İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş Afet Kriz Merkezi'nde açıklama yaptı.

Soylu, "Buradan milletimize şikayet ediyorum. Ellerindeki bazı belediyeler Hatay’a gidebilirsiniz define bile yardımcı olmadılar. Bu afet, yüzlerce detayın aynı anda yönetilmesini gereken bir afettir. 250 kilometre fay hattı, yaklaşık 99 bin 362 kilometre kare" dedi.

Soylu, 120 polis ve 32'nin üzerinde jandarma personelini kaybettiklerini söyledi.

Bütün birimlerin hava şartları ve koşulların zor olmasına rağmen yerlerine intikal ettiğini savunan Soylu, "Karakışın getirdiği olumsuzluklara özellikle depremin bu bölgede neredeyse yolları ortada yarmasına rağmen vatandaşımızın biran önce imdadına yetişebilmek için bütün Türkiye devletiyle milletiyle seferber oldu. Bizde o saatten itibaren Kahramanmaraş'tayız. Bütün birimlerimizle sahada olmaya çalışıyoruz hem de koordinasyon yaparak buradan hizmetleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu afetin çok büyük bir afet olduğunu söylemek istiyorum. Bu afet yüzlerce detayın aynı anda yönetilmesini gereken bir afettir. 250 kilometre fay hattı. Yaklaşık 99 bin 362 kilometre kare. Macaristan'dan, Portekiz'den, İrlanda'dan, Çek Cumhuriyeti'nden büyük Hollanda'nın iki katı. Yani büyük bir afet alanında çok güçlü bir yer kürenin gördüğü denizler hariç kara en büyük depremlerden birisi. Özellikle deprem danışma kurulumuz ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğümüzün ortaya koyduğu değerlendirmeler altında söylüyorum" diye konuştu.

Soylu, şu ifadeleri kullandı:

”Sadece burada görev yapan polis, jandarma, Türk Silahlı Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri mensubu arkadaşlarımızın sayısı 20 bin. Herkes burada büyük bir mücadeleyi ortaya koymaktadır. Bugüne kadar son aldığımız rakam 5 bin 323 vatandaşımızı Kahramanmaraş'ta kaybettik. Allah rahmet eylesin. 4 bin 493'üde şu ana kadar defnedildi.

"EKSİK, YETİŞMEKTE ZORLANDIĞIMIZ DURUMLAR OLACAKTIR "

Toplam 500'ün üzerinde köyü var buranın. Ulaştıklarımıza araçlarımızla, ulaşamadıklarımıza dışarıdan getirttiğimiz off road araçlarla, yolu kardan kapalı olanlara helikopterle ulaşıyoruz. Çok önemli ve zor olduğunu biliyoruz. Kesinlikle hiç bir şeyden etkilenmeden bizim vatandaşımıza görevimiz var yapmak zorundayız. Biz kamu adına devlet adına buradayız. O insanlara bu memleketin bir evladı olarak yapmakla mükellefiz. Birileri açık arayabilir, eksik olabilir. Bütün dünyanın büyük olarak nitelendirdiği böyle bir deprem de elbette ki bazen de yetişmekte zorlandığımız ardından yetiştiğimiz durumlar elbet olacaktır. Bunu istismar konusu yapmak, bundan bir siyasal çıkarım ortaya koymak, deprem ortaya koyduğu hasardan daha büyük bir hasardır. Bir insanın nasıl bir ruh hali olabilir ki fitnenin fesadın peşinde gidebilir. Bu dünyadan hepimiz gideceğiz, gidiyoruz. Belki bir saat sonra burada bir deprem olacak burada gördüğünüz hiç kimse olmayacak. Belki bizde biraz önce bahsettiğimiz meftalarımız gibi bizden sonra gelenler bunu değerlendirecekler. Burada eğer bir siyaset yapılacaksa hem millet nezdinde hem Cenab-ı Allah nezdinde hesabı sorulur, bende yaparsam hesabı sorulur. Bir çok alanla karşı karşıyayız. Bu kadar insan nerede kalacak nerde yatacak, işini nasıl yapacak gibi bir çok operasyon yönetiyoruz. Sadece burada değil 10 vilayette yürütülmektedir.

Polis teşkilatımızda 120 arkadaşımızı kaybettik, Allah rahmet eylesin. Kahramanmaraş'ta da, Hatay Nurdağı'nda da bu toplu kayıplar, toplu olmayan kayıplar da var 32'inin üzerinde de jandarma personelimizi kaybettik. Bütün kaybettiklerimize Allah rahmet eylesin.

"ŞU GÜNLER GEÇİP GİTSİN"

Biz hepimiz burada depremzedeyiz. Buradan milletimize şikayet ediyorum. Ellerindeki bazı belediyeler Hatay'a gidebilirsiniz define bile yardımcı olmadılar. Bunlar batsınlar diyebilirler ama bu dünyanın bir de öteki dünyası var. Elbette ki bunların değerlendirmeleri de yapılacaktır. Şu günler geçip gitsin işimize bakalım. Bu milletin evladı olmaktan gurur duyuyorum."