Srebrenitsa katliamından kaçmak isteyen Bosnalı’ların kullandığı ve ‘Ölüm Yolu olarak bilinen orman yolunda üç gün sürecek olan ve Marş Mira adı verilen ‘Barış Yürüyüşü’ her zaman olduğu gibi 8 Temmuz da başlayacak. Srebrenitsa soykırımın da katledilenleri onurlandırmak için dünyanın birçok yerinden gelen aktivistler üç gün boyunca orman yolunda yürüyecekler.

Srebrenitsa katliamını hala bilmeyenler için kısaca Srebrenitsa Soykırımı / katliamı nasıl olmuştu anlatmak istiyorum. Srebrenitsa katliamı, Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kentinde general Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından 8300 Bosnalı Müslümanın katledilmesine verilen addır.

Yugoslavya'nın dağılmasıyla birlikte 1992 yılında Sırpların Bosna'da başlattığı soykırım işgalleri doğuya doğru hızla ilerledi ve nüfusunun yüzde 75'ini Müslümanların oluşturduğu 36 bin nüfuslu Srebrenitsa'yı ele geçirdi. Birkaç ay sonra Boşnaklar kasabayı geri aldı. Ancak Sırplar Boşnakların elindeki bölgelere karşı 1993 Ocak'ı ile başlayan ve Mart ayına kadar devam edecek ikinci bir saldırı dalgası başlattı. Srebrenitsa ve Zepa, Sırpların elindeki bölgenin oldukça içlerinde, düşman birlikler tarafından kuşatılmış bölgeler haline geldi. Çevre bölgelerden kaçan Boşnakların göçü sonucu Srebrenitsa'nın nüfusu 60 bine çıktı. Su, gıda ve tıbbi malzeme kıtlığı başladı.

Birleşmiş Milletler, 1993'ün nisan ayında Srebrenitsa, Zepa ve Gorazde'yi ''güvenli bölge'' ilan etti. BM Barış Gücü, bu bölgelere asker sevk etti ve Sırp saldırıları durdu. Ancak Srebrenitsa etrafındaki Sırp kuşatması devam etti ve sonraki iki yıl içinde çok az sayıda insani yardım konvoyunun kasabaya girmesine izin verildi. Müslümanların elindeki silahlar BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı. Şehre yıllar boyunca yardım malzemesi, özellikle de tuz girişi bilinçli bir şekilde engellemiştir. Bu şekilde Boşnaklar güçsüz bırakıldı ve General Mladiç’ten önce açlık çoktan Srebrenitsa da can almaya başlanmıştı.

SREBRENITSA SOYKIRIMI/ KATLIAMI TAMAMEN BM GÖZETIMİNDE GERÇEKLEŞTİ

Srebrenitsa’da gerçekleşen katliam yukarıda da anlattığım gibi tamamen barış gücünün gözetiminde gerçekleşti. Yugoslavya’nın dağılması ile başlayan iç savaş sürecinde Sırp milliyetçilerinin Bosna’da başlattıkları katliam üzerine BM araya girmiştiti Srebrenitsa'nın da aralarında olduğu 6 güvenlik bölgesi oluşturulmuştu. Savaştan önce 24. 000 nüfusa sahip olan kentin nüfusu mültecilerin gelmesiyle 60 bine ulaşır. Güvenlik nedeniyle Srebrenitsa silahsızlandırılır. Mladiç komutasındaki askerler kente saldırılarını arttırınca, halk verdiği silahları geri ister. Fakat silahları alamadıkları gibi, bir gece yarısı Hollandalı askerler Fransalı komutandan aldıkları emirle kenti boşaltırlar. Katliam için adeta şehir hazırlanmıştır.

Nihai katliam için General Karaciç 9 Temmuz 1995 günü Srebrenitsa'nın alınması emrini verdi. Srebrenitsa’nın Tanjarz Kırsalı’nda tam 10. 000 kişiyi esir alan askeri grup Mladiç’in emriyle öldürmeye başladı. Beş gün süren katliamda tam 8300 insan katledildi. Alınan Bosnalı esirlerden 2700 kişisi ise daha sonra serbest bırakıldı.

