Suruç katliamından kurtulanlar katliama rağmen başlattıkları işi yarım bırakmayacaklarını, Kobanê'ye daha kalabalık ve daha güçlü gideceklerini belirttiler.

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) çağrısıyla, Kobani'nin yeniden inşa çalışmaları için birçok kentten Suruç'a giden gençlere yönelik bombasaldırıda yaşamını yitiren arkadaşlarının derin üzüntüsünü yaşayan gençler patlama sırasından yaşadıklarını anlattı. Saldırıların, dayanışma gücüne yönelik olduğunu belirten gençler, bu saldırılara daha fazla dayanışma ve daha fazla çalışma ile cevap vereceklerini söyledi.

'YANIMDAKİ YOLDAŞLARIM ŞEHİT DÜŞTÜ BEN KURTULDUM'

Evrensel’de yer alan habere göre, Ankara'dan Suruç'a giden gençler arasında yer alan ve bombalı saldırıdan üzüntüyle "Kitlenin içindeydim yanımdaki yoldaşlarımın şehit düşmesiyle kurtuldum" diye bahseden Halil Soç, saldırı sırasında yaşadıklarını şu şekilde anlattı: "Önümde 6-7 arkadaş vardı. Bomba patladığında önümde duran arkadaşlardan 4 kişi şehit düştü. Arkadaşlar önümde olduğu için bana bir şey olmadı." Soç, polisin patlama karşısındaki tutumunu şu sözlerle ifade etti: "Yaralıları taşıyorduk. Polis yolu kapatmış ve bize gülüyorlardı. Halkın tepkisi üzerine yolu açtılar."

'KOBANİ'YE DAHA KALABALIK DAHA DİRENÇLİ GİDECEĞİZ'

Saldırının amacının enternasyonal ruhun parçalanmasına dönük olduğunu söyleyen Soç, "Direncimizi kırıp, umutsuzluğa düşmemizi sağlamaya çalışıyorlar. Bizim Kobanê halkı ile dayanışmamızı engellemeye çalışıyorlar ama bir dahakine daha güçlü gideceğiz. Bunun için elimizden geleni yapacağız. Bu sefer 3 saat çalıştıysak bir dahaki sefere 10 saat çalışma yürütüp daha kalabalık daha dirençli gideceğiz" diye belirtti.

Patlama sırasında Amara Kültür ve Sanat Merkezi'nin camlı tarafında bulunan ve kolundan yaralanan Mehmet Ağdiken, patlamanın anını şu ifadelerle anlattı: "Tam 'Yaşasın halkların kardeşliği' sloganı bittiği sırada patlama oldu. Bir anda bedeni parçalanmış yoldaşlarımızı gördük."

'POLİS GÜLEREK BİZİ İZLİYORDU'

"Zilan Deresi'ne, Roboskilere, Dersimlere alışkınız ilk defa bu katliamlardan geçirilmiyoruz. Devrim yolunda çok şehit verdik, vermeye de devam edeceğiz. Ama yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz" diyen Ağdiken, patlamadaki arkadaşlarına yardım etme anını da, "Elimi uzattım bir kadın arkadaşa yardım etmek için. Boğazında, ağzında kanlar vardı. Kafasını çevirmek için uğraştım ama kıpırdamıyordu. Gözlerinizin önünde arkadaşlarının ölümünü görüyorsun ama elinizden hiçbir şey gelmiyor" sözleriyle yaşadığı duyguyu anlattı.

Polislerin patlama sırasındaki tutumuna ilişkin "Neden patlama olduktan sonra geldiler" sorusunu yönelten Ağdiken, "Kiminin kolu yok, kiminin başı, kimi parçalanmış, kimisi can çekişirken, polis gülerek bizi izliyordu. Bunun bir açıklaması var mıdır?" diye sordu.
İnsanların patlama karşısındaki tutumlarını da değerlendiren Ağdiken, "Şimdi Ankara'yı bir uçtan bir uca gezin. Hepsinin söyleyeceği aynıdır. Haberleri açıp bakarlar patlamada şu kadar insan öldü denilir. İnsanlar 'Neyse sorun değil orada nasıl olsa terör var' der. Aynı patlama gelsin Ankara'da olsun insanlar nasıl tepki verecek? Yine böyle sessiz kalacaklar mı?" diyerek, yaşananlara tepki gösterdi.