Soğukla mücadele etmemizde yardımcı olan gen varyantı, aynı zamanda da migren geliştirme riskimizi arttırıyor.

3 Mayıs’ta (2018) PLoS Genetics‘de yayımlanan araştırmada, düşük sıcaklıklarda aktif hale gelmesiyle bilinen TRPM8 isimli bir proteinden sorumlu gen üzerine çalışıldı.

Bu proteinden sorumlu genin iki varyantı bulunuyor. Birisi, Afrika’daki insanlarda oldukça yaygın görülen, şempanzelerle paylaştığımız eski bir varyant şeklindeyken, daha yeni varyant ise özellikle de Avrupa olmak üzere kuzey ülkelerinde yaşayan insanlarda daha yaygın görülüyor.

Gürkan Akçay’ın Bilim Fili’nde yer alan haberine göre, araştırma ekibi, her gen varyantının Avrupa, Afrika ve Güneydoğu Asya’da ne kadar yaygın olduğunu görmek için tüm dünyadaki insanlardan alınan genetik veri veritabanlarını taradı. Analizlerin ardından, enlem ve gen frekansı arasında bir korelasyon saptandı. Örneğin, genin yeni varyantı, Finlandiyalılarda yüzde 88 civarındayken, Nijeryalılarda sadece yüzde 5 civarındaydı. Bilgisayar simülasyonları, bu yeni varyantın, insanlar diğer kıtalara göç etmeye başlamadan önce Afirka’da evrimleştiğini ortaya koyuyor.

Öte yandan TRPM8 geni, aynı zamanda da migren ile ilişkilendirilmiştir. Genin yeni varyantı migren riskini arttırırken, eski varyantının, hastalığa karşı bir koruma sağladığı düşünülüyor. Bu da, migrenin kuzey ülkelerinde neden daha yaygın görüldüğünün bir açıklaması olabilir.

Soğuk hissinin neden migrenle ilişkili olduğu tam olarak bilinmese de, bazı insanlar soğuğun tetiklediği baş ağrıları deneyimliyor. Fakat migren daha komplekstir ve bir insanın migren geliştirme riski pek çok faktörden etkilenir. Öte yandan 16 Mayıs’ta (2018) Neuron‘da yayımlanan ikinci bir araştırmada, yaygın pek çok genetik varyantın kişinin migren geliştirme riskini şekillendirdiğini ortaya koydu. Bulgular, insanların diğer türlere kıyasla genetik olarak daha benzer olsa da son 100.000 yıldır nasıl evrildiğine ve adapte olduğuna ilişkin daha fazla delil sunuyor.