Uluslararası Adalet Divanı 2007 yılında Srebrenitsa ve çevresinde yaşananları 'soykırım' olarak adlandırdı. Farklı mahkemelerde görülen yargılamalarda Srebrenitsa katliamına katılmış 69 Sırplıya 699 yıl ceza verildi.

Sırp komutan Ratko Miladiç 2017 Kasımında müebbet hapse mahkum edildi. Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karadzic 2016 yılında sonuca bağlanan davada 10 ayrı suçtan 40 yıla mahkûm edildi.

Ayrıca Lahey bölge mahkemesi Hollanda'yı da suçlu buldu. Srebrenitsa'nın işgali sırasında BM bünyesinde görevli Hollandalı askerlere sığınmış 300 sivilin Sirp askerlerine teslim edilmesinden dolayı Hollanda'yı suçlu buldu.

Srebrenitsa soykırımın da katledilen 8. 722 kişiden ancak 6. 610 kişinin cenazesine ulaşılabilmiştir. 1600 kurbanın cenazesine hala ulaşılamadı

SOYKIRIM/ KATLİAM KARŞITLARI SREBRENITSA’DA 15. BULUŞMALARINI GERÇEKLEŞTİRECEK

Srebrenitsa katliamında yaşamlarını kaybedenleri anmak için dünyanın birçok yerinden bir araya gelen aktivistler bu sene yine 8 Temmuz günü erken saatlerde Nezuk’ta buluşarak üç gün sürecek ve Potoçari’de bulunan anıt mezarda sona erecek olan ölüm yolunda barış yürüyüşünü gerçekleştirecek. Srebrenitsa katliamında yaşamlarını kaybedenleri anmak için başlayan yürüyüş 11 Temmuz’da Potoçari anıt mezarında sona erecek.

SREBRENITSA SOYKIRIMI/KATLİAMI HALA DEVAM EDIYOR. BU YÜZDEN ACILI AİLELER İLE DAYANIŞMA ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM

Srebrenitsa katliam yargılamaları yapılsa da, bu tür bir çok katliam ve soykırım yargılamaların da olduğu gibi belli ulusal sonuçlar elde edilse de, (göstermelik Hollanda kararının dışında) yaşanan soykırımın uluslararası sorumluları hala ortaya çıkarılmamıştır. Srebrenitsa soykırımının üzerinden 24 sene geçse de bu yüzden acılar hala taptaze, yaşamlarını yitirenlerin yakınları hala adalet mücadelesi vermeye devam ediyor. Buradan bir kere daha bu tarifsiz soykırım acısını yaşayan Srebrenitsa halkına, acılı ailelere sabır diliyorum, acılarının önünde saygıyla eğiliyorum ve dayanışma duygularımı paylaşıyorum.

Buradan HDP dahil tüm muhalif siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine çağrıda bulunuyorum. Bu sene Srebrenitsa da sizde hazır bulunun, üç gün sürecek ölüm yolunda barış yürüyüşüne dâhil olun, yürüyüşün sonunda Potoçari anıt mezarında aileler ile birlikte törende hazır bulunun. Bu zamana kadar ben Srebrenitsa törenlerinde ne HDP'nin, ne de muhalif diğer gurupların adını duydum. Oysa soykırım ve katliamların dili, dini, ırkı, ideolojisi olmaz. Bu önemli bir insanlık fırsatı, biz hep kendi bulunduğumuz yerden yaşadığımız acılara saygı duyulmasını istiyoruz fakat benzer şeyi biz Srebrenitsa da yaşanan soykırım açısından hiç değerlendirdik mi. Yaşadığımız birçok katliam için sürekli vicdan çağrısı yapıyoruz peki biz kendimiz için öteki sayılacak olanların yaşadıklarına ne kadar duyarlıyız bunu gösterme zamanı, tam vicdanlı olma zamanı. Roboski'ye Reyhanlı'ya, Suruç'a, Ankara'ya adalet talep edebilmek için önce Srebrenitsa'ya adalet istemeliyiz...