Hrant Kasparyan / Demokrat Haber

Türkiye-Suriye sınır hattındaki Suriye’nin Latakya idari birimi bünyesinde bulunan Keseb bölgesi ve çevresindeki köylere yapılan saldırılar bugün de şiddetlenerek devam etti. Dün sabah erken saatlerde başlayan çatışmalar bugün öğleden sonra yeniden şiddetlendi.

Keseb bölgesindeki yerel güçler saldırıya karşı koymaya çalışırken Suriye ordusunun ve Ulusal Savunma Güçleri’nin de savunma hattına katıldığı, karadan ve havadan bölgeyi korumaya çalıştığı, zaman zaman helikopter ve uçaklarla müdahalede bulunduğu belirtiliyor.

Suriye Ulusal Savunma Güçleri ve muhaliflerin bölgeye destek getirdiği, çatışmaların Keseb’in batısı ile Keseb Sınır Kapısı yakınlarında yoğunlaştığı öğrenildi.

Saldırıya katılan grupların El-Kaide’nin Suriye kolu El Nusra Cephesi ve Arabistan’ın kontrolündeki İslam Tugayı olduğu bildirilirken, Yakın Doğu Haber ajansı muhabirinin aktardığı bilgiye göre, her iki örgütün de bu bölgeye Türkiye topraklarından girdikleri belirtiliyor.

Silahlı militanların bölgeye Türkiye’den girdiği haberi, Suriyeli resmi kaynaklar tarafından da doğrulandı. Beyrut’ta yayımlanan Aztag gazetesinin Şam muhabirinin aktardığı bilgiye göre, Suriye’nin Latakya bölgesine Türkiye’den giriş yapan El Nursa Cephesi liderlerinden biri çıkan çatışmada öldürüldü.

Al Jazeera kaynaklarına göre İslami Cephe ve El Nusra Cephesi, bölgedeki Bayırbucak Türkmenlerinden oluşan Türkmen tugaylarının da desteğiyle, Acısuyu bölgesinden Lazkiye’ye bağlı Keseb kasabasına sızmayı başardı.

Ermenistan’ın başkenti Yerevan merkezli News.am ajansının Türkiye kaynaklarına dayandırarak yayımladığı haberde, saldırıya birçok cihatçı örgütün katıldığı belirtiliyor. Beş kişinin hayatını kaybettiği bildirilen haberde şu ifadeler dikkat çekiyor: “Yayladağı’nın hemen yakınında bulunan Keseb ve civarında, cihatçıların Ermenilere ve Alevilere yönelik katliam girişiminde bulunmasından korkuluyor. Cihatçıların internetten yaydığı bazı videolarda, militanların Keseb’e ‘Nusayri’ diyerek füze fırlattıkları görülüyor. Operasyonun adını ‘Enfal’ koyan saldırgan gruplar arasında Ahrar’uş Şam, Nusra’ya bağlı Cund eş-Şam, Irak-Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) biat eden Faslıların oluşturduğu Sukur el-İzz ve yine Nusra’ya bağlı Ahrar Cebel el-Ekrad bulunuyor.”

ULUSLARARASI KAMUOYUNA ÇAĞRI

Suriye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Beşşar Caferi, BM Güvenlik Konseyi’ne başvuruda bulunarak, 21 Mart’ta Suriye’nin Keseb kasabasına yönelik olarak başlatılan saldırıda silahlı teröristlerin Türkiye ordusu tarafından desteklendiğini bildirdi.

Silahlı teröristlerin Türkiye sınırından Suriye’ye giriş yaptığını savunan Caferi, BM Genel Sekreterliği’ne yaptığı diğer bir başvuruda da, Türkiye hükümetini, “El Kaide terör örgütüne destek vermekle” suçladı.

Suriye’deki çatışmaların Türkiye tarafından desteklenmesinin BM üyesi ülkeler tarafından kınanması çağrısında bulunan Caferi, BM’ye yaptığı yazılı başvuruda şu ifadelere yer verdi: “El Nusra ve IŞİD terör örgütlerine bağlı gruplar, 21 Mart tarihinde Türkiye topraklarından Suriye’ye nüfuz ederek Keseb kasabasına saldırıda bulunmuştur. Türkiye ordusu, silahlı teröristlere askeri ve lojistik destek sağlamıştır.

Türkiye makamları, aşırılık yanlısı binlerce silahlı ve paralı teröristi kendi topraklarından geçirerek Suriye’ye nüfuz etmelerine müsaade etmektedir. Türkiye yetkilileri, teröristlere para ve silah sağlayarak, terörizm karşıtı uluslararası anlaşmaları ve BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal etmektedir.”

