Spor Toto 3. Lig’te mücadele eden Cizrespor’un Başkanı Salih Sefinç geçtiğimiz haftalarda istifa etti. Yerine kardeşi ve kulübün 2’nci başkanı Maruf Sefinç yönetim kurulu tarafından başkanlığa getirildi.

Ancak istifa sürecinin hemen öncesinde Cizre Belediyesi’ne kayyım olarak atanan kaymakam Fatih Arıcan’ın yine yönetim kurulu tarafından ‘onursal başkan’ seçilmesi, ‘Cizrespor’a kayyım atandı’ yorumlarına neden oldu.

Cizrespor Başkanı Maruf Sefinç, Duvar’dan Hacı Bişkin’in sorularını yanıtladı.

‘HERKESİN VALİLİĞE, KAYMAKAMLIĞA, BAKANLIĞA İHTİYACI VAR’

Cizre Belediyesi’ne kayyım olarak Fatih Arıcan 4 Ekim tarihinde yönetim kurulu tarafından Cizrespor’a, ‘onursal başkan’ seçildi. 16 Ekim tarihinde de kulüp başkanı Salih Sefinç istifa etti.

Arıcan’ın onursal başkanlığı özellikle taraftar gruplarının eleştirilerine konu oldu. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

İnsanlar bu durumu farklı yerlere çekti. Hepimiz bölgedeki sporun kalkınması için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. Devletin ilgili makamlarında oturanlar, kulüp yönetimleri, kulüp başkanları Cizrespor’a iyilik kapısı açarak başarıya götürmek için vardır. Cizrespor, herhangi bir siyasetle ya da kayyımla yönetilmiyor. ‘Cizrespor’a kayyım atandı’ gibi sözler duyduk. Kesinlikle böyle bir şey yok. Bu kulübün başkanı ve yönetimi Cizreli. Kaymakam bey sadece onursal başkan. Kendileri Cizrespor’u sevdiği için maddi ve manevi destek sunuyor. Bunun farklı yöne çekilecek bir tarafı yok. Türkiye’deki bütün spor kulüplerinin emniyete, valiliğe, kaymakamlığa, Spor Bakanlığı’na ihtiyacı var.

‘AKTİF OLABİLECEĞİ BİR ŞEY YOK’

Peki kayyım belediye başkanının kulüpte onursal başkanlığa seçilmesinde neler etken oldu?

İlk olarak güçlü bir yönetim kurduk. Futbolcularla ve teknik heyetle toplantılarımız sürüyor. Cizrespor’un başarısı için istediğimiz hedeflere ulaşıp play-off’ta şampiyonluk yolunda ilerletmek istiyoruz. 21 kişilik yönetim kurduk. Bunların hepsi iş insanları. Kaymakam bey sadece onursal başkandır. Herhangi bir resmi görevi yok. Kendisi maddi ve manevi olarak takımımızla ilgileniyor. Ancak Cizrespor’da aktif olabileceği bir şey yok. Kendisi takıma sahip çıkıyor.

Peki size bu konuda gelen eleştiriler için ne dersiniz?

Farklı görüşteki insanlar bu takımı lekelemeye çalışıyor. ‘Cizrespor’a kayyım atandı’ gibi sözler doğru değil. Eleştiriler mutlaka olur. Ama bu takım halkın takımı olduğu müddetçe takımla ilgili alınan bütün kararlar Cizreli insanların onayından geçer. Bu kurumdaki 184 kişinin hepsi Cizreli. Yabancı da olabilir. Hepimiz kardeşiz. Bu olabilir. Ama bir kişi ancak kulübe katkısı olduğu için bu kurumda yer alır. Kulübümüzün geleceği ile ilgili de çaba sarf etmeye devam edeceğiz.

‘HİÇ KİMSENİN KUŞKUSU OLMASIN’

Cizrespor’un son haftalarda oynadığı kötü futbol ve alınan kötü sonuçlar nedeni ile taraftarların istifaya davet ettiği sizden önceki başkan Salih Sefinç’in istifa etmesinin ardından yönetim, sizi kulüp başkanlığına seçti. Şu an Türkiye’deki en genç kulüp başkanlarından birisiniz. Kulübe nasıl katkılar sunmayı düşünüyorsunuz?

2010 senesinden beri bu kulübün aktif olarak içerisinde yer alıyorum. Tüzüğünü kendi elimle yazmış bir insanım. Bu takımı, bu şehri sevdiğim için yıllardır kulübün ikinci başkanlığında görev aldım. Daha önce de takımda futbolcu olarak çalıştım. O günden bu yana kulüpte yer alanlar özgüvenimi kırmadı. Her zaman yanımda oldular. Yönetim kurulu beni başkanlığa layık gördü. Bundan gurur duydum. Bu memlekete hizmet etmek, Cizrespor camiasına bu zor şartlarda hizmet vermek benim için gurur verici. Cizrespor artık çocuğumuz olmuş. Bu kulübü hiçbir zaman yarı yolda bırakmak istemedim. Bu ağır yükü sırtımda taşımayı görev bildim. İstediğimiz başarıyı da elde edeceğimize inanıyorum. Genç yaşıma rağmen elimden gelenin fazlasını yapacağıma hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Cizrespor’u doğunun güzide bir takımı yapacağız.

‘IRKÇI SALDIRILAR DEVAM EDİYOR’

Cizrespor geçtiğimiz dönem deplasmanda ırkçı saldırılara maruz kaldı. Kendi evinde oynadığı maçlarda ise hep misafirperverliği konuşuldu. Bu sezon yine saldırılarla karşılaşıyor musunuz?

Amatör olduğumuz dönemlerde mutlaka eksikliklerimiz olmuştur. Misafirperverliğimizi yeterince gösterememiş olabiliriz. Ama profesyonel lige adım attığımızdan beri buraya gelen Türkiye’nin bütün kulüplerini misafir etmek, misafirlerimizi taraftarlarımızın evinde ağırlamak gibi birçok organizasyonlarda bizzat bulundum. Misafirlerimizi çiçekle, tatlıyla, yemekle karşıladık ve öyle gönderdik. Bazı kulüplere otobüsümüzü bile tahsis ettik. Maçtan sonra yensek de yenilsek de rakip takımları otobüsümüzle havaalanına götürdük. Ama maalesef deplasmanda bize karşı hâlâ ırkçı saldırılarda bulunmaya devam ediyorlar.

‘HER ZAMAN SÖYLÜYORUZ: IRKÇILIĞIN SONU YOK’

Bu sezon böyle bir olay yaşandı mı?

Geçen sene Kocaeli’ye bu güzel şeylerin hepsini yaptık. Ama biz Kocaeli’ye gittiğimizde koridorlarda futbolcularımıza çirkin saldırılarda bulundular. Taraftarların çirkin tezahüratlarına maruz kaldık. Siyasi içerikli tezahüratlara maruz kaldık. Biz her zaman söylüyoruz ırkçılığın sonu yok. Ama bize bunları yapanlara biz nasıl misafirperverlik göstereceğiz?

‘ÖN YARGI DEVAM EDİYOR’

Bu bahsettiğiniz saldırılar basında yer aldı mı?

Gittiğimiz deplasmanların çoğunda bu saldırılara maruz kalıyoruz. Bu kesinlikle basında yer almıyor. Cizre’ye karşı, Cizrespor’a karşı ne yazık ki hâlâ bir ön yargı devam ediyor. Bunun kırılmasını istiyoruz. Sporun kardeşlik, dostluk, köprü olduğunu söylüyoruz. Maalesef bütün çabalarımıza rağmen bu kardeşlik köprüsünü kuramadık. Ama umarım başarırız.