Yılın son günü..

Hani derler ya "koca bir yılı geride bıraktık" diye, ne koca yıldı ama. Hayatımda böyle bir "koca" yıl olmadı. Hayatı hani şöyle her zaman çok kolay yaşayan biri olmadım, ancak her sıkıntı ve zorluk içinde bile içimde bir sevinç, heyecan olurdu. En yorulduğum ve zorlandığım zamanlarda bile "erco yapar, kalkar bunun altından" derdim ama bu yıl hiç bunların birini yapamadım.

Ben bu yılı çok ama çok uzun yaşadım.

Her ayını, gününü, saatini ve hatta her saniyesini sırtımda taşıdım bu yılın.

Bunun üzerine çok konuştum kendimle, niye bu kadar zor ve ağır geçiyor diye.

Verdiğim cevaplardan biri; "ya ben hayatı birlikte yaşadığım insanlar ile güzel kılmışım". Yani bu şu demek oluyor, ben liseli yıllarımda evimdeki odun sobasını hazırlayıp yakmak için arkadaşlarımın eve gelmesini bekleyen biriydim. Sonra hayatıma büyük şehirler karıştı, yoksa ben mi karıştım o büyük şehirlere... Bu büyük şehirlerde sırt çantam sırtımdan inmedi hiçbir zaman. O sırt çantam ile ve durmadan o gündem, bu gündem, şu eylem bu eylem, başka kentler, yeni sokaklar. Ancak her defasında içimde kocaman bir heyecan, yüzümde tebessüm; çünkü her günümün 'merhaba'sında yüreği kocaman insanlarım vardı. “Şimdi bu insanların yok mu?” diyeceksiniz, evet bu insanlarım var, ancak uzakta olunca, ‘merhaba’sına yüzümdeki tebessüm cevap veremeyince tamamlanmıyormuş insan.

Kocaman kahkahaları ile hayatıma başka dolanlar da oldu. Onlardan her zaman her şeye inat insana güç katan bir dayanışma gördüm. Bir simidi paylaşarak İstanbul’un, Ankara’nın sokaklarını yürüdüğümüz Rozerin, Sertav Çiya, Eylül, Hivda Hasret, Damla, Dilan… İçimde ne güzel yeşermişsiniz siz. Ve annem, bıkmadan usanmadan kapıyı her aralamamda “kuva tere erco!” (Nereye gidiyorsun erco?). Zeycan, Nurcan, Destina, Gülcan hayat içinde sanki tek sorumlulukları sevgi vermek, yara sarmak…

Ve tabi ki de sen, bana bunu çok iyi öğrettin; “geride yaralı bir yürek bırakırsan kalbin ve yüreğin eksik kalır her zaman, tamamlanamazsın”. Aynen böyle oldu.

Ben her şeyimde olmaya devam edeceğim, kırları, patikaları, yolları yürümeye devam edeceğim. Yüreğimde, sırt çantamda sizler olacaksınız.

2018’den bir şey istiyor muyum? İstemiyorum elbette, ne verecek ki bana 7’nin yanına geçen 8! Ancak ben alemime uzaklarda değil, hayata, kavgaya, aşklara karıştığım o diyarlarda devam edeceğim. Bu yıl bunu yapacağım.

Sokakları, kırları, martıları, sizleri kocaman kucaklıyorum.