Stockholm Sendromu’na adını veren İsveç’in başkenti Stockholm’de yaşanan rehine krizinin başkahramanı Jan-Erik Olsson, olayın 40’ıncı yılında yaşadıklarını AFP’ye anlattı.

Bugün 72 yaşında olan Olsson, 23 Ağustos 1973’te hapishaneden kaçtıktan sonra soygun için girdiği Stockholm’deki bankada rehin aldığı 4 banka çalışanının kendisini korumak için büyük çaba gösterdiğini söyledi.

‘BİZ BURADA İYİYİZ’

“Polisin beni vurmaması için çok uğraştılar. Hatta tuvalete bile gitmediler. Polis onların tuvalette kalmasını istiyordu ama hepsi yanıma geri döndü” diyen Olsson, rehinelerin ilk başta çok korktuğunu, ama sonra bu korkunun karmaşık duygulara dönüştüğünü ifade etti. Olay sırasında telefonla basına konuşan rehinelerden Kristin Enmark’ın “Asıl korktuğum polis. Biz burada iyi vakit geçiriyoruz” demesi, ülkede şok etkisi yaramıştı.

İsveçli banka soyguncusu Jan-Erik Olsson, rehinelerin kendisi ile ilgili olumlu ifade vermesi üzerine 8 yıl hapis yatıp çıkmıştı. Olsson, şimdi Tayland’da suça karışmadan sakin bir hayat sürüyor.

STOCKHOLM SENDROMU NEDİR?

Stockholm sendromu, rehinenin kendisini rehin alan kişiyle olası diyalog sürecinde oluşan, duygusal anlamda sempati ve empati oluşması olarak özetlenebilecek psikolojik durumu anlatan bir terimdir.

Psikiyatr Nils Bejerot tarafından adlandırılan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç'in başkenti Stokholm'de yaşanan bir olaydan almaktadır. Banka soyguncusu tarafından altı gün boyunca rehin tutulan bir kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlanır. Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler.