Seyfi Genç / Demokrat Haber

 

Yemin edilerek göreve başlanan birkaç meslekten biridir tercümanlık. Tercümana ve yaptığı tercümeye güvenmemiz gerekir. Zira çevrilen şeyin doğru olup olmaması bazen gerçekten hayat memat meselesi olabiliyor. Bu nedenle tercümanın söyleyene veya yazana sadık kalması olmazsa olmazlarından biri olmalıdır ki bu şekilde değişen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet almasın.

 

Hemen her meslekte olduğu gibi tercümanlık mesleğinde de branşlar vardır Kimisi kitap çevirir. Hatta bazısı sadece edebî çeviride uzmanlaşmaya gider (ve böylece sadakat kuralını esnetebileceği "çeviri kadın gibidir; güzeli sadık, sadığı güzel olmaz" düsturuna tabii olur) kimisi konferans çevirmekte uzmanlaşır. Bazıları da devlet büyüklerinin ya da alanındaki önemli kişilerin tercümanı hatta yaban illerindeki gözü kulağı, eli ayağı olur. Bu kişilerin de tercümanlığını yaptığı kişinin uzmanlık alanının terminolojisinde derinleşmesi gerekir. Fakat bu kişilerin çok çok daha önemli bir vasfının bulunması gerekir: Buna eski dilde ‘ketumiyet’ denilir.

 

Bir kişisel tercümanda bulunması gereken baş haslet kesinlikle ketumiyet yani sır saklayabilir olmaktır. Nedeni gayet açık: Tercüman, mesleğini ifa ederken kişinin özel hayatından o alandaki önemli ve gizli kalması gereken bilgileri, ticari sırları öğrenebilir. Fakat bu bilgileri çevirisini yaptıktan hemen sonra unutmak zorundadır. Bu hem meslek etiği hem de tercümanın mesleki yaşamı için önemlidir. Kim onu ifşa edeceğini bile bile sır kalmasını istediği hususları ağzı gevşek biriyle paylaşmak ister ki?

 

DEĞİL Mİ SAMET?

Gelelim gündemdeki "Öyle değil mi Samet?" mevzuuna yani Brezilyalı futbolcu Alex de Souza'nın da Portekizce’den Türkçe’ye kişisel tercümanlığını yapan Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kadrolu tercümanı Samet Güzel'in (kendisi daha önce de teknik adam Zico'nun tercümanlığını yaparken eksik veya fazla çeviri yaptığı iddialarının da hedefi olmuştu) kulüp başkanı Aziz Yıldırım'ın baskısı sonucu düştüğü duruma.

 

Samet Güzel, görevi gereği Alex De Souza'nın hem kulüp yöneticileriyle hem de özel yaşamındaki diğer kişilerle konuşmalarına tanıklık etmiş ve bunları çevirmiş biri. Bu bilgileri yukarıda değindiğim üzere "unutmak"la yükümlü aynı zamanda. Fakat patronu konumunda olan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yılıdırım tarafından havaalanında yapılan açıklamada "Samet burada, bütün tercümeleri yapan bu çocuk. Doğruyu yanlışı bu söyleyecek", "Kendisi ne dedi anlat", "Salı günü yapacağım basın toplantısında anlatacak" gibi ifadelerle bu bilgileri (vücut dilinden de anlaşılacağı üzere) aktarmaya zorlanmış fakat çok az bir kısmını kameralar önünde aktarmıştır.

 

Aziz Yıldırım'ın basın toplantısıyla her şeyi açıklayacağını ifade ettiği toplantıdan bir gün önce Samet Güzel'in görevinden istifa ettiğini açıklaması, umarım ki bu etik tavrıyla ilgilidir. Zira Aziz Yıldırım'ın açıklamaya zorlayacağı kişisel bilgileri açıklamaktan bu yolla kurtulmuştur. Yine dilerim ki bu bilgileri hiçbir şekilde kimseye söylememiştir ve söylemeyecektir de.