Size benzemekten korkuyorum bayım ve bayan. Bunun birçok nedeni var. Sizleri kırmamak için bu yazımı otosansüre de uğratıyorum.

Siz ve ben kimiz, bu soruyu cevaplamak lazım. Otosansür gereği bahsi gecen siz zamirinin hayali kahraman olduğunu söylemek istiyorum. Ancak realitede “siz” her yerde, yani “biz” olunan her alanda yaratılan ötekiler ve ötekilerin gözünden siz. Sosyal bağınız aile, dernekler, partiler, dinler, normlar, taraftar olduğunuz takımlar vs. üzerinden gelişebilir. Ben ise, bu sosyal bağın dışında kalan bireyi temsil etmektedir. Sizden olmayan ben, içinizde sosyalleşemeyen, normlarınızı ve değerleriniz içselleştirmeyen ötekidir.

Sizden olmayana yaklaşımınız nasıldır?

Ya da siz hangi özelliklere sahipsiniz?

Aynı anda gülüp aynı anda susuyorsunuz.

Aynı sözcüklerle konuşuyorsunuz, vurgulamanız bile aynı.

Mecburiyetleri tercih ediyorsunuz, bilinci ve özgürlüğü değil. Ben bilince ve özgürlüğe asığım.

Sizinle aynı fikirleri paylaşmayanlarla arkadaşlık kuracak kadar cesaretlisiniz, fakat bu ilişkiniz onu değiştirmek maksadını taşıyor ve değişmeyince dostluğunuz ne çabuk düşmanlığa dönüşüyor. Bu çok çabuk düşmanlığa varan sevecenliğiniz ürkütüyor.

İletişiminiz hep fikirlerinizi onaylatmak üzerine, “değil mi”? Korkuyorum farklı olduğumu anlatmaya, anladığınız an vebalılara davrandığınız gibi davranıyorsunuz.

Sadece tüketmek üzere hayatınız; insanın enerjisini, açıklığını, farklılığını, fikirlerini tüketip yerine kalıp insanlar çıkarıyorsunuz.

Size benzemekten çok korkuyorum.

En çok korkutan ise sizlerle aynı sözcükleri kullanmak. Çünkü düşünce dünyanızın sınırlılığı sözcüklerinize yansımış, aynı ağızdan konuşur gibisiniz, hiç bir özgün yanınız yok.

Tekçiliğe karşı savaşırken başka bir tekçiliği yaratıyorsunuz. Şaşırıyorum bu tekçiliğinize, çünkü ben bir olayı değerlendirirken bile farklı fikirlerin karmaşasından kurtaramıyorum kendimi ve sizler tek bir sözcükle anlatıyorsunuz.

Halbuki bir insan kendi içinde çoğulcuysa demokrasi yönü güçlüdür. Ama kendi içinde tekçiyse yani farklı görüşleri sorgulamayıp tek doğru ile var olursa, o kadar despotik olur. Demokrasinin gelişimi farklı düşüncelere ne kadar açık olduğumuz ile de alakalıdır. O yüzdende yarattığımız “biz”in yaşamın küçük despotları olduğunu unutmayalım. Bu küçük despotluğumuz yüzünde kolaylıkla kök salıyor diktatörler.

________________

*Bayan kavramı feminist literatürde kullanılmamakta ancak burada kasten kullanılmıştır. Bayanın biz olgusu içerisinde hiyerarşi ile baydan türetilen mantaliteyi içselleştirmesinden ötürü bayan hitabı tercih edilmiştir.