İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Ankara'da saldırıya uğramasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Soylu,  "Kılıçdaroğlu cenazeye gelecekse bunu güvenlik kuvvetleriyle paylaşmalıydı. CHP'nin HDP ile teması ve HDP'nin PKK ile kendisini ayırmayan politikası ortadadır. PKK tarafından şehit edilen, acının ve duygunun oluştuğu bir cenazeye Kılıçdaroğlu'nun gelişi haber verilmeliydi " dedi.

Soylu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

- Tören esnasında henüz cenaze namazı kılınmamışken önce Mansur Yavaş alana gelmiştir, kendisine karşı köylü kadınların kısmi protestosu olmuştur. Sonra alana Kemal Kılıçdaroğlu gelmiştir. Bu sefer kendisine yoğun sözlü protesto olmuştur.

- Şehit yakınlarının bulunduğu alandan Kemal Kılıçdaroğlu aracına doğru giderken önce sözlü, ardından da kamera görüntülerinden görüldüğü gibi açıkça bir saldırı oluyor. Daha sonra mahalledeki bir eve giriliyor. Şehit yakınlarının bulunduğu alandan Kılıçdaroğlu'na açık bir saldırı düzenlenmesi söz konusudur.

- Elbette ki siyasiler sitem ve tepkilerle karşılaşabilirler. Ancak burada fiziki bir saldırı söz konusudur ve bizim bunu tasvip etmemiz mümkün değildir. Alışkanlıklarımızla, kültürümüzle ve yaşantımızla uyuşmayan bir hadisedir.

- Olaya karışan toplam 9 kişi, savcılığın talebi üzerine ifadeleri alınmak üzere getirilmiştir.

- Cenazeye kimin katıldığı bellidir. Kameralarla ve plaka tanıma sistemiyle bunları tespit etmek mümkündür.

'GÜVENLİK KUVVETLERİMİZ OLAYI AÇIĞA ÇIKARMAK İÇİN ÇALIŞIYORLAR'

- Sosyal medyanın da etkisi sonucunda ciddi bir bilgi kirliliğiyle karşılaşabiliyoruz. Güvenlik kuvvetlerimiz olayı tüm yönleriyle ortaya çıkarabilmek için çalışıyorlar.

- CHP tarafından hadisenin provokasyon olduğu ve olayın dışarıdan getirilen insanlarca yapıldığı söyleniyor. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda, olayın dışarıdan getirilen insanlarla yapılan bir provokasyon olduğuna dair bir bulgu yok.

- Olaya katıldığını tespit ettiğimiz kişilerin çoğunluğu Akkuzu mahallesindendir.

- Değerlendirmelerimize göre, ortada organize bir provokasyon olmadığı görülmüştür. Saldırı ne kadar yanlışsa, bu olaydan siyasi rant çıkarmak da o kadar yanlıştır.

- Kılıçdaroğlu cenazeye gelecekse bunu güvenlik kuvvetleriyle paylaşmalıydı. CHP'nin HDP ile teması ve HDP'nin PKK ile kendisini ayırmayan politikası ortadadır. PKK tarafından şehit edilen, acının ve duygunun oluştuğu bir cenazeye Kılıçdaroğlu'nun gelişi haber verilmeliydi.

- Kılıçdaroğlu, cenazeye geleceğini güvenlik kuvvetleriyle paylaşmadı.

- İçişleri bakanlığım döneminde sadece kendisine değil, hiçbir siyasi partinin güvenliğine en ufak bir halel getirmedik.

- Kimse kusura bakmasın, CHP'nin olaya bakışı ihtiyaç duyduğumuz yapıcı bir bakış açısı değildir.

- CHP yöneticilerinin şahsıma defalarca küfür ve hakaret ettirmeleri bu meseleye nasıl yaklaştıklarını göstermektedir.

- Sayın Kılıçdaroğlu meseleyi İçişleri Bakanı'na yıkacağına, olayın nedenini siyasi ortaklarına bir kez daha sormalıdır. Bir yandan PKK'nın siyasi koluyla ortaklık kurup, olayları İçişleri Bakanı'na yıkmak doğru değildir. Bütün bunlar milletin gözü önünde yaşanmıştır.

- Herkes PKK terörü karşısında tavrını takınmalıdır. İkircikli tutumlar milletin hafızası tarafından kayda alınmaktadır. Türkiye'nin terörle mücadelesi devam edecektir.

- Oluşturulmaya çalışılan iklim ve kurgu çok net açıktadır. Bugün HDP PKK ile arasına herhangi bir duvar örmemiştir. Tam tersi, seçim sonrasında da seçim öncesindeki keskin söylem ve eylemlerine aynen devam etmektedir. Terörle mücadelemiz aynı kararlılıkla devam edecektir.

- Herkes sağduyu tavsiye ediyor. Ancak bunu tavsiye etmek yetmez, gereğini yapmak gerekir. Kılıçdaroğlu dahil olmak üzere bütün CHP yöneticilerinin yaptıkları açıklamalar, esas gerçeği örtmeye çalışmaktır.

- Yaşanan hadiseden dolayı geçmiş olsun dileklerimizi tekrar ediyor ve gerekli bütün adli tahkikatların sürdüğünü ifade etmek istiyorum.