Maraş merkezli depremlerde eşini ve torununu kaybeden depremzede vatandaş, yaşadıklarını ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile aralarında geçen diyaloğu bölgedeki enkaz kaldırma çalışmalarını takip eden Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya'ya anlattı.

'BURADA YAĞMURUN ALTINDA OTURDUĞUMUZU GÖRDÜLER'

Sözcü'den Elif Çavuş'un haberine göre, kendi imkanlarıyla enkazın altından çıktığını söyleyen depremzede vatandaş, yaşadığı hayal kırıklığını şöyle dile getirdi:

“Ben burada en üst kattaydım. Kendi imkanlarımla çıktım. Eşimle, kızım da karşıdaydı. Yağmur yağıyordu. Kendi gücümüzle ateş yaktık. Tepemizden iki gün yağmur aktı. İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu geldi. Burada ateşin içinde, yağmurun altında oturduğumuzu gördüler. Ona da söyledik. ‘Başkanım buraya çadır istiyoruz, çadır yoksa araba getirin, halk otobüsü getirin. Yağmur yağıyor. Buradan çıkanlar içine girsin, içinde duralım.' dedik. ‘Hemen gönderiyorum.' dedi. Gidiş o gidiş. Odun dahi getirmediler. Bizim belediye başkanımız dahi bir gelip de, ‘geçmiş olsun' demedi.”

'İNSANLAR 3 GÜN YALVARDILAR'

İnsanların enkazlardan kendi çabalarıyla cenazelerini çıkardığını anlatan depremzede, şöyle devam etti:

“İlk günden beri gereken yapıldı diyorlar. Yalan söylüyorlar. Gelsinler bunu burada söylesinler. 3. günü geldiler. O da AFAD olmazsa kepçe giremem diyor, kepçe olmazsa AFAD giremem diyor. 3 gün şurada insanlar bağırdılar, canlı. Yalvarıyor, ben neyle çıkarayım. Kendi gücüyle cenazesini çıkaran çıkardı, diri çıkaran çıkardı. 3 gün orada cenazemi bekledim. Benim canım yandı.”

'DEPREMZEDELER DE Mİ YALAN SÖYLÜYOR?'

CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya ise duydukları karşısında şöyle konuştu:

“İşte gerçekler bunlar. Vatandaşın nasıl sıkıntı çektiğine, nasıl yalnız bırakıldığına biz tanık olduk. ‘Vatandaş 3 gün yalnız bırakıldı, kaderiyle baş başa bırakıldı' dediğimizde, çıkıp utanmadan ‘yalan konuşuyorsunuz, biz ilk günden beri vatandaşın yanındaydık.' diyorlar, hakaretler ediyorlar. İşte enkazdan yaralı çıkan bir amca. Eşini ve torununu enkaz altında kaybeden bir amcamız yaşadıklarını anlatıyor. Bu amca da mı yalan söylüyor? Çıkıp, millete hakaret edenleri Allah ıslah etsin.”