Dünya futbolunun en önemli icracı ve fikir adamlarından biri olan 'Doktor' Socrates, 57 yaşında ülkesinde yaşamını yitirdi

 

Futbol tarihinin en büyük yıldızlarından biri olan Brezilyalı futbol efsanesi Socrates de bu dünyadan geçti. Ağustos ayında sindirim sistemindeki kanama nedeniyle yoğun bakımda kalıp iki haftada taburcu olan efsane, bağırsak enfeksiyonu nedeniyle cuma günü tekrardan Sao Paulo’daki Albert Einstein hastanesinde önceki gece 57 yaşında hayatını kaybetti.

 

Oğlunun adını Socrates koyacak kadar Yunan Felsefesi tutkunu bir babanın oğluydu; diğer iki kardeşinin adları da Sofokles ve Sostenes'di, hayatından kitaplar hiç eksik olmadı.

 

19 Şubat 1954 doğumlu Socrates, futbol kariyerine Botafogo-Ribeirao Preto takımında başlamış, kariyerinin zirvesindeki yıllarını ise 1978’de geldiği Corinthians’ta yaşamıştı. Siyah-Beyazlı ekipte 6 yıl oynayan ve 297 maçta 172 gol kaydeden yıldız, Fiorentina, Flamengo ve Santos’ta forma giydikten sonra 1989’da 35 yaşında futbolu bıraktı.

 

Tabii ki dünya futbol sahnesindeki izleri bununla kısıtlı değildi. Tarihin ‘Dünya kupası kazanamamış’ en iyi milli takımı seçilen ve pek çok futbolseverin gönlündeki yeri tartışılmaz olan 1982’nin Brezilya’sının yolu ülkemizden de geçen Zico’yla beraber lideriydi. Zico, Junior, Falcao ve Eder gibi yıldızlara kaptanlık yapan Socrates’in takımı ikinci turda İtalya’ya 3-2 yenilerek kupaya veda etmiş ve futbolseverleri yıkmıştı. 1986 Dünya Kupası’nda yine Zico’lu kadroyla benzer akıbete uğradılar: Fransa karşısında Zico’nun penaltı kaçırdığı ve 1-1 biten 90 dakika sonunda penaltı atışlarının ilkini kaçıran Socrates takımını kurtaramadı.

 

FUTBOLUN ‘CHE’SİYDİ

Saha dışındaki tavrı da onu unutulmaz yapmıştı. Tıp doktorası bulunan ve lakabı ‘Doktor’ olan Socrates, gündelik hayat ve siyasi konular üzerine fikirleriyle de topluma önderlik etmişti. Çocukluk kahramanları Fidel Castro, Che Guavera ve John Lennon olan efsane, Corinthians’da oynarken Corinthians Demokrasi Hareketi’nin kurucuları arasına girdi. Kulüpte her karar, yetkililerin, teknik ekibin ve futbolcuların katıldığı oylamayla alınıyordu. Socrates’in öncü olduğu sistem tuttu ve takım 1982’de Brezilya Ligi’nde yarı final oynadı. Eyalet liginde de 1982 ve 1983’te şampiyon oldu. Hareket 1984’te bitti.

 

Corinthians takımı o dönemde, askeri hükümete gönderdiği mesajlarla da ün salmıştı. Takım sahaya üzerinde “Seçim yapılsın” ve “Cumhurbaşkanını ben seçmek istiyorum” yazan pankartlarla çıkıyordu.

 

Evli ve 6 çocuk babası olan Socrates, liderlik ve insani ilişkiler üzerine seminerler veriyor, sosyo-kültürel projelere danışmanlık yapıyor, gazete ve dergilere makaleler yazıyordu. Socrates, 2014 Dünya Kupası’yla ilgili bir kitap yazacağını da söylemişti.

 

‘EN İYİ DOSTUM İÇKİM SİGARAM...’

Socrates’in ölümü üzerinde en önemli etken alkol ve sigara bağımlılığı olmuştu. Yıllar önce bu konudaki düşüncesini, “Alkol benim dostum ancak sahadaki performansımı etkilemiyor” şeklinde açıklamıştı. Ama hayatını etkilemişti: Sigara tiryakisi de olan Socrates, geçen ağustos ayından beri 3 kez hastaneye kaldırıldı. Eylül ayında aşırı alkol tüketimine bağlı sindirim sistemindeki kanama nedeniyle yoğun bakıma alınan Socrates 17 günlük tedavinin ardından taburcu edilmişti.

 

Socrates’in 11 yaş küçük kardeşi Rai de Brezilya Milli Takımı’nda 51 kez oynadı. Paris Saint Germain’in 1993-1998 arası kaptanlığını yapan oyuncu Galatasaray’la eşleşmede forma giymiş ve 1 gol atmıştı.

 

ZİCO’DAN VEDA: DR. SOCRATES’İN ÖLÜMÜ...

Socrates’le beraber milil takımda forma giyen Zico, kendi internet sitesinden duygularını paylaştı. Zico, özetle şu ifadeleri kullandı: “Güne üzücü bir haberle uyandım. Milli takımdaki eski partnerim, onunla oynamak için Flamengo’ya geldiğim Socrates 57 yaşında ölmüştü. Zayıf olarak bilinen Socrates, enfeksiyon kapmış ve vücudunun kırılganlığı yüzünden bizi terketti. Gece karısı beni aradığında çok endişelenmiştim. Onun için ayın 28’inde Morumbi Stadı’nda bir All-Star maçı ayarlıyorduk ve ona ulaşmaya çalışıyordum. Telefonuna mesaj bıraktım, geri dönen karısı oldu. Hastaneye kaldırıldığını durumunun da ciddi olduğunu söyledi.

 

Korkutucuydu ama Socrates gibi adamların dayanıklılığına hep inanmışızdır. Buna emin olarak uyudum. Kaderin bize, en önemli parçalarından biri olduğu Brezilya futbolunun en önemli karar gününde Socrates’i getirdiğini bilerek de uyandım.

 

Socrates ‘isminden’ Brezilyalıydı: Socrates Brasiliero Sampaio de Souza Vieira de Oliveira. Futbolu kategori, klas ve zeka açısından futbol sahalarına sığmayacak şekildeydi. Doktorluğuna ek olarak, inandığı davalara da hep politik olarak bağlıydı. Sadık, azimli, dürüst ve samimiydi. Onunla 1982 ve 86 Dünya Kupaları’nda uzun süre beraberdim. Çokça gol ve hikayemiz var ama o Flamengo’da oynarken 1986’da Rio’da yaşadığımız dönem bizi daha çok birbirimize bağlamıştı. Çocuğu, şimdiki ‘Zico Futbol Merkezi’nin o dönem tohumlarının atıldığı ‘New Generation’da oynamıştı. Dostluğumuz pekişmişti. Şimdi söyleyecek çok fazla şey yok. Sadece iyi hatıraları düşünüp, duygularımı ailesine gönderiyorum. Huzur içinde uyusun.”

 

FENER’E KARŞI DA OYNAMIŞTI

‘Doktor’ Fiorentina’dayken, 1984-85 sezonunda UEFA Kupası’nda Fenerbahçe’yle eşleşmişlerdi. 19 Eylül 1984’te İstanbul’daki ilk maçta Socrates vasat oynasa da ‘Mor Menekşeler’, Eraldo’nun golüyle 1-0 kazanmış, o gün Hürriyet’te yorum kaleme alan Birol Pekel, ‘Socrates gelmedi mi?’ başlığını atmıştı. Socrates’in iyi oynadığı rövanşta Fiorentina yine 2-0 yenmişti.(radikal)