İstanbul Valiliği tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde 'En İyi narkotik Polisi Anne' konulu seminer gerçekleştirildi. Seminerde konuşan Süleyman Soylu şu ifadeleri kullandı:

‘KIYAMET KOPTU’

Buradan söylüyorum 'okulların önünde uyuşturucu satıcısını gören polis varsa ayaklarını kırsın' dedim. Kıyamet koptu. 'Bir içişleri bakanı kendi polisini suça teşvik eder mi?' dediler. O gün Türkiye'de uyuşturucudan ölen insan sayısı 941'di. Şimdi 270'e düştü. Uyuşturucunun kökünü kurutma operasyonları yapıyoruz. Bazen sokaklarda mahallelerde 'Ya burada birileri uyuşturucu satıyor. Polis bunları görmüyor mu?' diyorlar. Biz onları görüyoruz. Hemen içeriye girip çıkmasını engellemek için bazen 6 ay, bazen bir yıl projeli operasyonlar yapıyoruz. İçlerine adam sızdırıyoruz. Hakimin, savcının bilgisi dahilinde içlerine adam sokuyoruz. Bilgileri ve delilleri elde ediyoruz. Biz sadece oradaki sineği değil, oranın bataklığını kurutabilmek için oranın yapısını tamamen ele geçirmeye çalışıyoruz."

‘NAMUS BORCUMUZ’

Cezaevlerinde uyuşturucu kullananlar için bir rehabilitasyon programı başlatıyoruz. Bu işin en zor yanı devlet, hakim zoruyla yapılabilmesiydi. Önümüzdeki günlerde meclise gelecek yasada 48 saat içerisinde re'sen hakim bir uyuşturucu kullanan kişiyi tedaviye sevk edebilme kararı verebilecek. Burada söylüyorum. Bu uyuşturucunun kökünü kazımak milletimize karşı bizim namus borcumuzdur, bizim görevimizdir.

‘KIZARLARSA KIZSINLAR’

Buradan tekrar söylüyorum. Bana kızarlarsa kızsınlar uyuşturucuya karşı, uyuşturucu satıcılarına karşı sen okulun önünde biz çocuğu göndereceğiz anne çocuğunu devlete teslim edecek. Polis olarak, jandarma olarak bize teslim edecek. Çocuk masum bir şekilde okula gidecek. Uyuşturucu satıcısı kenarda, köşede bir yerde bekleyecek ve çocuğa buna alıştıracak, içirecek daha sonra da kendine eleman yapacak. Torbacı olacak. Biz de devlet olarak bunu izleyeceğiz, elimizden bir şey gelmiyor diyeceğiz. Gereğini yaparız. Tekrar söylüyorum uyuşturucu satıcısını okulların önünde gören polisimiz gereğini yapsın. Ayaklarını kırsın. Bu kadar net ve açık."