BİRARADA YAŞAM TEHLİKEDE

Ağırlıklı olarak Ermenilerin ve Alevilerin yaşadığı Keseb kasabası, Suriye’de bir arada yaşamın örnek kentlerinden biri olarak gösterilen Lazkiye şehrinde bulunuyor. Ermeni, Melkit, Rum, Alevi ve Süryanilerin bir arada yaşadığı, Lazkiye kent merkezindeki üniversite binasına Grad füzeleriyle yapılan saldırıda beş kişinin hayatını kaybettiği belirtilirken, Anadolu Ajansı çatışmalarda yaralanan 15 kişinin Yayladağı ilçesine getirildiğini, daha sonra ambulanslarla Hatay’daki çeşitli hastanelere sevk edildiğini ve yaralılardan birinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

ALEVİLER HEDEFTE

İslami Cephe bileşenlerinden Ahrar Şam adlı örgütü ve Ağustos ayında 199 sivilin katledildiği Lazkiye baskınını finanse ettiği bilinen Kuveytli Selefi Şeyh ‘Shafi Alajmi’, twitter hesabından “Cihatçı kardeşlerimiz, sahili kurtarma adına çok önemli bir adım attı” diyerek operasyona destek verdiğini açıkladı.

Bir diğer Körfez Şeyhi ise “Türkiye Alevileri ile Suriye Alevileri arasındaki bağlantıyı kopardık” diyerek cihatçılara destek çağrısı yaptı.

“İKİNCİ TEHCİR” OLARAK YORUMLANIYOR

Aztag gazetesinin haberinde, can güvenliği bulunmayan Keseb kasabasındaki Ermenilerin bölgeyi terk etmek zorunda kaldığı ve civardaki diğer köylere sığındıkları, bölgedeki Ermeni Kilisesi avlusunda da dayanışma çadırları oluşturulduğu, gıda ve battaniye yardımı yapıldığı belirtildi.

Silahlı militanların Türkiye’den geçiş yaparak bölgeye sızmasına tepki gösteren Halepli Siyaset Bilimci Kevork Almassaian, Keseb köyüne yönelik saldırıyı, sosyal medyada şöyle yorumladı: “Yeni Osmanlılar tekrar Ermenilerin peşinde. İhvan, Körfez şeyhleri ve muhalifler, sahil bölgesini ‘Nusayriler, Yahudiler ve Hıristiyanlar tarafından işgal edilmiş’ olarak görüyor. Erdoğan ve Yeni Osmanlıcılar ise el-Kaide’ye bağlı Nusra Cephesi’ni ve silahlı grupları topraklarından geçirerek Ermeni düşmanlıklarını tekrar gösterdiler.”

Keseb kasabasına yapılan baskın ve çatışmaların ardından evleri kullanılamaz hale gelen Ermenilerin akıbetine ilişkin belirsizlik sürerken, twitter ve facebook hesaplarından tepki gösteren birçok Suriye kökenli Ermeni, Türkiye’nin cihatçı silahlı militanlara verdiği desteğe dikkat çekerek, silahlı milisler aracılığıyla Türkiye’nin Ermenileri hedef aldığını ve 1915’te Suriye’ye sürgün edilen bölgedeki Ermenilerin, Türkiye desteğiyle yeniden sürgüne tabi tutulduğunu savunuyor.

HALEP ERMENİLERİ ATEŞ HATTINDA

Suriye’deki Beriye Ermenileri Ruhani Önderliği’nden yapılan açıklamaya göre, Keseb’in yanı sıra, son dört gündür Halep’teki Ermeni mahalleleri de saldırıların hedefi halinde. Ermeni Kilisesi’nin Beriye Önderliği’nden yapılan açıklamada, yöredeki Ermeni okullarının kurşun yağmuruna tutulduğu ve Haçig Gabrielyan adlı bir çocuğun yaralandığı belirtildi. Açıklamada, ağırlıklı olarak Ermenilerin yaşadığı, Aziziye, Telefon Havi, Süleymani, Nor Küğ ve Tilel mahallelerinin 17-20 Mart tarihleri arasında füzeli saldırılara maruz kaldığı, bombalamalar sonucu çok sayıda araç ve binanın kullanılamaz hale geldiği kaydedildi.

KESEB SINIR KAPISI MUHALİFLERİN ELİNDE

Bu arada Anadolu Ajansı’na göre, Fetih 2'nci Tümeni Komutanı Muhammed Ebu İskender, Ensaur'ş Şam, Nusra Cephesi ve Fetih 2'nci Tümeni unsurlarından oluşan birliklerin, yaşanan şiddetli çatışmaların ardından Suriye’nin elindeki son sınır kapısını ele geçirdiğini söyledi.

İskender, Yayladağı Sınır Kapısı'nın karşısındaki Keseb kasabasında yaşanan çatışmalar sırasında muhaliflerden 2, Suriye güçlerinden ise 45 kişinin öldüğünü, 11 kişinin de yaralandığını iddia etti.

Çatışmalar sürerken, Hatay'ın Yayladağı İlçesi'ne bağlı 200 nüfuslu Gözlekçiler Köyü önlem amacıyla Türkiye tarafından boşaltıldı.