Bölgede halka yönelik artan saldırı ve katliam girişimlerine karşı HDP'nin grup toplantısını Salı günü Diyarbakırda gerçekleştireceği bilgisini veren HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, herkesin yüzünü Sur'a Nusaybin'e, Derik'e Diyarbakır'a dönmesi gerektiğini söyledi.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Diyarbakır'ın Sur ve Mardin'in Dargeçit ilçelerinde süren sokağa çıkma yasakları ve 15 Aralık'ta Diyarbakır'da yapılacak HDP Grup Toplantısı'na ilişkin HDP Diyarbakır il binasında basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya HDP il Eş Başkanları, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ve birçok bölge HDP milletvekili katıldı.

'YARIN ÇİFTKAPI'DA EYLEM BAŞLATILIYOR'

Sur halkının büyük bir katliamla yüz yüze kaldığını dile getiren HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, "Bütün tarihi yok etmekle beraber AKP bütün gücünü, askerini Sur yığmıştır.

Bu vahşeti durdurmak için yarın saat 12.00'de Çiftkapı'da toplanacağız. Halkımızla oturma eylemini başlatacağız. Sur'daki abluka kalkmadan oturma eylemimize son vermeyeceğiz" dedi.

'SUR'A BÜYÜK BİR ASKERİ SEVKİYAT YAPILIYOR'

Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, bütün Türkiye'nin gözünü kapattığı bir dönemde bölgede yaşanan şiddete dikkat çekmek için buluştuklarını söyledi.

Sur'a büyük bir askeri sevkiyat yapıldığı bilgisini aktaran Yüksekdağ, Sur halkının saldırılar karşısında büyük bir insanlık direnişini sergilediğini ifade etti.

'HALKIN ÖZYÖNETİM TALEBİ MEŞRU BİR TALEPTİR'

7 Haziran seçimlerinden sonra iradesi yok sayılan Kürt halkının çok önemli bir direniş sergilediğine dikkat çeken Yüksekdağ, halkın özyönetimle yönetime katılma talebinin de meşru bir talep olduğuna vurgu yaptı.

Yüksekdağ, "Halkın taleplerin silahla, kanla, ölümle bastırılması, katliam tehdidiyle yüz yüze bırakılması gayri meşru bir pozisyondur. Tarih sahnesinden meşru yöntemlere dayananlar ve dayanmayanların mücadelesi yaşanıyor.

Biz ortak mücadelesini yürütenlerin yanındayız. Demokrasi talebini dillendirenlerin kazanacak" dedi.

'SUR'DA KATLİAM GERÇEKLEŞEBİLİR'

Günlerdir Sur halkı üzerinde devletin ağır bir şiddeti uyguladığına dikkat çeken Yüksekdağ, "Sadece polis, özel hareket timi, asker de değil.

 Aynı zamanda devletin ordusunu askerini sahaya sürükleyerek bir operasyon yapıyor. 12 Eylül askeri darbesinde ve 90'larda insanlar askeri operasyonları gördü.

Bir de bugün görüyor. Diyarbakır'da tanklarla bir askeri operasyon başlatılmıştır. Bütün Türkiye'nin dünyanın gözü önünde Sur'da yarım saat sonra bir katliam gerçekleşebilir" uyarısı yaptı.

'İNSANLAR GÖÇE ZORLANIYOR'

Devletin, halkın yerinden göç etmesi için tüm yöntemleri kullandığını söyleyen Yüksekdağ, "Bunun için kısa bir süre için sokağa çıkma yasağı kaldırıldı. Ve ibretlik bir görüntü yaşandı.

İkinci bir emre sokağa çıkma yasağı kaldırılmıştır denildi. Sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı zamanlar bile ender zamanlar yaşanıyor bu topraklar. O sürede Sur'dan çıkmak serbest girmek yasak olduğu bir tabloyla ortaya çıktı. O kadar bombalamalara rağmen gençlerin, polislerin, halkımızdan insanların ölümlerine rağmen, şiddet sarmalına rağmen mahallelerini terk etmedi. İnsanlar göç ediyor demek yanlış. Polis ve askerin girdiği yerlerde insanlar göçe zorlanıyor" dedi.

'BİN YILA KAFA TUTAN TARİHİ YAPILAR SİZE Mİ KARŞI DURMAYACAKLAR EFENDİLER'

Sur'da sadece insan yaşamı değil tarihi yapıyı da yok etmek isteyen bir operasyon düzenlendiğine dikkat çeken Yüksekdağ ,"Rahmetli Tahir Elçi Sur bölgesindeki tarihi yapı Dört Ayaklı Minare'ye dikkat etme için 'tarihi yok etmeyin efendiler' dedi. Biz de tarihi yok etmeyin efendiler diyoruz.

Bin yıla kafa tutan tarihi yapılar size mi karşı durmayacaklar efendiler. Bu tarihi bu yapıyı yok edemezsiniz anlayın efendiler diyoruz. Bu insanlar tarihi yapılar için direniyor. Nice tiranla, diktatörler, sultanlar gördü bu topraklar.

Onlar geldi geçti ama bu halk kaldı. Bu halkın görkemli direnişi, halkı kaldı. Ve kalacak yaşayacak. İnsanı yok ederek tarihe savaş açarak iktidarınızı sürdüremezsiniz" dedi.

'HDP GRUP TOPLANTISI DİYARBAKIR'DA YAPILACAK'

HDP'nin grup toplantısını Salı günü Diyarbakırda gerçekleştireceği bilgisini veren Yüksekdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Halkımızın acısını paylaşmak için, katliama ve gerçeğe sırtımızı dönmemek, yüzümüzü dönmek için grup toplantımızı burada yapacağız.

 Bütün kamuoyu bu gerçeğe yüzünü dönmesini istiyoruz. Herkes yüzünü Sur'a, Nusaybin'e, Derik'e Diyarbakır'a dönmeden gerçeği göremez" dedi.

'DİYALOG KANALLARI KAPALI'

Son dönümlerde AKP ile aralarında çözüme dair bir diyalogun olmadığını söyleyen Yüksekdağ, "Vekillerimiz sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı yerde mülki amirleri bulamıyorlar. Valiler çözümsüzlük üretiyorlar. Valilerle şiddetsiz çözüm kanalları aranıyor.

Ancak tüm yollar kapanıyor. Gayri meşru bir şekilde sokağa çıkma yasakları uygulanıyor. Bunun için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunduk. Umarım bu talebimiz olumlu yanıt bulur" şeklinde konuştu.

'BARIŞ VE ÇÖZÜM MASASINA DÖNÜLMESİ GEREKİR'

Yaşananların artık hendekleri aşan bir durum olduğunu ifade neden Yüksekdağ, önemli olanın "siyasi hendekleri" kapatmak olduğuna vurgu yaparak konuşmasını şöyle sonlandırdı: "7 Haziran'dan sonraki sürece bir hendek durumu mu vardı. 28 Şubat'ta mutabakatın görülmemesi sonrasında gelişen siyasi gelişmelerle bu günlere gelindi.

Halkın çok net bir itirazı var. Çözüm iradesi, çözüm masasını yok sayanlara büyük bir tepkidir. Bu süreç AKP'nin çözüm sürecini bitirmesiyle buralara geldi. Keşke hendekler kapatılınca sorun çözülse. Bu hendekler açılır kapatılır.

Ama bu sorunu çözmediğiniz müddetçe bu sorunları çözmek mümkün değildir. Barış ve çözüm masasına yeniden dönülmesi gerekir" dedi.

(Evrensel)