerin 'gerçekçi ve uygulanabilir olmadığını' söyledi.

Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Es Sani, "48 saatlik süre sona ererken, Katar 12 bin ailenin ayrılmasına, bir nevi saldırı ve aşağılama olan kuşatmaya rağmen diyalog çağrısı yapmayı sürdürüyor" dedi.

"Anlaşmazlığımıza verilecek yanıt abluka ve ültimatomlar değil, diyalog ve mantıktır. Biz Katar'da her ikisine de açığız. Komşularımızla farklılıklarımızı çözmek için her türlü ciddi çabayı destekleriz" diyen Katarlı bakan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Komşu İran ile sağlıklı ve yapıcı ilişki kurmaya ihtiyacımız var. Bize yönelik kampanyanın başını Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin çektiğini düşünüyoruz".

NE OLMUŞTU?

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın aralarında yer aldığı 13 ülke “terörü desteklediği” gerekçesiyle Katar’la diplomatik ilişkileri kesme kararı almıştı. Körfez’deki dört Arap ülkesi, bölgedeki krizin çözümü için Katar’ın önüne bir talep listesi koymuştu.

Listede yer alan talepler şöyleydi:

 – Al-Jazeraa haber kanalı kapatılacak.

– Türkiye’nin Katar’daki askeri üssü kapatılacak ve Türkiye’yle askeri ortaklık sonlandırılacak.

–  Katar, radikal grupları desteklemeyecek.

– İran ile ilişkiler azaltılacak.

– Katar, tazminat ödeyecek.

– Katar ülkelerin ‘terörizm’ iddiasıyla iadesini istediği kişileri teslim edecek.

– Katar Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır vatandaşı olanları kendi vatandaşlığına kabul etmeyecek, kendi topraklarında bulunan bu dört ülkenin vatandaşlarını ise sınırdışı edecek.