Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, sessizliğini bozdu. Terim, Galatasaray'dan ayrılmasıyla ilgili ilk kez konuştu.

Fatih Terim düzenlediği basın toplantısına, "Kimileri için susmam konuşmamam kimileri için de anlatmam yönünde görüşleri olduğunu biliyorum" sözleriyle başladı.

Kendisinin de değerleri ve çok kıymetli bir ailesi olduğunu vurgulayan Terim sözlerine şöyle devam etti:

'KİMSENİN AKLI NET DEĞİL'

"Hep ne zaman konuşacak diye eleştirdiniz beni. Galatasaray markasına zarar veririmiyim diye endişe ettim. Şu an konuşarak yanlış yapıyor olsam da bana dilimden, kendimden zarar gelsin, belki rahatlarım diye konuşuyorum.

Divan toplantısında konuşacaktım ama bunu öne alma nedenim bariz. Yönetim Kurulu başkanıyla bilgilendirme toplantısı gibi benim bakış açım nasılsa dillendirmeyi düşünmüştüm ama Aysal'ın konuşması benim konuşmamı da öne aldı.

Profesyonellikte bir şey biter ve herkes yoluna gider ama öyle olmadı. Halen bu konuda kimsenin aklının net olmadığını düşünüyorum. Galatasaraylılardan ricam haklı haksız arayışına girmeyin. 60 yaşındayım 40 yıldır beni tanıyorsunuz. Zor bir insan olabilirim. Egolarım birçok insandan fazla da olabilir. Buna da itiraz etmedim. Yaşam biçimini geliştirmek için hala eğitim alan birine çıkıp da Galatasaray değerlerine aykırı davrandı diyemezsiniz. Birçok kişiden benim kefem ağır basar."

Hemen hemen her açıklamada ismimin geçmesine, yapmadığım şeyleri doğruymuş gibi gösterilmesine yapılan açıklamalara cevap vermekten hicap duyuyorum.

'GALATASARAY'A YAKIŞMAZ'

Galatasaraylılık galip gelmek için her yola başvurmak demek değildir. Galatasaray Ali Sami Yen’dir, Metin Oktay’dır. Sayın Aysal’ın da ifade ettiği gibi çok açık iletişim problemi yaşadık. Başkanla hep birebir konuşmak istedim. Velev ki biz dostuz, velev ki aramızda problemler var. Herkesin problemi olur. Bunlara rağmen karşılıklı oturur yolları ayırırdık. Ben de başarılar diler çıkardım.

İkinci gidişimde Özhan Canaydın’la oturduk ayrılmam gerektiğin söyledim. Bana bunu açıklayamam dedi. Ben açıklarım dedim. Ben gelemem dedi, ben seni götürürüm dedi. Başkan yanımdayken açıkladım. Kendim arabaya bindirdim. Tam 10 sene geçmiş. Bir yerde duydunuz mu? Galatasaray değerlerinden bahsediyoruz antremanında olan antrenörünün işine son verildiğini televizyondan duyuran bir anlayış benim 40 yıldır Galatasaray’da gördüğümü bir uygulama değildir. Galatasaray kulübü bu değildir. Ümit ederim benden sonra da kimse bunu yaşamaz. Çünkü bu Galatasaray’a yakışmaz. Sonuç olarak ne telefon kayıtları kaldı, ne yaşanmamış şeylerin yaşanmış gibi gösterilmesi.

'HELAL ETMİYORUM'

Galatasaray’da bana yaşatılanlardan dolayı bazılarına hakkımı helal etmiyorum. Galatasaraylılar içine sindiriyor, hakkını helal ediyorsa ben de helal ediyorum.

Geçen Nisan ayında federasyonla görüşüp anlaştığım doğru değil. Ben görevdeyken Galatasaray’ın görüştüğü yabancı teknik adamları neden sorgulamıyorsunuz?

'BAŞKAN BENİ ÇOK YARALADI'

Milli Takım sürecinde Galatasaray’ın zarar görmemesi için elimden geleni yaptım. Sayın Demirören’in talebine ‘Sayın Aysal’dan izin almadan gelmem’ yanıtını verdim. Sayın Demirören, Sayın Aysal’dan izin aldı. Bu ikisi arasındaki ilk telefondur. Kahvaltıda Yıldırım Demirören ve birkaç da federasyon yöneticisi vardı. Teklif kısmına geldiklerinde “Sayın Aysal'dan teklif için de izin alın” dedim. Aysal’la görüştü. “Aysal görüşmemize izin vermiştir” dedi. Bu da ikinci telefon görüşmeleriydi.

'Milli Takım görevini kabul edersem para almam' dedim. Her görüşmeyi Sayın Aysal'ın onayıyla ve oluruyla yaptım. Sayın Aysal’ın Sayın Demirören’e 'Hocamızı isterseniz ocak ayında verelim. Yeter ki 2-3 hafta önce haber verin' demesi beni yaraladı. Vazgeçmeye ne kadar istekliymiş. Vazgeçmeye hazır bir başkan.

Ben etik değerlere ve usullere aykırı hiçbir şey yapmadım. (ntvmsnbc)