Sumatra 500.000 km2 ve 50 milyon nüfus yaşıyor.

Bir zamanlar bol miktarda altın elde edilen ve adını da oradan alan Sumatra için, şimdi palmiye yağı petrol gibi değerleri. Dünyanın dördüncü büyük adasının sonunu bu getirebilir. Yağmur ormanları kesilerek oluşturulan binlerce kilometrekarelik palmiye çiftlikleri, göz alabildiğine uzanan palmiye ağacı kütükleri ve yüzlerce palmiye yağı tankerleri hep en gelişmiş ülkeler hizmet ediyor. Endonezya devletinin gücü yetmiyor, her şey uğruna daha fazla para kazanma hırsı ve bitmek tükenmek bilmeyen talan orangutan neslini tehdit etmeye ve onların vatanlarını daraltmaya devam ediyor... Sayıları sadece 6000 kalmış, BM destekli rehabilitasyon merkezleri kurulmuş ama yetersiz... Babun ve makakların aksine, etobur ve saldırgan olmayan, 50-60 yıllık yaşamlarında ancak 4-5 yavru doğurabilen ve aynı zamanda yalnızca ağaçlarda yaşayan en büyük canlı olan orangutan, yapısal olarak insana en çok benzeyen hayvan olarak da biliniyor...

Medan

Yogyakarta’dan sonraki durak Sumatra ve önce Medan. Jakarta aktarmalı olarak, Medan Kualamanu Bandar Udaru havalimanına ulaşıyoruz. Medan, Jakarta, Surabaya ve Bantung’un ardından Endonezya’nın 4. büyük şehri. Ayrıca, 4,5 milyona yaklaşan nüfusuyla, Java adası dışındaki en büyük şehir unvanını da taşıyor. Şehrin isminin Medine’den geldiği sanılıyor. Aslında geçmişte bataklıklar üzerine kurulan bir köymüş. 1942 yılında Japonlar tarafından işgal edilir ve Japon askerler halkın bisikletlerini toplayıp burayı onlarla işgal ederler. 1945’te ise Endonezya bağımsızlığını ilan eder.

Medan’a gelmekteki niyet, elbette Bukit Lawang ve Tangkahan’ı görmek. Yağmur ormanları ile kaplı, orangutanların doğal yaşam yeri bu tabiat cennetleri, hayli merak uyandırıyor. Bununla beraber, vakit varsa, Cermin adlı plaj ve sayfiye yerini ziyaret edin.

Bukit Lawang

Bir adı da “Bohorok” olan Bukit Lawang’a mesafe 20 iken, havalimanı şehir dışına taşınınca, 120 km olmuş. Otobüs terminali ise havalimanının hemen dışında. Binjai otobüsüne bindik, ve 2 saat sürüyor. Ara durakta inmek ve buradan bir de minibüse binmek gerekiyor. O da en az 2 saat sürüyor, ilkine göre çok daha iptidai bir araç, minibüs hınca hınç dolu olduğu gibi, aracın üzerindeki çantalarımızın üstüne de insanlar alınıyor ve oturtuluyor.

İndikten sonra Bukit Lawang merkezine 5 dakikalığına becaka binmek gerekiyor. Bukit Lawang Medan’dan 90 km ama havalimanından 108 km, 2-3 araç değiştirerek, 5 saat sürüyor. Bir trekking turuna katılarak, orangutan, maymun ve babun görebilirsiniz.

Kuzey Sumatra’da sadece 66 kaplan yaşıyormuş, yerel rehberimiz bile en son 14 yıl önce görmüş. 6000’in üzerinde orangutan var, elinizle beslemeniz mümkün. Trekking yapılan bu alanın adı Gunung Leuser Milli Parkı. Bohorok ırmağının her iki kıyısında da büyüklü küçüklü ve her bütçeye uygun ağaç evli pansiyonlar var. Aslında bu bölgedeki temel sorun, %85-90’lara ulaşan yoğun nem.

Orangutanlar dünya üzerinde ağaçlarda yaşayan en büyük canlı unvanını taşıyor. Her 8-9 senede tek bir yavru doğurabiliyor, ilk yavrusunu 15 yaşında dünyaya getiriyor, vahşi ormanlarda 50-60 sene yaşayabiliyor ve dolayısıyla da bir dişi orangutan bütün bir yaşamı boyunca sadece 4-5 bebeğe sahip olabiliyor.

Sumatra orangutanı ile Borneo orangutanından tamamen ayrı bir tür ve her iki orangutan türü de Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan tükenmeye yüz tutmuş hayvanlar listesinde yer alıyorlar. Aynı şempanzeler gibi, benzer bir kültürleri var, alet kullanabiliyor, arı yuvalarından bal çıkarabiliyor ve sert meyvelerin tohumlarını ayıklayabiliyorlar ve tamamen otoburlar. Endonezya dilinde orang-utan “orman adamı” anlamına geliyor.

Pekanbaru

Endonezya’nın 9. büyük kenti, 1 milyon nüfuslu Pekanbaru, Ankara kadar, hata daha da çirkin bir şehir. Endonezya’nın Singapur’a açılan kapısı ve aynı zamanda Endonezya’nın petrol başkenti. Açıkçası, insanı çeken hiçbir yanı yok... Amerikalılar burada petrolü bulduktan sonra şehir kalkınmış. Zaten adı da “yeni Pazar” anlamına geliyor. Görülecek tek eserleri olan Mesjid An-Nur, Hindistan’daki Babür mimarisinin pek fena bir taklidi, iri ama hantal, bizim mahalle kenarlarında namaz çıkışı insancıklardan para toplanıp yapılan camilerden bile daha estetik değil... Siak nehri ise Haliç’in eski pis halin andırıyor. Bununla beraber, Pekanbaru Endonezya’nın en temiz şehri olmakla ün yapmış...

Jakarta

Taksi merkeze 1 saatten çok sürüyor. Jakarta, Endonezya ve Güneydoğu Asya’nın en büyük, dünyanın is 6. büyük şehri. Şehir merkezi 10 milyon ve büyük şehirle birlikte 30 milyon.  New York’un takma adı Big Apple (Büyük Elma) olduğu gibi, buraya da Big Durian (Büyük Duryan) adı verilmiş. İstanbul’un daha gün görmüşü ve düzenlisi. 2. Dünya Savaşından sonra 1945 yılında Hollanda kolonisi olmaktan çıkan Endonezya’nın temellerinin 1950’de sağlamlaştırılarak devletleşmesini sağlayan kurucu önder Sukarno’yu tam 15 sene sonra deviren, yarım milyon komünist ve etnik Çinlinin öldürüldüğü o kanlı darbe, bundan sonra 32 yıl boyunca iktidarda kalacak olan Suharto tarafından burada yapıldı. Suharto Asya’da baş gösteren 1997 büyük ekonomik kriziyle birlikte çekilmek zorunda kalmıştı. Ardından, ülkeye genelde Radikal İslamcı tabir edilen hükümetler egemen oldu. Bizimle çok benzeşiyor ve neredeyse aynı kaderi paylaşıyorlar.

İstiklal camii, Katolik katedrali, Surabaya caddesi, Monas anıtını gezip, Lar Djong Grang restoranına gidin. Tanah Abang market ise bildiğiniz Mahmutpaşa. Artık, dönüş zamanı...