Manisa'nın Soma ilçesindeki 301 madeninin yaşamını yitirdiği facianın ardından açılan tazminat davalarında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden istenen rapor Soma İş Mahkemesi'ne ulaştı. 9 kişilik bilirkişi heyetinden 7'sinin imzası bulunan 8 Ekim tarihli raporda, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. yüzde 70, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu yüzde 15, Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü yüzde 10, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yüzde 5 oranında kusurlu bulundu.

Diğer 2 bilirkişinin ayrık olarak düzenlediği raporda, ise yine aynı kurumlar sorumlu bulunurken, kusur oranları Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. için yüzde 50, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu için yüzde 30, Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü yüzde 10, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı içinde yüzde 10 olarak belirtildi.

BÜYÜK KUSUR SOMA KÖMÜRLERİ A.Ş.'DE

Bilirkişilerden 7'sinin imzasının bulunduğu raporda, Soma Kömürleri İşletmesi A.Ş'nin kusurları, üretim zorlaması, gerekli teknik altyapı oluşturulmadan, yeterli yatırım yapılmadan ve iş güvenliği önlemleri alınmadan üretimin kontrolsüz bir şekilde artırılması, kapsamlı bir risk değerlendirmesi yapılmaması, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi ile mesleki eğitimin mevzuat hükümlerine uygun şekilde verilmemesi, işletmedeki 'iç denetim' faaliyetlerinin gerektiği şekilde yerine getirilmemesi, ocağın havalandırması konusundaki hatalı uygulamalar ve sorunların çözümlenmemesi şeklinde sıralandı.

Ocak şartlarına uygun karbonmonoksit maskesinin seçilmemesi ve seçilen maskesinin yetersiz kalması, var olan maskelerin kontrol ve bakımının da gerektiği şekilde yapılmaması, gaz izleme sistemindeki sorunlar ve bunların giderilmesi konusuna kayıtsız kalınması, elektrik enerjisi ile çalışan cihazlardan bir bölünün ex-proofözellik taşımaması, yangınla mücadele ve tahlisiye konularında yetişmiş yeterli sayıda personel bulundurulmaması da eksikler arasında sayılırken bu işlemler için gerekli araç ve gereç altyapısının oluşturulmadığına dikkat çekildi. Tüm bunların olayın meydana gelişini doğrudan etkilediği vurgulanıp, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin kusur oranının yüzde 70 olduğu belirtildi.

TKİ YÜZDE 15 KUSURLU

Raporda, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ise yüzde 15 kusurla ikinci sırada yer aldı. TKİ'nin ruhsat sahibi olduğu sahayı, Hizmet Alım Sözleşmesi ile kömür üretimi yapmak ve üretilen kömürü teknik şartnamede belirtilen yerlere teslim etmek üzere Soma Kömürleri İşletmesi A.Ş.'ye devrettiği vurgulanan raporda, "İmzalanan Hizmet Alım Sözleşmesi'nin 19. Maddesi'nde İşin sözleşme ve eklerinde tespit edilen standartlara (kalite ve özelliklere) uygun yürütülüp yürütülmediği idare tarafından görevlendirilen Kontrol Teşkilatı aracılığıyla denetlenir' hükmü yer almaktadır. TKİ, projede belirtilen üretim miktarının Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından kısa bir zaman süreci içinde önemli miktarda artırılmasına karşı kayıtsız kalmıştır" denildi.

TKİ'nin Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından hazırlanan, TKİ Genel Müdürlüğü İşletme Dairesi Başkanı ve Yeraltı Kontrol Müdürü tarafından onaylanan Haziran 2011 tarihli 'Ege Linyitleri İşletmesi Müessesi Müdürlüğü Eynez Karanlıkdere Yeraltı Sahasında Kömür Üretme İşine Ait Revize Uygulama Projesinde' gündeme getirilen S panoları hava dönüşlerinin ikinci bir yol ile yeryüzüne bağlanması işinin tamamlanması konusunda inisiyatif kullanmadığı, işletmedeki, havalandırma, gaz izleme sistemi ve ocak havasının analizi, yangınla mücadele ve tahlisiye konularındaki eksiklik ve hatalı uygulamaların düzeltilmesi için girişimde bulunmadığı için de kusurlu olduğu vurgulandı.

"ÜRETİM ARTTI HAVALANDIRMA AYNI KALDI"

Ocaktaki bazı panolarda seri havalandırma uygulandığı, onaylı projede bulunmadığı halde kara tumba yöntemi ile üretim yapıldığına da dikkat çekiler raporda, "1'nci Revize Projesi'nde, sözleşmede belirlenen yıllık 1 milyon 500 bin ton üretimin gerçekleştirilebilmesi için yeraltı ve yerüstü çalışanların sayısı 2 bin 26 kişi olarak belirtilmesine rağmen bu kapasitenin sağlanması için biri yedek iki adet dakikada 2 bin 500 metreküp kapasiteli vantilatör kullanılmış. Ancak, 2012 yılında kömür üretimi 3 milyon 816 bin 15 ton, 2013 yılında ise 3 milyon 566 bin 457 ton olarak gerçekleşmiştir. 2014 yılının Mart ayında, hak ediş dosyasından alınan sigortalı olarak prim yatırılan toplam işçi sayısı ise 3 bin 367'dir. Üretimin iki katından fazlasına çıkmış, çalışan sayısının artırılmış olmasına rağmen, havalandırma sisteminin aynen korunmuş olması iş sağlığı ve güvenliği yönünden çok büyük bir ihmali ortaya koymaktadır" denildi.

Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün (MİGEM) bu gelişmelere karşı kayıtsız kalıp, yangın tehlikesi bulunan ocakta kullanılan makine ve ekipmanlardan bir bölümünün ex-proof özellik taşımadığı, bantların alev yürütmez tipte olmadığı, yanıcı özellik taşıyan ahşap tahkimat malzemesi kullanıldığı, kömür damarlarının kendiliğinden yanmaya eğilim açısından yüksek riskli sınıfa girdiği bilinmesine rağmen terkedilen eski üretim alanlarında oluşabilecek yangınlara karşı gerekli önlemlerin alınmadığının anlaşıldığına da raporda yer verildi.

"BAKANLIK DENETİMİ GEREKTİĞİ GİBİ YAPMADI"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı'na ise Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Eynez Yeraltı Kömür Ocağı'nda iş sağlığı ve güvenliği açısından çeşitli hatalı uygulama ve eksiklikler bulunmasına rağmen denetimlerde hiçbir noksanlık belirlenememiş olması, denetimleri gereken şekilde yapmadığı gerekçesiyle yüzde 5 kusur verildi.

İKİ BİLİRKİŞİDEN FARKLI RAPOR

Diğer 2 bilirkişinin ayrık olarak düzenlediği raporda, ise yine aynı kurumlar sorumlu bulunurken, kusur oranları Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. için yüzde 50, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu için yüzde 30, Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü yüzde 10, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı içinde yüzde 10 olarak belirtildi.

'HAKLI OLDUĞUMUZ KANITLANDI'

Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, raporla ilgili bilgi verip, basın açıklaması yaptı. Arslan, mahkemleye sunulan raporun kimlerin kusurlu olduğu konusunda kendilerinin ve Soma Cumhuriyet Savcılığı'nın haklılığını ortaya koyduğunu söyledi. Aslan şunları söyledi:

"Bu şu açıdan önemli. Soma Cumhuriyet Savcılığı'nın iddianame düzenleme aşamasında almış olduğu raporun dışında, ilk defa düzenlenen ve mahkemeye sunulan rapordur. Bu anlamda Soma davasına, tazminat davalarına, hem ceza hem de idare mahkemesindeki davalara da yön verebilecek olan bir bilirkişi raporudur. Mahkeme tarafından rapor taraflara tebliğ edilecek. Taraflar tarafından bu rapor itiraz edilebilir, kabul edilebilir. O süreç işleyecektir. Ama rapordan şunu anlıyoruz ki, düne kadar hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu faciada kusurlu olmadıklarını, sorumlu olmadıklarını iddia etmişlerdi. Soma Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ilgili sorumlu kişiler hakkında dava açılması ile ilgili istemiş olduğu soruşturma izin talebini de reddedmişler ve kabul etmemişlerdi. O süreçte Danıştay'a itiraz edilmişti. Danıştay, 'Sorumluları tespit ettikten sonra karar vermen gerekir' diyerek, her iki bakanlığın bu kararlarını bozmuş, tekrar savcılğa göndermişti. Savcılık, sorumluları tespit etmiş bakanlıklardan yeniden izin istemiş, bakanlık bu talebi yine reddetmişti. Biz o ret kararına karşı da bayramdan önce yine Danıştay'a itirazda bulunmuştuk. O süreç devam ediyor. O süreçte bu raporda, süreçle ilgili haklılığımızı ortaya koymakta."

FACİA GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ

Raporun facianın göz göre göre geldiğini ortaya koyduğunu önesüren Baro Başkanı Arslan, "İlgili kurumlara verilen kusurlar, mahkemede ifade veren işçiler tarafından aynı şekilde anlatılmaktadır. Burada maden ocağının sorumluluğu tespit edilmektedir. Hem Soma Cumhuriyet Savlığı tarafından alınan rapor, hem Soma İş Mahkemesi tarafından alınan rapor buradaki ocaklardaki eksiklerin ve facianın göz göre göre geldiğini, ama ocağı işletenlerin ve sorumluların, bakanlığı gerekli önlemleri, gerekli tedbir almadığını, gerekli denetimleri yapılmadığını ortaya koymaktadır" dedi.
Soma İş Mahkemesi Hakimliği'nin mağdur işçi yakınları tarafından bir çok dava açılmasını dikkate alarak 2014/643 sayılı dosyayı pilot dosya olarak gönderdiği İstanbul 4'üncü İş Mahkemesi'nin olayın meydana gelmesinde kusur, ihmal durumları ve miktarların yüzdelik olarak tespiti için İstanbul Teknik Üniversitesi'nden bilirkişi raporu istemişti.