İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Diyarbakır İl Afet Koordinasyon Merkezi'nde Maraş merkezli depremlere ilişkin ortak basın açıklaması düzenledi.

"Hiçbir enkaz delil tespiti yapılmadan kaldırılmadı" diyen Bozdağ şöyle konuştu:

"Bundan sonra da delil tespiti yapılmadan enkazların kaldırılması söz konusu değildir. Şu ana kadar 7 bin 598 binada bilirkişi incelemesiyle delil tespiti yapıldı. Deprem bina soruşturmalarında bugüne kadar 612 şüpheli hakkında adli işlem yapıldı, 184 hakkında tutuklama kararı verildi, 214 hakkında adli kontrol, 71'i hakkında yakalama, 55 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği, 16 kişinin de vefat ettiğini belirtiyorum.

'YAĞMA KONUSUNDA 4 VAKA, 4 TUTUKLU VAR'

Deprem bölgelerinde diğer suçlara ilişkin soruşturmalar devam ediyor. Şu ana kadar hırsızlıkta 351 vaka, 284 şüpheli için işlem yapıldı. 179 kişi için tutuklama kararı verildi. Yağma konusunda, 4 vaka, 4 tutuklu vardır. Dolandırıcılık suçlarında da 5 nitelikli dolandırıcılık vakası olduğunu görüyoruz, 7 kişi tutuklandı.

İsias Otel ve diğerleriyle ilgili verilmiş bir gizlilik kararı yoktur. Soruşturmalarda gizlilik kararı yoktu. Usule uygun, gizlilik kararı alınmadan yürütülmektedir.

Adalet Bakanlığı olarak mevzuatlarımızı güncelleyeceğiz. Bir hazırlık içindeyiz. Deprem döneminde yaşanan zorluklardan istifade ederek haksız kazanç elde etmek isteyenlerle ilgili yeni yaptırım uygulamasına geçilecek. Kira, nakliye gibi hizmetlerde haksız kazanç elde etmek isteyenlere karşı çok ağır cezalar öngören düzenlemeler yapacağız." 

'ÜÇ HOLLANDA BÜYÜKLÜĞÜNDE ALANLA KARŞI KARŞIYA KALDIK'

İçişleri Bakanı Soylu ise şunları söyledi:

"Bu afetin büyüklüğünü deprem olarak tanımlamak, bu afeti tam olarak anlatamamak gibi bir anlayışla karşı karşıya bırakır. Bu kadar yaygınını, bu kadar insanı etkileyeni görmedik, tecrübe etmedik. Şu anda ne kadar enkaz kaldırılacağına dair aşağı yukarı hesap ediliyor.

Sadece Hatay'ın Antakya'sında 15 milyon ton. 3-4 ay içerisinde bitirilebilecek bir enkazdan bahsediyoruz. 26 binin üzerinde arama-kurtarma çalışması yapılan bina var. Bütün bunlar 3 Hollanda büyüklüğü olan 110 bin kilometrekarelik bir alanla karşı karşıya kaldık."

Ülkemizin tüm unsurlarıyla bu afete direndik. Bugün 20'nci gündeyiz. Arama-kurtarma çalışmaları tamamlandı, enkaz kaldırma çalışmaları başladı. Her tarafa en kısa sürede gidildi. Güvenlik sağlandı. Birkaç münferit olayın dışında kaosa sebebiyet verecek güvenlik zafiyeti yaşamadık.

'FAHİŞ FİYAT ARTIŞLARI DOĞRU DEĞİL'

Fahiş kira artışları son zamanlarda deprem bölgesinin deprem kadar acıtıcı bir gerçeğidir. Bu bizi üzmektedir. Devlet olarak gereğini yerine getiriyoruz. 'Kiracıyım, oturuyorum, sen çıkacaksın' diyor. İnsanlara ikinci afet yaşatmanın gereği yok. Böyle bir şeyi istemek doğru bir yaklaşım değil, fahiş fiyat artışları doğru değildir. Yeni yerlerin planlanması konusunda adımlar atılıyor. Kurumlarla bir araya gelerek yerlerin neresi olacağı tartışıldı. Şehirlerin bir hafızası var. Bu kadar büyük bir süreç içerisinde yeni yapılacak yerlerin nerede olması lazım geldiği, şehrin yaşam biçiminin nerede devam etmesi lazım geldiği görüşülüyor. Hem bilime hem şehre açık süreç devam ediyor.

Konteyner şehirlerle hazırlıklar sürüyor. Ağır, orta hasarlı toplam müracaat 421 bin oldu. 136 bin kişi konteynerde yaşamak isterim. Burada başvurular devam ediyor, altyapı hazırlıkları sürüyor. 93 bin 623 konteynerin hazırlıkları yapıldı. Bunların 70 bini tamamlandı. Kiracılara 3 bin, ev sahiplerine 5 bin kira yardımı yapılıyor. Bazı il ve ilçelerde hayat tamamen durdu. Organize sanayilerden esnafa kadar tüm destekler gerçekleştiriliyor. Bazı alanlarda geçici esnaf dükkanları oluşturularak şehrin hayatın canlılığını sağlayacak adımlar atılacak.

'ASKER VE POLİS TEYAKKUZDAYDI, BAŞINDAN BERİ SPEKÜLE EDİLİYOR'

Bir konu başından beri speküle edilmektedir; 'Deprem sabahı askerin çıkmasına müsaade edilmedi'. Defalarca cevap verdik. Topyakun mücadele ederken birileri de dedikodu ve yalan mücadelesine devam ediyorlar. Deprem 04.17'de oldu. Biz 05.00'te AFAD'daydık. 04.21 gibi Cumhurbaşkanımıza ilk bilgiyi verdik. Sonrasında depremin 7.7 olduğunu arz ettik. Biz AFAD'a geçtik. Saat 07.00 gibi uluslararası yardım istedik. Uluslararası yardım istediğimiz yerde kendi askerimiz, kendi polisimiz zaten teyakkuz halinde. Bunu zafiyet alanı olarak ortaya koymak çok yakışmadı, ayıp edildi. Burada kurumların, insanların, kişilerin üzerinden bir yıpratmanın kimseye faydası olmayacağını, buradan umut oluşturmanın hepimizin sorumluluğu olduğunu hatırlatmak istiyorum. Güvenlik konusunda da işin başından itibaren bu bölgedeki güvenlik sayısını 3 katına çıkardık."